Bir arzudur, bir sevdadır, bir vuslattır Medine?
Önceden gidenlerin gözünde, gönlünde tüten; gidemeyenleri derinden yakan bir sevdadır Medine...
Medine'yi sevgili kılan, gönüllerde kor ateş eyleyen, âlemlere rahmet Hazreti Muhammed'in (sav) aziz hatıralarının ve pak-i vücutlarının orada bulunmasıdır.
Her hac mevsiminde tazelenen bu sevda, yine ateşlendi gönüllerimizde?
Nasıl ateş almasın ki? "Sen olmasaydın, Sen olmasaydın Habibim âlemleri yaratmazdım" ilahi hitabına mazhâr olan Sevgiliye gidiş başlamıştır...
Kafileler yola dökülmüş, gidenlerde tatlı bir heyecan, kalanlarda hüzünle karışık heyecanlı bakışlar, gözlerden akıtılan yaşlar; hep aynı sevda uğruna?
O Güzeller Güzeline gidenlerle birlikte olmak için, gidemeyenler nelerini vermeye hazırdır bir bilseniz?
"Bilmeyenler ne bilsin,
bilenlere selâm olsun?"
Herkeste ayrı bir duygu seli? Yola çıkanlar "evlad-ı iyalden geçerek
Ravzasına" yüz sürmeye hazırlanırken, gidemeyenlerde bir selâm olsun gönderebilmek için anlatılmaz bir heyecan, bir telaş?
Hani seher yelinden medet umanlar var ya; Sevgiliye selâm göndermek için, ya da "bad-ı saba"nın yerinde olmak için çırpınanlar? İşte öyle bir şey. Ne diye yalvarmıştı sıdk ile âşık olanlar bad-ı saba'ya:
"Şahidim arz-ı semadır bütün ecramiyle,
Yaksa da ahu derunum beni bu hasret ile,
Âşıkım sıdk ile ben Hazreti şah-ı Resûle.
Ey bad-ı saba uğrarsa yolun semt-i Haremeyn'e,
Tazimimi arz eyle Resul'us-Sekaleyn'e."
Biz aslında Sana ümmet olamamanın ezikliğini yaşıyoruz, ya Resulullah.
Biz senin dinini, bize bıraktığın saflıkla koruyamadık, ya Resulullah.
Biz senin Sünnetlerine sahip çıkamadık ama, yine de senin engin merhametine sığınıyoruz, ya Resulullah?
Tıpkı "bad-ı saba"dan medet uman aşıklar gibi aynı şevk, aynı heyecanla biz de yola çıkanlara sesleniyoruz:
Ne olur bizden selâm götürün Kutlu Nebi'ye...
Sorarsa, ümmetimin hali nicedir, diye,
Feryadımız, sevdamız, selamımız ona hediye?
"Hâkile sürmek için ne yüzüm ne de imkânım var,
Kebair ehline imanım var;
Ancak beni kurtaracak ulu bir sultanım var.
Ey bad-ı saba uğrarsa yolun semt-i Haremeyn'e,
Tazimimi arz eyle Resul'us-Sekaleyn'e."
(Bu makale, Hac ibadetini yapmak üzere Kutsal topraklara giden Türk hacılarını uğurlarken kaleme alınmıştır?)
Uğur KEPEKÇİ
www.ugurkepekci.comukepekci@hotmail.com
Önceden gidenlerin gözünde, gönlünde tüten; gidemeyenleri derinden yakan bir sevdadır Medine...
Medine'yi sevgili kılan, gönüllerde kor ateş eyleyen, âlemlere rahmet Hazreti Muhammed'in (sav) aziz hatıralarının ve pak-i vücutlarının orada bulunmasıdır.
Her hac mevsiminde tazelenen bu sevda, yine ateşlendi gönüllerimizde?
Nasıl ateş almasın ki? "Sen olmasaydın, Sen olmasaydın Habibim âlemleri yaratmazdım" ilahi hitabına mazhâr olan Sevgiliye gidiş başlamıştır...
Kafileler yola dökülmüş, gidenlerde tatlı bir heyecan, kalanlarda hüzünle karışık heyecanlı bakışlar, gözlerden akıtılan yaşlar; hep aynı sevda uğruna?
O Güzeller Güzeline gidenlerle birlikte olmak için, gidemeyenler nelerini vermeye hazırdır bir bilseniz?
"Bilmeyenler ne bilsin,
bilenlere selâm olsun?"
Herkeste ayrı bir duygu seli? Yola çıkanlar "evlad-ı iyalden geçerek
Ravzasına" yüz sürmeye hazırlanırken, gidemeyenlerde bir selâm olsun gönderebilmek için anlatılmaz bir heyecan, bir telaş?
Hani seher yelinden medet umanlar var ya; Sevgiliye selâm göndermek için, ya da "bad-ı saba"nın yerinde olmak için çırpınanlar? İşte öyle bir şey. Ne diye yalvarmıştı sıdk ile âşık olanlar bad-ı saba'ya:
"Şahidim arz-ı semadır bütün ecramiyle,
Yaksa da ahu derunum beni bu hasret ile,
Âşıkım sıdk ile ben Hazreti şah-ı Resûle.
Ey bad-ı saba uğrarsa yolun semt-i Haremeyn'e,
Tazimimi arz eyle Resul'us-Sekaleyn'e."
Biz aslında Sana ümmet olamamanın ezikliğini yaşıyoruz, ya Resulullah.
Biz senin dinini, bize bıraktığın saflıkla koruyamadık, ya Resulullah.
Biz senin Sünnetlerine sahip çıkamadık ama, yine de senin engin merhametine sığınıyoruz, ya Resulullah?
Tıpkı "bad-ı saba"dan medet uman aşıklar gibi aynı şevk, aynı heyecanla biz de yola çıkanlara sesleniyoruz:
Ne olur bizden selâm götürün Kutlu Nebi'ye...
Sorarsa, ümmetimin hali nicedir, diye,
Feryadımız, sevdamız, selamımız ona hediye?
"Hâkile sürmek için ne yüzüm ne de imkânım var,
Kebair ehline imanım var;
Ancak beni kurtaracak ulu bir sultanım var.
Ey bad-ı saba uğrarsa yolun semt-i Haremeyn'e,
Tazimimi arz eyle Resul'us-Sekaleyn'e."
(Bu makale, Hac ibadetini yapmak üzere Kutsal topraklara giden Türk hacılarını uğurlarken kaleme alınmıştır?)
Uğur KEPEKÇİ
www.ugurkepekci.comukepekci@hotmail.com
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- BTP Gençlik Kampı analizi -17- / 22.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -16- / 21.08.2025
- BTP Gençlik kampı analizi -15- / 20.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -14- / 19.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -13- / 18.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -12- / 17.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -11- / 16.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -10- / 15.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -9- / 14.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -8- / 13.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -16- / 21.08.2025
- BTP Gençlik kampı analizi -15- / 20.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -14- / 19.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -13- / 18.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -12- / 17.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -11- / 16.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -10- / 15.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -9- / 14.08.2025
- BTP Gençlik Kampı analizi -8- / 13.08.2025