Geçtiğimiz hafta sonu yakın bir akrabamızın vefatı dolayısıyla taziye ziyaretinde ve akraba ziyaretlerinde bulundum. Bu ziyaretlerden ziyadesiyle bereketli sonuçlar gördüm. Aile büyülerinin hayır dualarını aldım. Ve gönül huzuru buldum…
Bir kez daha yakinen gördüm ve inandım ki yüce dinimiz İslam’ın bize sunduğu hayat ölçüleri, gerçekten hayatın ve geleceğimizin sigortası hükmündedir. İnsanlık bu ölçülere uyduğu oranda mutlu ve huzurlu bir hayat sürmekte, sonunda da ebedi hayatta cennete uzanan bir süreç yaşanmaktadır.
Bu vesileyle biz de siz değerli okurlarımıza “sıla-i rahim” hakkında birkaç hatırlatma yapmak istedik. Umulur ki gönüllerde yeni bir ufuk açılır, neticesinden hem fert hem toplum olarak fayda temin edilir.
Sevgi ve dostluklar paylaştıkça arttığına göre, dostlukların ilk başlangıç noktası da mutlaka akraba ilişkileri ile olmalıdır. “Sıla-i rahim” ilişkileri kişiye hem bu dünyada dayanışma ve huzur açısından fayda sağladığı gibi aynı zamanda da kişiye Cennet saadetini kazandırmaktadır.
“Anne, baba ve akrabayı ziyaret etme, akraba ilişkilerini kuvvetlendirme” manasına gelen ve İslami bir terim olarak kelime dağarcığımıza giren, “sıla-i rahim”; toplumun birlik ve barışı, nesillerin geleceği için çok önemlidir.
Bu davranış biçimi ilahi buyruklarla desteklenmiştir;
“Allah’tan korkun ve akrabalık bağlarını kesmekten sakının.” (Nisa Suresi / 4/I)
Halit b. Zeyd (Ebu Eyyüb el-Ensarî) hazretlerinden rivayet edildiğine göre bir adam Hz. Peygamber’e gelerek: “-Yâ Rasulallah; beni Cennete sokacak bir ibadet söyler misiniz?” dedi... Rasulüllah şu cevabı verdi:
“Allah’a ibadet eder ve O’na hiç bir şeyi ortak koşmazsın, namaz kılar, zekât verir ve sıla-i rahim edersin.” (Buhari / Zekât, 1)
Akrabaya verilen sadakanın daha faziletli olduğu da bir başka Hadisi Şerifte haber verilmiştir:
“Yoksula yapılan sadaka bir sadakadır. Bu sadaka akrabaya yapılmışsa iki sadaka demektir. Biri sadaka, diğeri sıla-i rahimdir ki bu da sadaka sayılır.” (Tirmizi / Zekât, 26).
Peygamberimiz (sav) akrabalık ilişkilerine o kadar önem vermiştir ki, terkinin cennete girmeye mani olacağı ikazında bulunulmuştur;
“Akrabalık bağlarını kesip koparan kimse Cennete giremez.” (Buhari, Edeb, 11)
Yaşadığımız sosyal hayatta, farklı sebeplerden dolayı da olsa, akrabalık ilişkilerinin pek de düzenli işlediğini söyleyemeyiz. Bu düzensizlikte genellikle suç başkalarında aranılır. “Ben akrabalarımla ilişkiyi kesmedim, o kesti” bahanelerine sığınılır.
Bakınız bu konuda da Peygamberimiz(sav) çözümü sunmuştur;
“İyiliğe benzeri ile karşılık veren kişi, tam anlamıyla akrabasını görüp gözetmiş olmaz. Hakiki sıla, kişinin kendisi ile ilgiyi kesenleri görüp gözetmesidir.” (Buharî, Edeb, 15)
Bu bilgiler ışığında okurlarımızın kendi akrabalarıyla olan ilişkilerini gözden geçirmesinde büyük faydalar vardır. Yüce Allah, cümlemizi Allah’tan korkan ve akrabalık bağlarını kesmekten sakınan kullarının zümresine dâhil eylesin. Âmin…
Bir kez daha yakinen gördüm ve inandım ki yüce dinimiz İslam’ın bize sunduğu hayat ölçüleri, gerçekten hayatın ve geleceğimizin sigortası hükmündedir. İnsanlık bu ölçülere uyduğu oranda mutlu ve huzurlu bir hayat sürmekte, sonunda da ebedi hayatta cennete uzanan bir süreç yaşanmaktadır.
Bu vesileyle biz de siz değerli okurlarımıza “sıla-i rahim” hakkında birkaç hatırlatma yapmak istedik. Umulur ki gönüllerde yeni bir ufuk açılır, neticesinden hem fert hem toplum olarak fayda temin edilir.
Sevgi ve dostluklar paylaştıkça arttığına göre, dostlukların ilk başlangıç noktası da mutlaka akraba ilişkileri ile olmalıdır. “Sıla-i rahim” ilişkileri kişiye hem bu dünyada dayanışma ve huzur açısından fayda sağladığı gibi aynı zamanda da kişiye Cennet saadetini kazandırmaktadır.
“Anne, baba ve akrabayı ziyaret etme, akraba ilişkilerini kuvvetlendirme” manasına gelen ve İslami bir terim olarak kelime dağarcığımıza giren, “sıla-i rahim”; toplumun birlik ve barışı, nesillerin geleceği için çok önemlidir.
Bu davranış biçimi ilahi buyruklarla desteklenmiştir;
“Allah’tan korkun ve akrabalık bağlarını kesmekten sakının.” (Nisa Suresi / 4/I)
Halit b. Zeyd (Ebu Eyyüb el-Ensarî) hazretlerinden rivayet edildiğine göre bir adam Hz. Peygamber’e gelerek: “-Yâ Rasulallah; beni Cennete sokacak bir ibadet söyler misiniz?” dedi... Rasulüllah şu cevabı verdi:
“Allah’a ibadet eder ve O’na hiç bir şeyi ortak koşmazsın, namaz kılar, zekât verir ve sıla-i rahim edersin.” (Buhari / Zekât, 1)
Akrabaya verilen sadakanın daha faziletli olduğu da bir başka Hadisi Şerifte haber verilmiştir:
“Yoksula yapılan sadaka bir sadakadır. Bu sadaka akrabaya yapılmışsa iki sadaka demektir. Biri sadaka, diğeri sıla-i rahimdir ki bu da sadaka sayılır.” (Tirmizi / Zekât, 26).
Peygamberimiz (sav) akrabalık ilişkilerine o kadar önem vermiştir ki, terkinin cennete girmeye mani olacağı ikazında bulunulmuştur;
“Akrabalık bağlarını kesip koparan kimse Cennete giremez.” (Buhari, Edeb, 11)
Yaşadığımız sosyal hayatta, farklı sebeplerden dolayı da olsa, akrabalık ilişkilerinin pek de düzenli işlediğini söyleyemeyiz. Bu düzensizlikte genellikle suç başkalarında aranılır. “Ben akrabalarımla ilişkiyi kesmedim, o kesti” bahanelerine sığınılır.
Bakınız bu konuda da Peygamberimiz(sav) çözümü sunmuştur;
“İyiliğe benzeri ile karşılık veren kişi, tam anlamıyla akrabasını görüp gözetmiş olmaz. Hakiki sıla, kişinin kendisi ile ilgiyi kesenleri görüp gözetmesidir.” (Buharî, Edeb, 15)
Bu bilgiler ışığında okurlarımızın kendi akrabalarıyla olan ilişkilerini gözden geçirmesinde büyük faydalar vardır. Yüce Allah, cümlemizi Allah’tan korkan ve akrabalık bağlarını kesmekten sakınan kullarının zümresine dâhil eylesin. Âmin…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Yalancılara acı bir azap vardır / 24.07.2025
- Türk milleti algı yöntemiyle mi aldatılıyor? / 23.07.2025
- ‘Bizi aldatan bizden değildir’ / 22.07.2025
- Allah tuzakları boşa çıkaracaktır / 21.07.2025
- Adalet herkese lazımdır / 20.07.2025
- Ahir zaman fitnesinden sâlih amelle kurtulursunuz / 19.07.2025
- Çok uyardık ama uyanış tam sağlanamadı -2- / 18.07.2025
- Çok uyardık ama uyanış tam sağlanamadı -1- / 17.07.2025
- 15 Temmuz, FETÖ ve Dinlerarası Diyalog / 16.07.2025
- FETÖ belasıyla bir ömür mücadele eden kahraman Prof. Dr. Haydar Baş’tır / 15.07.2025
- Türk milleti algı yöntemiyle mi aldatılıyor? / 23.07.2025
- ‘Bizi aldatan bizden değildir’ / 22.07.2025
- Allah tuzakları boşa çıkaracaktır / 21.07.2025
- Adalet herkese lazımdır / 20.07.2025
- Ahir zaman fitnesinden sâlih amelle kurtulursunuz / 19.07.2025
- Çok uyardık ama uyanış tam sağlanamadı -2- / 18.07.2025
- Çok uyardık ama uyanış tam sağlanamadı -1- / 17.07.2025
- 15 Temmuz, FETÖ ve Dinlerarası Diyalog / 16.07.2025
- FETÖ belasıyla bir ömür mücadele eden kahraman Prof. Dr. Haydar Baş’tır / 15.07.2025