Önceki "Canlar sevgiyle bütünleşiyor" makalemizde Ehl-i Beyt sempozyumlarının toplumda sağladığı bir heyecandan bahsederek, Gaziantep'te bir Alevi kanaat önderiyle Bağımsız Türkiye Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr Ömer Eyercioğlu'nun biribirini ziyaretleri esnasında yaşanan olumlu gelişmelerden, yapılan sohbet ve muhabbetten bahsetmiştik.
Bu ziyarette; Allah (c.c.), Muhammed (s.a.v.), Ali (a.s.) sevgisinden, birlikten, kardeşlikten, dostluk ve muhabbetten başka bir şey konuşulmadığından bahsetmiştik.
Aslında yapılan konuşmalar bununla da sınırlı değildi. Gerek Prof. Dr. Ömer Hocamızın, gerek Hüseyin Dede'nin sevgilerinin de bir kaygılarının da bir olduğunu gözlemledim. Hem de öyle değil mi ki? Biz asırlarca tek bilek tek yürek olan bir millet değil miyiz? Hiçbir etnik ve mezhepsel ayrılık birlikteliğimizi bozamamıştı. Biz bu vatanı birlikte kurtarmıştık. Alevisiyle Sünnisiyle, Kürdüyle, Çerkeziyle, Arabıyla, Acemiyle…
Bakmayın siz son zamanlardaki estirilmek istenilen fitne ve ayrılık rüzgârlarına…
Yapılan sohbetten anladık ki; akıl sahibi Alevinin de Süninin de sevgi ve kaygılarının bir olduğundan bahsetmiştik. İşte size örnekler:
Prof. Dr. Ömer Hoca da vatanın bölünmez bütünlüğünün tehlikede olduğunu tespit ediyor, Hüseyin Dede de…
Prof. Dr. Ömer Hoca da dinler arası diyalogun Atlantik ötesinden idare edildiğini ve Hıristiyan batının bir misyonerlik oyunu olduğunu tespit ediyor, Hüseyin Dede de…
Prof. Dr. Ömer Hoca da Hünkâr Hacı Bektaş-ı Veli'nin Anadolu'ya 36 etnik grubun birbiriyle çatışma halinde olduğu, siyasi ve dini kavgaların devam ettiği bir dönemde geldiğini, Ehl-i Beyt aşkıyla ve yoluyla herkesi kardeş ettiğini tespit ediyor, Hüseyin Dede de…
Prof. Dr. Ömer Hoca da birilerinin şimdilerde yeniden ayrılıkları körüklediğini, bölgemizde kardeş kanı dökülmesini istediğini, bu badireden kurtulmasının, milletimizin tekrar kardeş olmasının tek bilek tek yürek olmasının Ehl-i Beyt yoluyla olacağını tespit ediyor, Hüseyin Dede de…
Prof. Dr. Ömer Hoca da bütün engellerin ve sorunların Allah (c.c.), Muhammed (s.a.v.), Ali (a.s.) sevdasıyla çözüleceğini, milletimizin bir bilek bir yürek olacağını söylüyor, Hüseyin Dede de…
Gördüğünüz gibi değerli dostlar… Sevgimiz de bir, kaygımız da bir. Ayrılık bunun neresinde?
Bu ziyarette; Allah (c.c.), Muhammed (s.a.v.), Ali (a.s.) sevgisinden, birlikten, kardeşlikten, dostluk ve muhabbetten başka bir şey konuşulmadığından bahsetmiştik.
Aslında yapılan konuşmalar bununla da sınırlı değildi. Gerek Prof. Dr. Ömer Hocamızın, gerek Hüseyin Dede'nin sevgilerinin de bir kaygılarının da bir olduğunu gözlemledim. Hem de öyle değil mi ki? Biz asırlarca tek bilek tek yürek olan bir millet değil miyiz? Hiçbir etnik ve mezhepsel ayrılık birlikteliğimizi bozamamıştı. Biz bu vatanı birlikte kurtarmıştık. Alevisiyle Sünnisiyle, Kürdüyle, Çerkeziyle, Arabıyla, Acemiyle…
Bakmayın siz son zamanlardaki estirilmek istenilen fitne ve ayrılık rüzgârlarına…
Yapılan sohbetten anladık ki; akıl sahibi Alevinin de Süninin de sevgi ve kaygılarının bir olduğundan bahsetmiştik. İşte size örnekler:
Prof. Dr. Ömer Hoca da vatanın bölünmez bütünlüğünün tehlikede olduğunu tespit ediyor, Hüseyin Dede de…
Prof. Dr. Ömer Hoca da dinler arası diyalogun Atlantik ötesinden idare edildiğini ve Hıristiyan batının bir misyonerlik oyunu olduğunu tespit ediyor, Hüseyin Dede de…
Prof. Dr. Ömer Hoca da Hünkâr Hacı Bektaş-ı Veli'nin Anadolu'ya 36 etnik grubun birbiriyle çatışma halinde olduğu, siyasi ve dini kavgaların devam ettiği bir dönemde geldiğini, Ehl-i Beyt aşkıyla ve yoluyla herkesi kardeş ettiğini tespit ediyor, Hüseyin Dede de…
Prof. Dr. Ömer Hoca da birilerinin şimdilerde yeniden ayrılıkları körüklediğini, bölgemizde kardeş kanı dökülmesini istediğini, bu badireden kurtulmasının, milletimizin tekrar kardeş olmasının tek bilek tek yürek olmasının Ehl-i Beyt yoluyla olacağını tespit ediyor, Hüseyin Dede de…
Prof. Dr. Ömer Hoca da bütün engellerin ve sorunların Allah (c.c.), Muhammed (s.a.v.), Ali (a.s.) sevdasıyla çözüleceğini, milletimizin bir bilek bir yürek olacağını söylüyor, Hüseyin Dede de…
Gördüğünüz gibi değerli dostlar… Sevgimiz de bir, kaygımız da bir. Ayrılık bunun neresinde?
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- 23 Nisan’ın hatırlattıkları / 25.04.2024
- 23 Nisan’a ulusal egemenlik açısından bakış / 24.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- 23 Nisan’a ulusal egemenlik açısından bakış / 24.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024