Küresel soygun düzenini savunan ekonomistler, ekonomik yorumlarına, ilkönce ABD ekonomisinden, onun faiz oranlarından, dış ticaretinden, bütçe ve cari açıklarından başlarlar. "Ekonominin millisi olmaz" diyenlerden, bundan başka bir davranış elbette beklenmez. İşin bu kısmını anlıyoruz. Anlamakta güçlük çektiğimiz taraf, hükümet üyelerinin sergiledikleri tavırlardır. Onların tavırlarına bakanlar, kendi inisiyatif, bilgi ve birikimleriyle, karar aldıklarını zannederler. Halbuki yok böyle bir şey. Hükümet, ekonomi yönetimini, küresel soygun düzeninin aracı olan IMF'ye ihale etmiş durumda. 'IMF yetkilileriyle görüşme' ve 'gözden geçirme' toplantılarının hepsi göstermelik, hepsi halkın gözünü boyamaya yöneliktir. Ekonominin kanı mesabesinde olan parayı kontrol edemeyen bir hükümet, ekonomiyi nasıl yönetebilir? Malum, Merkez Bankası bağımsızlaştırıldı. Ama kimden? Hükümetten ve dolayısıyla milletten. IMF'ye bağımlılık ise artarak devam ediyor. Bir de buna sermaye piyasasının serbestliğini eklersek, ekonomimizi kimlerin yönlendirdiğini gayet rahat anlarız. Eskiden olduğu gibi soygun, topla tüfekle, yol kesmekle değil, parayla yapılıyor. Bir başka deyişle, para, bir soygun aracı haline getirilmiştir. Sistem şöyle işliyor. Dünya üretiyor, ABD kâğıtları yeşile boyayıp, yani dolar basıp, fakir fukaranın ürettiklerini ticaret adı altında alıyor. Bu yüzden IMF'ci ekonomistler, ekonomik gelişmeleri ABD'nin verilerine göre değerlendiriyorlar. Esasen bunun tersi yapılmalı. Ekonomistler, dünya halklarının, ABD halkını daha ne kadar besleyip beslemeyeceklerini sormalı, sorgulamalıdırlar. Bunu, "Milli Ekonomi Modeli" teziyle yapan tek kişi Prof. Dr. Haydar Baş olmuştur. Onun içindir ki, bu model, ezilen, sömürülen milletlerin ve buna çare arayanların gündemindedir. Prof. Dr. Haydar Baş, küresel soygun düzeni hakkında şu çarpıcı tespitte bulunuyor: "Hırsızlık sadece bir eve veya işyerine girilerek oradaki menkul değerlerin veya eşyaların çalınması değildir. En büyük hırsızlık, para hareketleri ile milletlerin gelirinin bir anda birkaç global tefeciye aktarılmasıdır" (Sosyal Devlet-Milli Devlet, s. 192).Küresel soygun düzeni, böyle geldi, fakat böyle gitmeyecektir. Ateş bacayı sarmıştır. ABD'li yetkililer bile bunun farkında. ABD muhiplerine sorarsanız, ortalık süt liman. ABD'li yetkililer ise, onlar gibi rahat değil. Epey zamandır, dünya para sistemi üzerinde beyin patlatıyorlar. 'Amerika Ulusal Araştırma Bürosu' tarafından 2005 yılında yapılan "Ekonomik Aktivite Paneli"nde , Sebastian Edwars'ın, "Amerika'nın cari açığı sürdürülebilir mi? Sürdürülemezse, ekonomik düzeltme ne kadar maliyetli olabilir?" başlıklı sunumu, büyük yankı uyandırdı. Edwars, "bu işin sonunun hem ABD, hem de dünya ekonomisinde finansal fırtınaya varacağını ve yüksek maliyetler getireceğini" söylüyor. Edwars'a karşı çıkanlar, sadece şunu diyebiliyorlar: "Uzunca bir süre daha diğer ülkeler, ABD'nin yeşil kâğıtlarından vazgeçmeyeceklerdir". Demek ki, ihtilâf süre üzerinde. Peki, bu uzunca süre ne kadar olabilir? Uzunca sürenin sonunda, aynı durum meydana gelecekse, ne değişecektir? İşte, bu sorular üzerinde hiç durulmuyor. Doğrusu ararsanız, bu süreyi kestirmek kolay değil. Çünkü, hiç beklenmedik bir olay, dolardan kaçışı tetikleyebilir. ABD'li yetkilileri korkutan, uykularını kaçıran da budur. Ya aniden dolardan bir kaçış başlarsa ne olur? Dünyayı, bir panik sararsa ne yapabiliriz? Evet, bu sorular, ABD yönetimi tarafından ciddi bir şekilde soruluyor ve bugünden tedbir paketleri hazırlanıyor. Bütün bunlara rağmen, global sermayenin sözcülüğüne soyunmuş ekonomistlerimiz, pembe tablolar çizmeye ve hükümete övgüler yağdırmaya devam ediyorlar. Etsinler bakalım, birgün gelecek deniz bitecek, gerçekler acı yüzünü gösterecektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018