Sjögren Sendromu; vücudun kendi hücresel yapılarına karşı savaş açması olarak ifade ediyor. Bu hastalık tedavi edilmezse tüm vücut tehlike altında demektir. Türkiye Cumhuriyeti'nin son on yıllık süreci bu hastalıkla birebir örtüşüyor.Yontma taş devrinden ya da mağara yaşamından modern devlete niçin geçiş yapıldı? Birey sayısı arttıkça birlikte yaşamanın getirdiği sorunlara da çözüm aranmaya başlandı. İhtilaflar kurallarla, kural ihlalleri de bu konuda ihtisas yapmış yargı mercileri ile çözülmeye çalışıldı. Toplumun savunması da topluma hizmet de oluşturulan kurumlarla yerine getirilmeye çalışıldı.Ordu, Yasama, Yürütme ve Yargı erkleri devletin ayakta kalması için olmazsa olmaz unsurlarıdır. Ki bunlar mücadele edecek ayrı bir sınıf veya uzaydan gelmiş yabancılar değildir. Sürekli yenilenen ve toplumun içinden gelen insanların oluşturduğu kurumlardır.Böyle olmasaydı. 70 milyon bir meydana toplanıp bütün sorunlarımızı hep bir ağızdan tartışarak çözmeye çalışırdık ki bu ise kaostan başka bir şey değil.Şimdi devletin en yetkili kişileri bu kurumları uzun süreden beri sistemli bir şekilde itibarsızlaştırmaya çalışıyor.Hükümet, 'Anayasa Mahkemesi benim istediğim gibi karar vermezse uygulamayacağız' diyor. Arkasından bir kısım basın orkestrası, "yargıdan paralel darbe teşebbüsü" manşetleri ile buna destek çıkıyor.İçişleri Bakanı; "Ben bu Anayasayı tanımıyorum" diyor. Adalet eski bakanı, "Bu suçsa ben bu suçu işliyorum" diyerek yargı kurumuna meydan okuyor.Anayasa'nın 101. maddesinde: "?Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer." Açık hükmüne rağmen Erdoğan'ın meydanlarda AKP'ye oy istemesini nasıl izah edeceksiniz.Cumhurbaşkanı da eylemli bir şekilde ben bu Anayasayı tanımıyorum diyor. Üstelik nerdeyse tamamına yakın kısmı kendi döneminde değiştirilmişken.Anayasa'yı tanımamak Anayasal düzeni de tanımamak demektir. Anayasayı; Cumhurbaşkanı tanımıyor, hükümetin Bakanı tanımıyor? Herhalde teröristin tanımasını beklemeyeceksiniz.Devlet kurumlarına savaş açmak onları aşağılamak halka karşı bir kalkışma bir isyandır. Zira bu kurumlar halkın bizzat kendisidir. Bütün bu yıpratmalar bir sonuca çıkıyor. Bir kişi ne derse o geçerli olacak. Yasama da Yargı da Yürütme de bir kişinin bünyesinde toplanacak.Devlet yetkililerinin görevi kurumlara savaş açmak, onları küçük düşürmek midir? Yoksa eksikliklerini görüp ıslah etmek midir? Üstelik bu kurumdakiler kendilerini savunmak için bile konuşması kanun ile yasaklanmışken. Devleti yönetmekle memur biri hiç kurumlarına karşı savaşır mı? Bunu ancak onu yıkmaya çalışan içerdeki ajanlar yapar.Anayasa, idari makamları, bütün kamu kuruluşlarını bağlar ama hükümeti bağlamaz mı? Hükümeti hangi kural ne zaman bağlar? Anayasal kurallar vatandaşı her zaman bağlarsa hükümeti hangi tarihlerde bağlar? Bunu nasıl tespit edeceğiz? Yetkilileri, Yargı da, Anayasa da bağlamazsa sadece bölücübaşından gelen 'on emir' mi bağlar?Devleti ile milleti ile savaşan, onları ayrıştıran değil birleştiren, konuşan değil projeleri ile vatandaşın asli ihtiyaçlarına çözüm getiren bir lidere bir devlet adamına her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. 22 Mart'ı bekleyin ve görün. Dünyanın dört bir yanından İstanbul'a gelecek yüzlerce bilim adamı kimi işaret edecek.
Kazım Üstün / diğer yazıları
- İklim krizinin çözümü Z kuşağına kaldı / 17.12.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -2- / 10.07.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -1- / 09.07.2021
- Aşı emperyalizmi savaşları / 11.06.2021
- Atatürk’ün harp sanatının sırrı / 25.05.2021
- Dijital Ramazan Bayramı / 13.05.2021
- İsrail’in saldırısına hangi dizi ile karşılık vereceğiz! / 09.05.2021
- Çin Ortadoğu’da ABD’ye ‘şah’ dedi / 02.04.2021
- İnsanın sayısallaşması / 25.03.2021
- ABD, Kuzey Kore’ye neden demokrasi getiremiyor? / 18.03.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -2- / 10.07.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -1- / 09.07.2021
- Aşı emperyalizmi savaşları / 11.06.2021
- Atatürk’ün harp sanatının sırrı / 25.05.2021
- Dijital Ramazan Bayramı / 13.05.2021
- İsrail’in saldırısına hangi dizi ile karşılık vereceğiz! / 09.05.2021
- Çin Ortadoğu’da ABD’ye ‘şah’ dedi / 02.04.2021
- İnsanın sayısallaşması / 25.03.2021
- ABD, Kuzey Kore’ye neden demokrasi getiremiyor? / 18.03.2021