Sefiller ülkesi Türkiye

İmam Ali Efendimiz, öyle bir zaman gelecek ki; mal cimrilerin, kılıç korkakların ve kalem cahillerin elinde olacak, derken herhalde bu günleri işaret ediyordu...

Son 1 yılda;

Şekere: % 555 zam

Doğalgaza: % 300 zam

Kırtasiyeye: % 284 zam

Ekmeğe: % 276 zam

Elektriğe: % 260 zam

Ulaşıma: % 242 zam

Motorine: % 235 zam

Ete, süte: % 215 zam

Peynire: % 208 zam

Çiçek yağına: % 210 zam

Mutfak tüpüne: % 122 zam

Bu ülke her türlü zilleti ve fakirliği iliklerine kadar en olunmadık şekilde yaşıyor. Bugün Türkiye, dünyanın en pahalı ülkesidir dersek yanılmış olmayız... Bu ülkede, oğluna okul pantolonu alamadığı için intihar eden babayı, bebeğine mama alamayınca kendini asan bir anneyi, okurken maddi zorluğa dayanamayıp intihar eden üniversite öğrencisini ve atanamadığı için intihar eden öğretmenleri gördü ve görmeye devam ediyor...

Saymakla bitmeyen rezillikler yaşıyor ülke şu an. Elin gâvuru emekli maaşını alıp gelip ülkemizde beş yıldızlı otellerde tatil yapıp eğlenirken, bizlere düşen onların hizmetçiliği oluyor... 

Bizim emeklimiz, işçimiz, memurumuz bırakın tatili, ilden ile anasını/babasını ziyarete gidemiyor... Gitse gitse ucuz ekmek ve yağ kuyruğuna gidebiliyor... Sözün bittiği ve tuzun koktuğu demlerdeyiz... Bu ülkede yarım simit ve yarım ekmek satılmaya başlanmış durumda...

Aileler çocukların beslenme çantasına yiyecek bir şey koyamıyorlar. Üniversiteyi kazanan gençler geçim derdinden ve kiralık ev bulamadıklarından kayıt yaptıramıyorlar... Üniversiteyi kazanan 105 bin öğrencinin kira, barınma ve beslenme sorunu nedeniyle okuluna kayıt yaptıramadığı tespit edilmiş durumda.

Kentsel dönüşüm deniyor, milyonlarca depremzedenin sığınacağı alanlara gökdelenler yapılıyor... Toplanan deprem sigorta paralarının akıbeti ise meçhul...

Her şey ateş pahası, kiralar aldı başını gitti, faturalar ödenecek gibi değil. İnsanlar sefaletle mücadele ediyor... Millet sadece günlük ihtiyaçlarını karşılayıp karnını doyurma peşinde... Asgari ücrete talim eden kürek mahkûmu bir sömürge ülkesi... Yabancıya ucuz, halkına pahalı bir Türkiye... 

İcra dairelerindeki icra dosya sayısı 30 milyona ulaşmak üzere... 

Sefalet Endeksi'nde dünya lideri olan güzel ve talihsiz ülkem… Türkiye'm… Artık tescilli sefiliz... Ülkenin yüzde sekseni açlık ve yoksulluk sınırında ihtiyaçlarını karşılayamıyor ve karnını doyuramıyor…

Kişi başına düşen milli gelir 25 bin dolar olacak dediler, 12 bin dolardan, 9 bin dolara düştü! Dünyanın en iyi 10 ekonomisi arasına gireceğiz dediler, 17. sıradan 23. sıraya düştük! Avrupa Birliği'ne gireceğiz dediler, Ortadoğu komple bize girdi!..

Avrupa'nın çöp deposuyuz şu an. Mültecinin, sığınmacının, itin/uğursuzun cirit attığı, sınırların yolgeçen hanına çevrildiği bir sömürge ülkesinde yaşamaktayız... Bu ülkede yaşamak hiç bu kadar zor olmamıştı; her geçen gün biraz daha yaşam kalitemiz düşüyor...

Yanlış ekonomi politikaları yüzünden düştüğümüz durumu düzeltmek şöyle dursun, tek dertleri iktidarlarını ve muhalefetlerini devam ettirecek hamleler... Umutlar, hayaller ve yaşama sevinçleri yerle bir... Yaşanılmaz bir ülke tablosu...

Ülke bu halde iken bir Allah'ın kulu, bir siyasi çıkıp da ekonomik kurtuluşumuz şudur diye hiç bir şey söylemiyor/söyleyemiyor... 

İnsanca yaşamanın hayal olduğu, hayal kurmanın bile hayal olduğu bu ülkede; şükürler olsun ki, bir güneş gibi doğan genç bir lider var: "Hüseyin BAŞ..."

Bu millete umut ve ışık olan, heybesi çözüm ve çare dolu olan bir lider...

Ülkemiz insanı Hüseyin Baş Bey'in etrafında kenetlendiği gün kurtulduğu gün olacaktır...