Son günlerde meydana gelen rüşvet ve yolsuzluk olayları toplumda çok ciddi yankılar uyarmıştır. Özellikle de muhafazakârların oylarıyla iktidar edilenlerin; yolsuzluğu ve rüşveti yok etmeyi, çetelerle savaşmayı kendine düstur ettiğini söyleyenlerin, rüşvet ve yolsuzluğa karışması gerçekten de çok üzücü bir durumdur. Bunu milletimizin affetmesi asla mümkün değildir. Çünkü AKP iktidarı, varlık sebebini kaybetmiştir. Henüz yargı aşamasında ama yapılan operasyonlarda rüşvet ve yolsuzluğa adı karışanların kimlikleri gerçekten de akıllara durgunluk verecek cinstendir. Bakanlar, bakan çocukları, belediye başkanları, iş adamları, bürokratlar, vs. Her ne kadar hükümet tarafından çeşitli şekilde olay örtülmeye çalışılsa da mademki adı karışan bakanlar istifa etmiş ya da görevden alınmıştır. O zaman "ateş olmayan yerden duman tütmez" atasözü tecelli etmiştir. Olayın siyasi boyutlarını yazan çizen çok sayıda kişiler var. Biz de dini yönü hakkında bildiklerimizi paylaşmak istedik. Neden mi? Olayın siyasi boyutuyla o kadar çok ilgileniliyor ki dini boyutu nerdeyse arada kaynıyor. Mesela AKP seçmeni saf Müslümanlar, rüşvet ve yolsuzlukla ilgilenmek yerine, daha çok olayın gizli mahfiller tarafından yapıldığını; olayda faiz lobisinin, ABD'nin, İsrail'in parmağını araştırmak peşindeler. Yani bilerek ya da bilmeyerek hırsıza destek olmak peşindeler. Aklıma bir Nasrettin hoca fıkrası geldi: Hocanın evine bir hırsız girerek onu soyar. Haberi duyan komşular gelir "hoca kapıyı niye kilitlemedin, pencereyi niye açık bıraktın, niye uyanmadın" gibi suçlamalarda bulunur. Hoca da nükteyi patlatır: "Yahu şu hırsızın hiç mi suçu yok?" Değerli dostlar, meydanda ayakkabı kutularına, kasalara sığmayan büyük paralar var ve meydanda hırsızlar var, yolsuzluk var, rüşvet iddiaları var. Öyle bir ülke ki vatandaşları hırsızlara "dik dur eğilme Türkiye seninle" diye slogan atabiliyor! İşte bu saçmalıklara son vermek ve yanlışı savunanlara uyarı yapmak adına rüşvet ve yolsuzluklar hakkında dinimizin ölçüsünü hatırlatalım. Yüce dinimizde rüşvet çok şiddetle yasaklamış, ahlak dışı ve haram olan bir davranış olarak bildirilmiştir. Kur'an'da yüce Allah (c.c.) rüşveti alana da verene de yasak kılmıştır: "İnsanların mallarından bir kısmını bile bile, günah işleyerek ele geçirmek için iş başındakilere yedirerek mallarınızı aranızda haksızlıkla yemeyin." (Bakara suresi/Ayet 188). Âlemler Rahmet Hazreti Muhammed (s.a.a.) de rüşveti alanı da vereni de lanetlemiştir. "Hüküm vermede rüşvet verene ve alana Allah lânet etsin." (Tirmizi, Ahkâm, 9). Bu ilahi ikazlardan sonra başka söze gerek var mı?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Arefe günü ve teşrik tekbirleri hakkında bilgiler / 05.06.2025
- Atatürk güzel ahlak sahibi bir liderdir / 04.06.2025
- Bu ayda kılınması faziletli olan Zilhicce Namazı / 03.06.2025
- Zilhicce ayının fazileti hakkında bilgiler / 02.06.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -7- / 01.06.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -6- / 31.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -5- / 30.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -4- / 29.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -3- / 28.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -2- / 27.05.2025
- Atatürk güzel ahlak sahibi bir liderdir / 04.06.2025
- Bu ayda kılınması faziletli olan Zilhicce Namazı / 03.06.2025
- Zilhicce ayının fazileti hakkında bilgiler / 02.06.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -7- / 01.06.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -6- / 31.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -5- / 30.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -4- / 29.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -3- / 28.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -2- / 27.05.2025