Şanlıurfa'nın İstanbul, Bursa ve Edirne'den sonra en fazla tarihi çarşıya sahip olduğu ve bu çarşılarda kaybolmaya yüz tutan birçok el sanatının yaşatılmaya çalışıldığı bildirildi. Şanlıurfa'nın, tarih boyunca doğuyu batıya bağlayan ticari ve askeri yolların geçtiği bir güzergah olduğunu anlatan Şanlıurfa Vakıflar Bölge Müdürlüğü yetkilileri, şunları söylediler: "Şanlıurfa, kapalı çarşı bakımından İstanbul, Bursa ve Edirne'den sonra en fazla tarihi çarşıya sahip kenttir. Kapalı çarşılar genellikle beşik tonozlu (İki paralel duvar arasına atılan kemerler), arka arkaya sıralanan kubbeler, girişlerinde büyük ve işlemeli kapılar, sağ ve solunda yer seviyesinden yaklaşık 1 metre yüksekliğinde sıralanan dükkanlı yapılardan oluşuyor. Bu çarşıların bulunduğu bölge, yerli ve yabancı turistlere otantik bir ortam yaratmaktadır. Bu mekanlarda geçmişle gelecek arasında gidip gelmek mümkündür. Balıklıgöl'ün bulunduğu bölgedeki tarihi çarşıların yer aldığı alan bir açık hava müzesi gibidir. Bu nedenle çok iyi korunması gerekiyor." Yetkililer, söz konusu çarşılarda "Büyükbaş hayvanların derilerinin işlenmesi, tarakçılık, ağaç oymacılığı, saraçlık, ipek ipliğinin el ile bükülerek işlenmesi, çulçuluk, kürkçülük ve abacılık, keçecilik, bez dokumacılığı, bakırcılık ve kuyumculuk gibi el sanatlarının yaşatılmaya çalışıldığını sözlerine eklediler. Şanlıurfa'daki belli başlı tarihi çarşılar arasında, Kazzaz, Sipahi, Koltukçu, Pamukçu, Oturakçı, Kınacı, Pıçakçı, Kazancı, Naccar,İsokçu, Demirci, Çulcu, Çadırcı, Sarraç, Attar, Tenekeci, Kürkcü, Eskici ve Gümrükhanı çarşısı yer alıyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.