Son Peygamber Hz.Muhammed'e iman

Ahir zaman peygamberinden önceki peygamberler, muayyen kavim ve toplumlara gönderilmiş oldukları halde, Son Peygamber Hz. Muhammed (sav) bütün insanların peygamberi olarak gönderilmiştir.

 

Sebe sûresinin 28. âyetinde Cenab-ı Hak, Resulullah'a hitaben; "Seni, bütün insanlara bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik" buyurmaktadır. Bu itibarla son Peygam- bere ve O'nun getirdiklerine uymak her mükellefe farz olmuş oluyor. Onun için İslâm dini, bir kavmin değil, bütün insanların, beşeriyetin dinidir. Allah, bütün insanları bu hak dine çağırıyor ve iman etmelerini emrediyor.Kur'an-ı Kerim'e iman etmenin, kâmil mü'min insan açısından ifade ettiği yüce bir mânâ daha vardır ki, o da; insanın nefsi ve beşeriyet planındaki bütün işleri için, kendi aklına ve hislerine göre değil de Allah ve Resûlü'nün târif ve emir buyurduğu şekilde hareket etmesidir. Emre uymanın, itaat ve teslimiyetin, ihlâs ve samimiyetin ve hattâ nefse muhalefet etmenin anlamı işte budur. Ahiret günü ile alakalı ölçelere gelince; ahirete ait bazı ahvali bilip bunlara iman etmek şarttır, bunlar:* Cennet ve Cehennem haktır ve elân yaratılmış varlıklardır.* Kabirde kâfirlerin ve bazı günahkâr mü'minlerin azap çekmesi sâlih mü'minlerin nimete ve rahata kavuşması haktır.* Münker ve Nekir adlı iki meleğin kabirdekilere sual sorması haktır.* Allah Teâlâ'nın kıyamette ölüleri dirilterek hesaba çekmesi haktır.* Amel terazisinde amellerin tartılması, herkes için amel defterinin var olması,* Sualin vuku bulması, Sırat köprüsünün ve Havuz'un bulunması haktır.* Mü'minlerin Cennette, kafirlerin ise Cehennemde ebedi olarak kalması haktır.İman esaslarından ahirete iman, kâmil insanın yetişmesinde Allah'a imandan sonra en önemli asıldır. Bir insanın her an kendini kontrol ve murakabe eden kudreti düşünmesi ve her yaptığından hesaba çekileceğini sonunda mükâfat veya ceza göreceğini hissetmesinin, onda hak ve adaletin tesisi ve korunması bakımından büyük titizlik oluşturacağı bir gerçektir.

İman ve İnsan, Prof. Dr. Haydar Baş