logo
25 NİSAN 2024

Sanayileşme ve ekonomik kalkınma

04.05.2006 00:00:00


Sanayileşme ile ekonomik kalkınma özdeştir. Sanayileşmeden, teknoloji üretmeden, ekonomik kalkınma olmaz. Sanayileşmediği halde, ekonomisi büyüyen, fertleri zengileşen ülke olamaz mı? Nadiren de olsa, böyle ülkeler vardır. Meselâ Singapur bunlardan biridir. Bu çeşit ülkelerin ortak özelliği, sanayileşmiş ülkelerin açık pazarı ve uydusu olmalarıdır. Bir başka özellik de şudur: Bu ülkeler küçüktürler, önemsizdirler, dünyada bir iddia sahibi değildirler. Bundan dolayı, onların bu durumuna müsaade ediliyor.Aklı evvel bazı politikacılarımız, Türkiye'nin de bu şekilde olmasını istiyorlar. Ne büyük saçmalık, ne büyük gaflet. Bu, arslana "kedi ol, sahibine sadık kal, seni yedirir içirir, karnını doyurur" demek gibi birşeydir. Halbuki Türkiye, sanayileşmek zorundadır. Sanayileşmezse yok olur, esir olur. Bağımsızlığını koruyamaz.Bu gerçeği çok iyi gören Cumhuriyetin kurucuları, sanayileşmeyi İstiklâl savaşının devamı olarak algılamışlar ve o dönemde sanayi hamlesini başlatmışlardır. Askeri zaferlerin, ekonomik zaferlerle taçlanmasını hedeflemişlerdir.  Bu anlayışı, Amerikalı uzmanlar heyeti  1933 yılında  hazırladığı bir raporda şöyle özetlemiştir: "Onların gayeleri iktisadi hayatın yeniden tanzimi işinde İstiklal harbinde ve Cumhuriyetin kurulmasında amil olan gayri mümkünü mümkün kılan zecri fedakarlıklar, azim ve sebat ve uyanmakta olan milli vahdet duygularının iktisadi sahada da kendi göstermesini temin etmektir".Ne yazık ki, Türkiye, bu duyguyu kaybetti. Bırakınız sanayileşmeyi, son yıllarda üretimin her türlüsünden vazgeçti. Daha doğrusu,  halkımız, hükümetler tarafından zorla bu yola itildi. Halk, sanayileşmek istiyor, üretim yapmak istiyor, ama hükümetler buna imkan vermiyor. Tam bir sömürge anlayışı içerisinde uçuruma doğru yuvarlanıyoruz. Bu anlayışla, bu yolla, ekonomik kalkınma şöyle dursun,  daha çok bağımlı hale gelmek ve köleleşmek kaçınılmazdır. Başkaları üretecek, biz tüketeceğiz. Böyle bir ülkenin kalkındığı nerede görülmüştür?   Çalışmadan, yorulmadan, kalkınmak mümkün mü?  Neye, kime güveniyoruz? "Komşunu fakirleştir ki, sen zengin olasın" diyen Batılılara mı? Yoksa, kuruluş amacı, ülkeleri borçlandırmak ve borçların faizlerini ödeyecek politikaları dayatmak olan IMF'ye mi? Kim ne derse desin, hangi rakamlar üzerinde oynarsa oynasın, gerçek ortadır. Halkın durumu perişandır.  Ülke ekonomisi her geçen gün daha çok kötüleşmektedir. Cari açığı, borçlanmayı, işsizliği sorun olarak görmeyen bir hükümet olabilir mi? Ne gariptir ki, AKP hükümeti, işte bu anlayışta. Eldeki malı mülkü, hatta topraklarımızı yabancılara satarak günü kurtarmaya çalışıyor. Olmaz böyle şey. Devlet adamı, günü ve kendini değil, geleceği ve milleti düşünür.Bugüne kadar hangi ülkede, cari açığın gayri safi milli hasılaya oranı yüzde 7'yi geçtiyse, o ülke duvara toslamıştır. AKP hükümeti, bunun aksini ispata uğraşıyor. Tabii ki, boş bir gayret. Hükümet,  böylesi boş ve hayali işlerle uğraşacağına ve avunacağına, gerçek rakamlara bakmalı ve ona göre yolunu ve yönünü tayin etmelidir. İsterseniz, hükümetin çok önem verdiği finans sektöründen  bir örnek sunalım. Son rakamlara göre, Türkiye'de bankacılık sektörünün yüzde 80'i, borsanın yüzde 76'sı yabancıların elinde. Finans Kulüp Başkanı Tevfik Altınok diyor ki: "Yabancı yatırımcının borsadaki bir yıllık getirisi yüzde 60, Devlet tahvili ve hazine bonosundaki getirisi yüzde 25 civarındaysa, söylenecek pek bir şey kalmıyor demektir. Bugün global sermaye dünyanın neresine gidilirse gidilsin bu denli bir kazanç elde edemez". Demek ki, hükümet, milletimizin emeğini, alınterini yabancılara peşkeş çekiyor ve onlardan aldığı paralarla ödemelerini yapıyor. Sonra da çıkıp "cari açık sorun teşkil etmez" diyerek kendi kendini kandırıyor. İyi de, bu nereye kadar böyle gidecektir?  Özetle söylemek gerekirse, bu yanlış yolu bir an önce terk etmemiz ve Cumhuriyetin ilk yıllarındaki anlayışa dönmemiz şarttır. Bir başka deyişle, 'Milli Ekonomi Modeli' tek çıkar yoldur. Ondan başkası, çözüm değil çözümsüzlük, bağımsızlık değil bağımlılık, ekonomik kalkınma değil esaret getirir.

 
 
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.