Hepimizin duyduğunda, okuduğunda, yanlış bir iş olarak gördüğü ve benimsemediği işlerin başında rant ve rantçılık gelir.
Aslında Rant kelimesinin TDK'na göre sözlükteki anlamı, getiri demek. Rant kelimesi iktisat dilinde; Bir işe yatırılan paranın veya kiraya verilen bir toprağın, bekletilen bir gayrimenkulün belirli süre içinde emek verilmeden sağladığı gelir demek.
Rantiye ve rantiyeci ise; Banka faizi, hisse senedi, hazine bonosu gibi değerli evrakın, arazi ve gayrimenkullerin emek sarf edilmeden elde edilen gelirleriyle yaşayan kimse veya kimselere verilen sıfat.
Sözlük manası, getiri ve kazanç olan, bir kelimenin, bizleri bu kadar iğrendirmesinin sebebi, Rant kelimesinin ıstılahı manasının "Avanta" olmasıdır.
Evet, "avanta"nın, pardon rantın, devlet eli ile çeşitli özel kurum, kişi, girişimci adı altında, belirli kişilere çıkar sağlaması, eşitliğe aykırı avantaj vermesi, sonunda kazan ve paylaş formülünün uygulandığı, karmaşık gibi gösterilip, aslında basit, adi komandit bir şirket anlayışı olan bir iş olmasıdır.
Rant günümüzün maalesef olmazsa olmazı, en kolay elde edilen, en basit kazanç kapısı veya aracıdır. "Rant'ın belirli bir sektörü var mıdır?" diye soranlara rant, kazancın olduğu her sektörde vardır, diyebiliriz. Hatta hiç akla gelmeyecek sektörlerde dahi…
Türk toplumunun en derin meselelerine değinen, Yeşilçam filmleri, rant konusunu bize en güzel şekli ile anlatan eserler olmuş. Gerçi dünya filmlerini izlediğimizden beri, kendi sorunlarımızı anlatan kendi filmlerimizi ne kadar görebiliyoruz, onu da kendi kendimize bir sormamız lazım.
Rahmetli Kemal Sunal'ın başrolünde oynadığı "İnatçı" filmi, rantiyeyi ve rantçıları bizlere en güzel şekilde göstermektedir. Filmin konusu; baraj yapılacağını ve bu zahmetsiz kazancı (rantı), dayılarının hanesine yazdırmak isteyen kapı kullarının, milletin elinden tarlalarını, evlerini düşük fiyata nasıl aldıklarını anlatan bir film.
Ülkemizin acı bir gerçeğini bizlere güldürerek anlatıyor! Hangi arazinin kamulaştırılacağı, kamulaştırılacak arazinin hangi fiyattan alınacağı, hangi arazinin imara açılacağı, hangi imar planının değişikliğe uğrayacağı hep birilerin rantı için olduğunu anlatıyor 'İnatçı' filmi. Rant ve rantiyeyi anlatıyor seneler öncesinden!
Havaalanlarımızın inşa edileceği alanlar uçakların en uygun iniş kalkış konumuna göre değil de, rantiye sahiplerinin konumuna göre belirleniyorsa!
Bence biraz daha film izlemeye devam edelim!
Ne olur, ne olmaz; filme, taklaya, gelmeyelim!
- Sizce zulüm nedir? / 08.03.2024
- Allah adına konuşmak / 26.02.2024
- Kimi sevmemiz lazım! / 25.12.2023
- Diyanet’e açık mektup / 17.11.2023
- ‘Ne mutlu Türk’üm’ diyen olun! / 10.11.2023
- Vatandaşlık hakları ve Alucralılık! / 04.11.2023
- Nice yüzyıllara / 30.10.2023
- Eğitimden ne anlıyoruz? / 21.09.2023
- Aldananlar ve aldatanlar / 07.09.2023