logo
19 NİSAN 2024

Sosyal medya Atatürkçülüğü

27.10.2017 00:00:00
Sosyal medyada moda haline gelen bir şey var. Şöyle güzel büyük bir Atatürk resmi koyuyorsunuz sayfanıza. Altına da yazıyorsunuz: 'Atamızı beğenen kaç Atatürkçü çıkar?' Sonra arkadaşlarınız da bir beğenme yarışına giriyor. Beğenmeyenleri eleştirenler. 'Ayy, ne kadar yakışıklı çıkmış!' ya da 'Mavi gözlerin güzelliğine bak!' diye yorum yazanlar. Bir de bu hafta trend olan şey. Bayrak zinciri yapmak. Acil diye mesaj geliyor. 'Bayrak zinciri yapıyoruz. Sen de paylaş facebook alemi şanlı bayrağımızla dalgalansın.' Tabii ki bayrağımızın her yerde dalgalanması güzel bir şey, bizim için gurur vesilesi. Bu yapılmasın demiyoruz, yanlış anlaşılmasın. Ancak böyle klavye Atatürkçülüğünün kime ne faydası var? Kendi vicdanını tatmin etmekten başka ne işe yarıyor? Aynen Cuma namazına birkaç kez ya gitmiş ya gitmemiş olanların her Cuma sayfasından 'Hayırlı cumalar' görselleri paylaşması gibi. Çok göstermelik geliyor bana. Belki katılanlarınız olur, bazılarınız da belki kızar ama böyle.
Atatürk, "Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir. Cumhuriyeti, ve onun gereklerini yüksek sesle anlatınız. Bunu yüreklere yerleştirmek için elverişli olan hiçbir durumu kaçırmayınız" demiştir. 
Böyle baktığımızda profilinde Atatürk resmi paylaşmak ya da bayrak zinciri yapmak Atatürk'ü anlamak demek oluyor mu? Diyebilirsiniz ki Atatürk'e ve cumhuriyete düşman olanlara inat paylaşıyoruz. Olabilir ama inanın sadece bir iki küfür daha etmelerine vesile oluyorsunuz o kadar. Onlara inat mı yapmak istiyorsunuz? O zaman o kurduğunuz facebook grupları var ya bir kere de 'Günaydın canlar!' ya da romantik şiirsel sözler dışında bir şey paylaşın. Deyin ki 'Haydi arkadaşlar Atatürk'ü anlatan şu kitabı okuyalım hepimiz ve sonra bu grupta anladıklarımızı birbirimizle paylaşalım, tartışalım.' İnanın o zaman Atatürk'ü anlarsınız ve birilerinin anlamasına vesile olursunuz. Ona layık olursunuz. Çünkü Atatürk cephede savaşta bile en derin İslam tarihi kitaplarını, en ağır felsefe kitaplarını okuyup notlar alarak kendini yetiştiren, geliştiren bir insandı. 5000'den fazla kitabı olduğu tahmin ediliyor ama ödünç aldıkları ya da o zamanın şartlarında kaybolabileceği düşünüldüğünde çok daha fazla olduğu söyleniyor. Böyle bir Atatürk'ü anlamak ancak onun gibi okumak ve ufkunu genişletmekle mümkün olur. Yoksa oturduğun yerden iki tuşa tıklamakla Atatürkçü olunmaz. 
Atatürk eylem insanıydı. Yanlış gördüğü şeyleri eleştirirdi ve düzeltmeye çalışırdı. Çözüm üretirdi. Siz böyle oturduğunuz yerden iki tıkla Atatürkçü olduğunuzu sanırken ona düşman olanlar boş durmuyor her ortamda sürekli fitnelerini yaymaya devam ediyorlar. Halkımızı anlattıkları uydurma hikayelerle kandırmaya çalışıyorlar. Bunların doğru olmadığını, gerçek Atatürk'ün kim olduğunu anlatıp bu fitnelerin önüne geçmek gerekmez mi? 'Ben bunu nasıl yapabilirim ki?' dediğinizi duyar gibiyim. Yanlış anlamayın, böyle düşünmeniz normal. Bunu nasıl yapacağınızı söyleyeyim. İl il dolaşıp, 'Atatürk Vatandır' sempozyumlarını düzenleyen, halkımıza saklanan, yanlış tanıtılan Atatürk'ün gerçekte nasıl bir insan olduğunu, neyi ne için yaptığını, hedeflerini, ideallerini anlatan bir kadro var. Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in yetiştirdiği, yön verdiği bir kadro. Bugün ben Atatürkçüyüm ve onun davasına destek olmak istiyorum diyenlere sesleniyorum. Ne mi yapmalısınız? Sizin ilinize geldiğinde bu sempozyumlara katılmalısınız, gidemediğinizde televizyondan takip edip bilgilenmelisiniz, dostlarınıza arkadaşlarınıza da tavsiye etmeli sonra da bu vesileyle öğrendiklerinizi her ortamda anlatmalısınız. Sosyal medya üzerinden bunları duyurmalı, orda öğrendiklerinizi yazmalısınız. Bugün Atatürk'e gerçek manada sahip çıkan tek kadroya sahip çıkmak, onlarla beraber olmak, ancak Atatürk ve cumhuriyet adına bir şeyler yapmak demektir. O sempozyumlarda onlarla beraber bayrak sallayıp 10. Yıl Marşı'nı söylerseniz şanlı bayrağımızı dalgalandırmış olursunuz. Bu sayede bir uyanışa onlarla beraber vesile olursanız cumhuriyetin ilelebet yaşamasına da vesile olmuş olursunuz. Yoksa aksi kolaycılıktır, gösteriştir, vicdanını tatmin etmektir.
Şimdi eminim eleştirenler de olacak. Ama bizleri eleştirenler önce dönüp bir kendilerine baksınlar. Bir sorsunlar kendilerine; 'Ben napıyorum bu konuda? Bu ülke için, bu millet için ne yapıyorum, nelerden vazgeçiyorum?' diye. En azından bir pazar gününüzü vererek, uyumaktan, gezmekten feragat ederek başlayabilirsiniz belki? 
 
Asude Havuzlu / diğer yazıları
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.