"Ağlamak insancadır, insânîdir, insanlara mahsustur. Bugüne kadar sığırların ağladığı görülmemiştir. Hayvanlar gülmezler de ağlamazlar da." (Hüseyin Çelik)Her ne kadar onların sahip olduğu teknik imkânlarımız yoksa da; biz nasıl onları takip ediyorsak, onların da bizi "sığırlar" gibi takip ettiklerini, biliyoruz! Kime seslendiklerini söylemeseler de, asıl kimden korktuklarını utanıp açıklamasalar da, hem ferâsetli okurlarımız, hem de biz biliyoruz ki fincancı katırlarını ürkütüyoruz!Sirkler ve panayır yerlerinde cambaza bakanlarla kırsalda geçen trene bakan sığırlar farklıdır! Cambaza bakanlar, neye baktıklarını bilirler ama niye baktıklarını bilmezler. Trene bakan sığırlar ise neye baktıklarını da, niye baktıklarını da bilmeden tren geçip gidene kadar bakarlar!Atalar; "Aynaya bakan, kendini görür" demişler. Ve kişi, herkesi aynada gördüğü gibi, yani herkesi kendisine benzer zanneder! AKP Sözcüsü Hüseyin Çelik; aynaya bakarak gördüğünü tarifle Ana Muhalefet ve Yavru Muhalefete, muhalefet etti güya!İlâhi adâlet, bu işte! Allah, yanlış'a doğruları böyle söyletir: "Bugüne kadar sığırların ağladığı görülmemiştir." El-hak doğru! AKP'nin huzûr ve istikrâr sağladığı on bir yılda, olanlara ve olmayanlara -Hüseyin Çelik'in aynasıyla muhabbeti üzerinden- bakmak geldi içimden!Açılım adlı, bölmeyi-bölücülüğü hedefleyen İleri Demokrasi Treni'ne doluşturulan, gereken duraklarda inerek-indirilerek PKK'nın dağdan düze inip yerleşik konuma geçmesine, bazı bölgeler ve illerin PKK'nın sıkıyönetimine terk edilmesine kadar kadar, yani bir-kaç ay öncesine kadar; hemen her gün üçer, beşer, onar Şehit Cenâzeleri gelirdi! Şehît yakınları ağlardı! Analarımızı ağlatanların analarını ağlatmakla görevli Genel Kurmay Başkanı ağlardı! Şehit tabutunun başında nöbet bekleyen Mehmetçik ağlardı! Konu-komşu ağlardı, bütün Türk milleti ağlardı ama Hükümet mensupları asla ağlamazlardı! Astsubay Kocası Murat Namdar, yol kesen PKK'lılarca gözünün önünde infâz edilen Yıldız Hemşire; "Murat, kocamdı, canımdı, her şeyimdi! Kürt-Türk diye bir ayrım yapmadı. Askerlerine yol parası verdi. Yemin ediyorum hiç kimseye ayrım yapmadı. İnsanlık bu mu?" diye sorup sorgularken; izleyen dinleyen herkes ağladı ama birileri ağlamadı! İleri Demokrasi Tramvayına gereken durakta inmek üzere bindirilmiş demokrat PKK'lılar İstanbul'da parkta bomba patlattılar, kadınları-çocukları katlettiler! Diyarbakır'da dersane önünde bomba patlattılar, gencecik Kürt çocuklarımızı katlettiler! İstanbul'da dersaneye giderken toplu taşıma aracı içinde gencecik bir kızımızı diri diri yaktılar! Gün ortası ve sokak ortasında Uzman Çavuşlarımıza, arkadan kahpece kafalarına sıktılar, muhteşem cenâzeleri saatlerce sokak ortasında sahipsiz kaldı! Gören-duyan, Kürt-Türk, Müslîm-Gayr-ı Müslim, yerli-yabancı, dünya-âlem ağladı; Hükümetin başı BOP Eş Başkanı ve Hükümet edenler ağlamadılar!"Büyük Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi dahilinde, AKP Hükümeti'nin de destekleriyle Irak'a bombalı demokrasi getirildi! Yüz binlerce Müslüman katledildi! Yüz binlerce Müslüman kadına-kıza tecavüz edildi! Irak'lı tecavüz kurbanı Müslüman bir genç kız, Türkiye'ye mektup yazdı; "Allah rızası için gelin bizi bu kâfirlerin tecavüzünden kurtarın ve bizi siz öldürerek namusumuzu temizleyin!" diye inledi! Duyan- dinleyen herkes, dünya-alem ağladı, BOP Eş Başkanı ve şürekası ağlamadılar! Korsan Devlet İsrail, vuracağını açıkça söylemesine rağmen gerekli tedbirler alınmadan, İnsani Yardım adıyla vatandaşlarımız Mavi Marmara Gemisi ile ölüme gönderildi! Naklen canlı yayında katledildiler; dinli-dinsiz, yerli-yabancı, hatta bütün dünya ağladı ama "One minute!"çü Başbakan ve avânesi ağlamadılar! Gezi Parkı Direnişi olaylarında; Türk Baharı'nı 2002'de gerçekleştirdiğini kendilerinin söylediği Türkiye'nin Adalet ve Kalkınma Hareketi'ne muhalefet eden Ali İsmail Korkmaz adlı ana-baba kuzusu, gencecik bir üniversiteli polislerce gaddarca dövülerek öldürüldü! Duyan-duymayan, gören-görmeyen, dinli-dinsiz, dünya-alem ağladı ama BOP Eş Başkanı ve kurmayları ağlamadılar! Daha dün, 25 Ağustos'ta İstanbul Fatih'te, köprü altında yatan kimsesiz Yılmaz Tiryaki adlı yaşlı bir adam, tinercilerce yakıldı! Hastaneden hastaneye, dolaştırılan ve sonunda yeniden sokağa atılan ağır yaralı yaşlı adam, Vatandaşın polise ihbarı üzerine yeniden Bağcılar Araştırma Hastanesine oradan da hastane bahçesindeki banka terk edildi! Yandaş basının haberine göre Gazetecilerin görüntülemesi üzerine hastaneye yeniden alınan yaşlı sahipsiz adama, duyan herkes ağladı ama "Kimsesizler kimsesi" diye övünen Başbakan ve şürekası ağlamadılar! Bu ağlama ve ağlamama üzerine, Pensilvanya'da mûkim Gülen A.Ş. Ceosu, kendi twitter hesabından; "Hayatını gayr-ı ciddi yaşayanlarda kalbî hayat olamaz. Onların ağlamaları da bir yalandır" yorumunu yaptılar! "Ve tevekkel a'lAllah-Vekîl olarak Allah yeter." (Ahzâb-3)Biliyoruz ki; "Kör, köre lağ etmezse körün bağrı çatlar"mış!...Daha benzeri neler var neler, ama yerim yok!"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017