Türk Diyabet Cemiyeti İzmir Şube BaşkanıDr. Ali Alkış, Türk insanının şişmanlık (obezite) sorununun giderek büyüdüğünü belirterek, "Bununla mücadele için Sağlık Bakanlığı'na, ulusal bir kampanya başlatılması önerisini sunduk" dedi.
Hastalar tehlikeden
habersiz
Dr. Alkış, şişmanlığın Türk insanının sağlığını tehdit eden hastalıkların birçoğunun başlıca kaynağı olduğunu ifade etti. Şişmanlığın estetik kaygıların ötesinde, sağlık açısından yarattığı ciddi tehlikelerin öneminin toplumda yeterince bilinmediğini anlatan Alkış, hareketsizlik, beslenme alışkanlıklarının değişmesi ve stresin, şişmanlığı körüklediğini kaydetti. Alkış, Türk insanının artık obezite olduğunu söyledi.
Türkiye'de Obezite Vakfı ve üniversitelerin şişmanlıkla ilgili çok önemli çalışmaları olduğunu söyleyen Alkış, "Tüm dünyada kanıtlanmış bir gerçek var ki, en kötü beslenenler en gelişmiş ülkeler. Türkiye de gelişmekte olan bir ülke olarak kötü beslenenler listesinde yerini alıyor" diye konuştu.
Fast-food alışkanlığının giderek yayıldığını, bu sayede Türk mutfağının besleyici özelliği yüksek yemekleri yerine yağlı-soslu fast-food yiyeceklerin beslenme kültürünü işgal ettiğini dile getiren Alkış, şöyle devam etti:
"Şişmanlık özellikle 15 yaşına kadar çocuklarda giderek yaygınlaşıyor. Daha önce orta yaş ve üzerinde daha sık görülen bu hastalık, şimdi çocuk ve gençler arasında daha yaygın hale geldi. Şişmanlık için hastalık tanımlaması doğrudur. Çünkü birçok hastalığın, özellikle de (ölümcül dörtlü) adı verilen kalp, şeker, kan yağları, hipertansiyonun başlıca kaynağı şişmanlıktır. Erkeklerde kolon, kadınlarda rahim kanserlerinde artık şişmanlığın başlıca rol oynadığını biliyoruz." Şişmanlığın sağlık yanında ekonomik kayıplara da yol açtığını anlatan Ali Alkış, bu yüzden işgücü, verimlilik kayıpları meydana geldiğini, şişmanların en verimli çağında malül hale düştüğünü kaydetti.
Ulusal bir mücadele
Dr. Alkış, şişmanlığın ulusal bir kampanya ile aşılması gerektiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
"Tıpkı veremle, sıtmayla ve çocuk hastalıklarına karşı aşılamada yaptığımız mücadelede olduğu gibi şişmanlıkla da ulusal bir mücadele kampanyası başlatmalıyız. Sağlık Bakanlığı'na Türk Diyabet Cemiyeti, Obezite Vakfı gibi kuruluşların bu kapsamda başvuruları oldu. Bu başvuruların değerlendirilmesini istiyoruz. Önce topluma şişmanlığı anlatmalı, neden ve sonuçlarını öğretmeliyiz. Dengeli ve doğru beslenmenin mutlaka öğretilmesi gerekiyor. Bunun için önce okullardan başlayan bir kampanya, toplumun tüm kesimlerine yayılmalıdır. Bu hastalık her yaşın sorunudur. Şişmanlık, sigara ve stresle de birleşince ölümcül hastalıklara neden oluyor. Konunun ciddiyetini kavramak zorundayız."
Hastalar tehlikeden
habersiz
Dr. Alkış, şişmanlığın Türk insanının sağlığını tehdit eden hastalıkların birçoğunun başlıca kaynağı olduğunu ifade etti. Şişmanlığın estetik kaygıların ötesinde, sağlık açısından yarattığı ciddi tehlikelerin öneminin toplumda yeterince bilinmediğini anlatan Alkış, hareketsizlik, beslenme alışkanlıklarının değişmesi ve stresin, şişmanlığı körüklediğini kaydetti. Alkış, Türk insanının artık obezite olduğunu söyledi.
Türkiye'de Obezite Vakfı ve üniversitelerin şişmanlıkla ilgili çok önemli çalışmaları olduğunu söyleyen Alkış, "Tüm dünyada kanıtlanmış bir gerçek var ki, en kötü beslenenler en gelişmiş ülkeler. Türkiye de gelişmekte olan bir ülke olarak kötü beslenenler listesinde yerini alıyor" diye konuştu.
Fast-food alışkanlığının giderek yayıldığını, bu sayede Türk mutfağının besleyici özelliği yüksek yemekleri yerine yağlı-soslu fast-food yiyeceklerin beslenme kültürünü işgal ettiğini dile getiren Alkış, şöyle devam etti:
"Şişmanlık özellikle 15 yaşına kadar çocuklarda giderek yaygınlaşıyor. Daha önce orta yaş ve üzerinde daha sık görülen bu hastalık, şimdi çocuk ve gençler arasında daha yaygın hale geldi. Şişmanlık için hastalık tanımlaması doğrudur. Çünkü birçok hastalığın, özellikle de (ölümcül dörtlü) adı verilen kalp, şeker, kan yağları, hipertansiyonun başlıca kaynağı şişmanlıktır. Erkeklerde kolon, kadınlarda rahim kanserlerinde artık şişmanlığın başlıca rol oynadığını biliyoruz." Şişmanlığın sağlık yanında ekonomik kayıplara da yol açtığını anlatan Ali Alkış, bu yüzden işgücü, verimlilik kayıpları meydana geldiğini, şişmanların en verimli çağında malül hale düştüğünü kaydetti.
Ulusal bir mücadele
Dr. Alkış, şişmanlığın ulusal bir kampanya ile aşılması gerektiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
"Tıpkı veremle, sıtmayla ve çocuk hastalıklarına karşı aşılamada yaptığımız mücadelede olduğu gibi şişmanlıkla da ulusal bir mücadele kampanyası başlatmalıyız. Sağlık Bakanlığı'na Türk Diyabet Cemiyeti, Obezite Vakfı gibi kuruluşların bu kapsamda başvuruları oldu. Bu başvuruların değerlendirilmesini istiyoruz. Önce topluma şişmanlığı anlatmalı, neden ve sonuçlarını öğretmeliyiz. Dengeli ve doğru beslenmenin mutlaka öğretilmesi gerekiyor. Bunun için önce okullardan başlayan bir kampanya, toplumun tüm kesimlerine yayılmalıdır. Bu hastalık her yaşın sorunudur. Şişmanlık, sigara ve stresle de birleşince ölümcül hastalıklara neden oluyor. Konunun ciddiyetini kavramak zorundayız."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.