Boğazlar, Çar I Petro'dan itibaren Rusya'nın en önemli siyasi konusudur. Fakat Boğazlar Rusya'dan önce müttefikleri tarafından askeri ve siyasi bir sorun haline getirilmiştir. İngiltere ve Fransa tarafından Boğazlar sorununun gelişmesine neden olan iki olay vardır. Birincisi daha önceki konularda da değindiğim gibi Almanların batı cephesinde geçilmesi imkansız bir savunma hattı kurmalarıdır. Bu olay İngilizleri başarı ve zafer için yeni yollar aramaya sevk etmiştir. İngiltere Deniz Bakanı Churchill'in, İngiliz Savaş Meclisinde bu yolu Boğazların ele geçirilmesinde görmesidir. İkincisi ise, Rus Başkomutanı büyük Dük'ün Kafkas cephesinde, Osmanlı'ya karşı yardım istemesidir. Çünkü, Alman Başkomutanı Felkenhayn'ın, kuzeyden Varşova istikametinden yapacağı bir saldırı ile Rusya'nın işini bitirmek istemesidir. Bu nedenle Felkenhayn, Osmanlı'nın Trakya hududundaki ve Boğazlardaki kuvvetlerini Kafkas cephesine yığar. Amacı kuzeydeki Rus birliklerinin bir kısmının Sarıkamış cephesine gönderilmesini sağlayarak Almanların kuzeyde kesin zaferini sağlamaktı.Rus Başkomutanı Büyük Dük Nikola'nın yardım isteğini dikkate alan İngiliz Savaş Meclisi, Sarıkamış cephesindeki Osmanlı kuvvetlerinin batıya çekilmesini sağlamak Rusların ihtiyacı olan askeri yardımı gönderebilmek için Çanakkale saldırısını kararlaştırır.İngiltere, Çanakkale saldırısı ile ilgili hazırlıklara başladığı sırada, Rusların da Boğazlarla ilgili düşünce ve tasarıları vardı. Bunların resmiyete dökülmesi 21 ARALIK 1914'de Dışişleri Bakanı Sazonof'un, Büyük Dük Nicolanın kurmay başkanı General Yanuskeviçe yazdığı bir mektupla başlar. "Devletin genel menfaatleri ve katlandığımız büyük fedakarlıklar dolayısıyle bu savaş, Rusya her iki boğazı ele geçirmeden, yani ona her ne olursa olsun Akdeniz'e güvenle çıkış imkanı sağlanılmadan bitmez. Bununla birlikte tanrının Avusturya ve Almanya üzerinde kazanmamıza müsaade edeceği zaferi aynı zamanda doğu sorumunu istediğimiz gibi çözmemize yeteceğini sanmayın. Bu işte yeniden kuvvete başvurmak gerekecektir. Çünkü Türkler diplomatik baskı ile İstanbul'dan vazgeçmezler. Bu bakımdan ne gibi askeri hareketler düşündüğünüzü, bilgi edinmem için, bidirmenizi dilerim."Mektubun gelişi, Kuzey cephesinde Rusların, Almanlar karşısında mağlup olarak geriye çekilmeye başladığı bir dönemdir. Bu nedenle General Yanuskeviç, Sazonof'a 25 ARALIK 1914'de olumsuz bir cevap verir. "Batıdaki düşmanlarımıza karşı kesin bir başarı kazanmadıkça Boğazları ele geçirmek için birlikler ayırmak bahis konusu olamaz.Eğer böyle bir başarıdan sonra siyasal yönden İstanbul ve Boğazları ele geçirmek mümkün olmazsa bu iş için ayrı bir sefer yapmak gerekir.Onun ayrıntılarını şimdiden tespit etmek çok güçtür."General Yanuskeviç'in yukarıdaki düşüncesi, savaş boyunca Rus komutanların genel düşüncesi olacaktır. Başta Çar olmak üzere Rus Devlet Adamlarının en büyük istekleri savaş boyunca İstanbul ve Boğazlara saldırılması olacaktır. Bu nedenle Büyük Dük Nikola, Başbakan Gorekimin'e bir mektup yazar. 14 ŞUBAT 1915. "Yazışmalardan, bazı bakanlıklarda Boğazlar sorumu ele alınmaya başlamıştır. Bu çalışmaların hele yapılacak hareketler için gerekli bulunan taşıt işleri ile kara ve deniz kuvvetlerinin hazırlanması işinin bir birlik halinde yürütülmemesinden kaygılandım."Büyük Dük'ün bu mektubu göndermesinin en büyük nedeni, Boğazlar sorununun birlikte görüşülmesidir.Kaynak: Yusuf Hikmet Bayur, Türk İnkılabı Tarihi C.III K.III.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012