ABD'nin Irak'ı yutmak ve birçok stratejik amacını gerçekleştirmek için tetiklediği savaş süreci, kritik bir aşamaya geldi. Türk ve Amerikalı yetkililer, harıl harıl pazarlık ediyorlar. Bu satırların kaleme alındığı sırada, pazarlıklarda askeri ve siyasi hususlarda kısmen anlaşma sağlanmıştı, ancak ekonomik meselelerde "pürüzler" sürüyordu. Acaba Irak sürecinde gelinen durum ne? Soru ve cevaplarla bunu irdelemeye çalışalım:
SORU 1) Geçtiğimiz hafta sonu 600 kentte yapılan ve yaklaşık 12 milyon dünyalının katıldığı gösteriler, ABD Başkanı Bush'un "savaş arzusunu" kırdı mı?
CEVAP 1) ABD Başkanı Bush, dün "savaş karşıtı gösterilerin kendisini savaştan caydıramayacağını" açıkladı. Bush'un "Amerika'nın güvenliğini protestocular bize dikte edemez" sözleri dikkat çekici. Anlaşıldığı gibi, petrol lobilerinin adamı Bush bu savaşta kimseyi umursamıyor.
SORU 2) Mevcut hükümetin ABD'nin arzusu dışında bir politika izleme ihtimali var mı?
CEVAP 2) Siyaset biliminde, hükümetlerin politikaları bir bütün olarak ele alınır. İzlenen ekonomi politikasıyla siyasi ve kısmen de dış politika arasında genelde paralelllik vardır. AKP yönetimi, seçim öncesinde IMF ile önceki hükümet döneminde yapılan Stand-by Anlaşması'na sadık kalacağını deklare etmişti. Dolayısıyla IMF sürecini devam ettiren bir hükümetin, IMF'yi besleyen ABD'ye ve savaş yanlısı küresel finans kuruluşlarına, Başkan Bush'un Irak planlarına ilişkin olarak "hayır" demesi mümkün değildir. Bu bir... Peki yapılan müzakereler ne anlam taşıyor? Bunları karşılıklı "nazlanmalar" olarak niteleyebiliriz. Ayrıca, Irak savaşının sadece hükümeti ilgilendiren boyutu bulunmuyor. Türk Silahlı Kuvvetleri de masada yeralıyor. Çünkü mesele aynı zamanda askeri bir mesele... Ayrıca savaş sonrası senaryolar da en çok Genelkurmay'ın ilgi alanına giriyor.
SORU 3) Türkiye ABD'nin yanında yeralmazsa, ne olur?
CEVAP 3) Bir kere bu savaşa destek vermeyi "ahlaken" onaylayabilmek mümkün değildir. Hele hele Birleşmiş Milletler kararı olmadan Türkiye "aktif savaş potasının" içine girerse, geçtiğimz hafta Bush'u lanetleyen 12 milyon dünyalının nefret okları Türkiye'ye de yönelecektir.
ABD'nin yanında savaşa girilmezse, madden kaybımız olur mu? Herhalükarda Türkiye zarar edecektir. Bunu Başbakan Abdulah Gül bile defaatle söyledi. ABD ile birlikte olursak; az mı zarar ederiz, çok mu? Tartışma bu... Hükümetin izlediği mevcut politikalar neticesinde durum ne olur? ABD ile birlikte hareket edilmezse, kısa vadede yeni bir kriz çıkabilir. Uzun vadede ise değişen birşey olmaz. ABD'nin Türkiye'ye vereceği yardım, çerez değerindedir. Türkiye, yılda faize 40 milyar dolar yatırıyor. 6 milyar nire, 40 milyar dolar nire? Maalefesef Türkiye, Almanya ve Fransa gibi kendi ayakları üzerinde duramıyor. 2001 Şubat krizinden bu yana, önde gelen şirketlerimizin çoğu yabancılara ya tümden satıldı ya da kısmen. Ayrıca, bankacılık piyasamızın önemli bir bölümü de yabancıların eline geçti. Türkiye'ye ABD'ye 'hayır' dediği gibi, Türkiye'de istedikleri gibi at oynatan küresel oyuncular yeni bir kriz çıkarmak için düğmeye basacaklardır. Bunu mevcut hükümet önleyebilir mi? Bu konuda emin değilim.
Türkiye'nin bir başka kısıtı ise, Silahlı Kuvvetlerimizin kullandığı silahların yüzde 80'i ABD'den geliyor. Bu bizim açımızdan ciddi bir engel. Ancak, Türkiye Bush'un haksız savaşına iştirak etmeyecek diye, ABD ile Türkiye arasındaki ilişkiler bozulmayacaktır? Fransa ve Almanya ile ABD arasındaki ilişkiler bozuldu mu? Dolayısıyla bu konuda da kaybımız olmaz.
SORU 4) Deniliyor ki, "Türkiye ABD'nin yanında yer almazsa, savaş sonrası Irak nizamını belirlemede etkili olamaz."? Yani Türkiye tarihin yazılmasına katılamaz.
CEVAP 4) Önümüzde 1991 Körfez Savaşı örneği var. Bu savaşa Türkiye dahil 27 ülke ABD'nin yanında katıldı. Fransa 25 bin asker gönderdi bölgeye. Peki ABD dışında hangi ülke Irak'ın şekillenmesine katkıda bulundu? Hiçbiri... Başkan Baba Bush, ABD askerlerine emir verdi ve Saddam'ın iktidarı kendisine bağışlandı. Üstelik Saddam'a Kürtlere saldırması için müsaade edildi. Türkiye'nin sınırına 500 bin Kürt yığıldı. Fatura bize kesildi. Kuzey Irak'ta boşluk oluşturuldu. Bu boşluk neticesinde PKK terörü azdı, Türkiye 80 milyar dolarını yitirdi. Dolayısıyla savaş sonrası modeli de ABD belirleyecektir. ABD, o savaşı Irak'ı Kuveyt'ten çıkartmak için başlatmıştı. Ama oyun Kuzey Irak üzerinde oynandı. Bedeli de Türkiye ödedi. Bu kez bedeli yine birileri ödeyecektir?
SORU 1) Geçtiğimiz hafta sonu 600 kentte yapılan ve yaklaşık 12 milyon dünyalının katıldığı gösteriler, ABD Başkanı Bush'un "savaş arzusunu" kırdı mı?
CEVAP 1) ABD Başkanı Bush, dün "savaş karşıtı gösterilerin kendisini savaştan caydıramayacağını" açıkladı. Bush'un "Amerika'nın güvenliğini protestocular bize dikte edemez" sözleri dikkat çekici. Anlaşıldığı gibi, petrol lobilerinin adamı Bush bu savaşta kimseyi umursamıyor.
SORU 2) Mevcut hükümetin ABD'nin arzusu dışında bir politika izleme ihtimali var mı?
CEVAP 2) Siyaset biliminde, hükümetlerin politikaları bir bütün olarak ele alınır. İzlenen ekonomi politikasıyla siyasi ve kısmen de dış politika arasında genelde paralelllik vardır. AKP yönetimi, seçim öncesinde IMF ile önceki hükümet döneminde yapılan Stand-by Anlaşması'na sadık kalacağını deklare etmişti. Dolayısıyla IMF sürecini devam ettiren bir hükümetin, IMF'yi besleyen ABD'ye ve savaş yanlısı küresel finans kuruluşlarına, Başkan Bush'un Irak planlarına ilişkin olarak "hayır" demesi mümkün değildir. Bu bir... Peki yapılan müzakereler ne anlam taşıyor? Bunları karşılıklı "nazlanmalar" olarak niteleyebiliriz. Ayrıca, Irak savaşının sadece hükümeti ilgilendiren boyutu bulunmuyor. Türk Silahlı Kuvvetleri de masada yeralıyor. Çünkü mesele aynı zamanda askeri bir mesele... Ayrıca savaş sonrası senaryolar da en çok Genelkurmay'ın ilgi alanına giriyor.
SORU 3) Türkiye ABD'nin yanında yeralmazsa, ne olur?
CEVAP 3) Bir kere bu savaşa destek vermeyi "ahlaken" onaylayabilmek mümkün değildir. Hele hele Birleşmiş Milletler kararı olmadan Türkiye "aktif savaş potasının" içine girerse, geçtiğimz hafta Bush'u lanetleyen 12 milyon dünyalının nefret okları Türkiye'ye de yönelecektir.
ABD'nin yanında savaşa girilmezse, madden kaybımız olur mu? Herhalükarda Türkiye zarar edecektir. Bunu Başbakan Abdulah Gül bile defaatle söyledi. ABD ile birlikte olursak; az mı zarar ederiz, çok mu? Tartışma bu... Hükümetin izlediği mevcut politikalar neticesinde durum ne olur? ABD ile birlikte hareket edilmezse, kısa vadede yeni bir kriz çıkabilir. Uzun vadede ise değişen birşey olmaz. ABD'nin Türkiye'ye vereceği yardım, çerez değerindedir. Türkiye, yılda faize 40 milyar dolar yatırıyor. 6 milyar nire, 40 milyar dolar nire? Maalefesef Türkiye, Almanya ve Fransa gibi kendi ayakları üzerinde duramıyor. 2001 Şubat krizinden bu yana, önde gelen şirketlerimizin çoğu yabancılara ya tümden satıldı ya da kısmen. Ayrıca, bankacılık piyasamızın önemli bir bölümü de yabancıların eline geçti. Türkiye'ye ABD'ye 'hayır' dediği gibi, Türkiye'de istedikleri gibi at oynatan küresel oyuncular yeni bir kriz çıkarmak için düğmeye basacaklardır. Bunu mevcut hükümet önleyebilir mi? Bu konuda emin değilim.
Türkiye'nin bir başka kısıtı ise, Silahlı Kuvvetlerimizin kullandığı silahların yüzde 80'i ABD'den geliyor. Bu bizim açımızdan ciddi bir engel. Ancak, Türkiye Bush'un haksız savaşına iştirak etmeyecek diye, ABD ile Türkiye arasındaki ilişkiler bozulmayacaktır? Fransa ve Almanya ile ABD arasındaki ilişkiler bozuldu mu? Dolayısıyla bu konuda da kaybımız olmaz.
SORU 4) Deniliyor ki, "Türkiye ABD'nin yanında yer almazsa, savaş sonrası Irak nizamını belirlemede etkili olamaz."? Yani Türkiye tarihin yazılmasına katılamaz.
CEVAP 4) Önümüzde 1991 Körfez Savaşı örneği var. Bu savaşa Türkiye dahil 27 ülke ABD'nin yanında katıldı. Fransa 25 bin asker gönderdi bölgeye. Peki ABD dışında hangi ülke Irak'ın şekillenmesine katkıda bulundu? Hiçbiri... Başkan Baba Bush, ABD askerlerine emir verdi ve Saddam'ın iktidarı kendisine bağışlandı. Üstelik Saddam'a Kürtlere saldırması için müsaade edildi. Türkiye'nin sınırına 500 bin Kürt yığıldı. Fatura bize kesildi. Kuzey Irak'ta boşluk oluşturuldu. Bu boşluk neticesinde PKK terörü azdı, Türkiye 80 milyar dolarını yitirdi. Dolayısıyla savaş sonrası modeli de ABD belirleyecektir. ABD, o savaşı Irak'ı Kuveyt'ten çıkartmak için başlatmıştı. Ama oyun Kuzey Irak üzerinde oynandı. Bedeli de Türkiye ödedi. Bu kez bedeli yine birileri ödeyecektir?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Recep Bahar / diğer yazıları
- ABD harika bir ekonomiye mi sahip? / 14.08.2018
- Ne yapmalı? / 13.08.2018
- Komşunla kavga et uzaklarda pazar ara! / 02.02.2016
- Diyarbakır'da kilise-ev faktörü! / 01.02.2016
- Çin ekonomisi alarm mı veriyor? / 20.01.2016
- Büyük İsrail yolunda sıra İran'da / 19.01.2016
- Terör Sultanahmet bölgesini sıfırla çarptı / 15.01.2016
- Sultanahmet'in şifreleri / 13.01.2016
- Türkiye ile Suudi Arabistan ne zaman papaz olacak? / 09.01.2016
- Ekonomik çöküşü bir de buradan seyredin / 05.01.2016
- Ne yapmalı? / 13.08.2018
- Komşunla kavga et uzaklarda pazar ara! / 02.02.2016
- Diyarbakır'da kilise-ev faktörü! / 01.02.2016
- Çin ekonomisi alarm mı veriyor? / 20.01.2016
- Büyük İsrail yolunda sıra İran'da / 19.01.2016
- Terör Sultanahmet bölgesini sıfırla çarptı / 15.01.2016
- Sultanahmet'in şifreleri / 13.01.2016
- Türkiye ile Suudi Arabistan ne zaman papaz olacak? / 09.01.2016
- Ekonomik çöküşü bir de buradan seyredin / 05.01.2016