logo
12 EYLÜL 2025


Strateji savaşı

12.07.2008 00:00:00
13 Temmuz da Paris'te "Akdeniz için Birlik" oluşumu çerçevesinde daha çok prensiplerin müzakere edileceği toplantı yapılacak. "Akdeniz Birliği" ne anlama gelmektedir? Bu konuda bilgilenmek ve ülke olarak gereken manevraları yapmak gerekir. AB içerisinde liderliğe oynayabilecek ülkeler Almanya, Fransa ve İngiltere'dir. İngiltere, AB'den ziyade ABD ile stratejik ortaklık geliştirmiş durumda. Almanya ile Fransa'nın liderlik çekişmesinde ise, galip olan Almanya olmuştur. Diyebiliriz ki, Avrupa Birliği üyeleri içerisindeki gelişmiş devletler, diğer üye ülkeleri kendi arka bahçesi olarak tutmak istemekte ve bunun mücadelesini vermektedir.  Bu anlamda AB devletleri adeta ikiye ayrılabilir. Üretenler ve pazar olanlar. Üretenler de kendi içerisinde liderlik yarışı içindeler. Pazar olanlar ise sanayisini kaybetmenin, milli kimliklerini kaybetmenin, folklorünü kaybetme sürecinin sıkıntısını yaşıyorlar. Yarış ve arayış aynı anda devam etmektedir. Diyebiliriz ki, birlik içinde üye devletlerin kendi gelecekleri açısından açık ve gizli bir strateji savaşı yaşanmaktadır. Geçtiğimiz ay yaklaşık 11 Avrupa devletini içeren gezimiz esnasında, gerek yaptığımız görüşmelerde gerekse gözlerimizle bu yaşananları müşahede etmiştik.İşte yaşanan bu tablo Avrupa devletleri içerisinde yeni arayışlara sebep olmaktadır. "Akdeniz Birliği" kurulması fikri bu sürecin sonunda Fransa'nın başını çektiği bir oluş olarak gündeme gelmektedir. Akdeniz'de kıyısı bulunan AB üyesi olan ve olmayan 20 civarında ülkenin birliğe üye yapılması planlanıyor.Akdeniz birliğinin kurulması halinde, AB'nin Akdeniz'deki çıkarları ekonomik ve siyasi olarak olumsuz etkilenecektir. Bu durum bile AB'nin, kendi içindeki güçlü bir üyesinin ihaneti ile karşı karşıya olduğunu göstermektedir. Bu oluşumla AB'nin gelişmiş ülkeleri, müşterilerini kaybedeceklerdir. Dünya siyasetinde lobi faaliyetleri yaparak kendi çıkarları doğrultusunda ürettikleri politikalar da zarar görecektir. Artık her istediklerini biz istedik oldu, mantığıyla yapamayacaklardır. Bu gelişmeyle Türkiye'nin de içinde olduğu Ortadoğu'da da bölge dengesinin dama taşları yerinden oynayacaktır.Görülen o ki, AB'nin fazla bir ömrü kalmamıştır. Zaten ortak bir anayasa bile hala kabul edilememiştir. Üye ülkeler huzursuzluk yaşamaktadır. Farklı arayışlar her geçen gün artmaktadır. Ulusalcı siyasi hareketler her geçen gün güçlenmektedir.  Avrupa'nın nüfusu süratle yaşlanmaktadır. Doğal kaynakları bitme noktasına gelmiştir. AB ortak para birimine geçmekle emisyonunu kaybetmiştir. Almanya dâhil olmak üzere işsizlik almış başını gitmiştir. Gençlik ahlaki bir dejenerasyon yaşamaktadır. İşte bütün bu sebeplerden dolayı Prof. Dr. Haydar Baş Bey AB'nin ömrünün en fazla 15 yıl olacağını yıllar önce söylemişti. Hemen belirtmekte fayda var, Sayın Baş'ın bu tespitlerini 2000 li yılların başında yapmıştı. O yıllar AB'nin en güçlü olduğu yıllardı. Artık yaşanan gelişmeleri görenler de bu tespiti paylaşmaya başladılar. Başlıca tepki ise Almanya'dan. Bakın "Akdeniz Birliği" ne tepki koyan Alman Şansölyesi Angela Merkel, bu projenin AB'nin bütünlüğünü tehdit ettiğini ve AB'nin dağılmasına yol açabileceğini dahi söylemektedir. AB kapısında yıllardan beri bekletilen Türkiye hep verici konumdadır. Birlik istiyor, Türkiye veriyor. Öyle bir noktaya geldik ki, durumu özetlemek için "artık verilmedik neyimiz kaldı ki" ifadesi ancak meramımızı anlatabilir. Fakat yine de Türkiye birliğe alınmamıştır, alınmayacaktır. Bir pazar olarak Türkiye, kapının eşiğinde tutulmakta, arzu edilen şekilde kullanılmaktadır. Üstelik Türk coğrafyasında, hatta Osmanlının hinterlandında ABD'nin AB'nin ve İsrail'in hesapları vardır. Şimdi de yeni bir birlikle karşı karşıyayız ve bu birliğin başında hiç de bizi hazzetmeyen Fransa ve Sarkozy var. Türkiye genç ve eğitimli nüfusa, zengin yer altı ve yer üstü kaynaklarına sahip bir ülke olarak, coğrafyamızda gözü olmayan ülkelerle çok rahat bir birlik oluşturabilirdi. Ancak Türkiye geçmişinin de kendisine yüklediği tarihi misyonunu bir türlü yerine getirmek için gereken hamleyi yapamadı. Bu çıkışı yapabilecek siyasi iradenin bağımsızlığı, milli ekonomiyi ve sosyal devleti şiar edinmiş olması gerekir. Aksi halde lafla peynir gemisinin yürütülemeyeceği ayan beyandır. Ancak bilinmeli ki, iş işten geçmiş değildir. Çözüm yıllardan beri milli politikalar üreten; devletini seven, milletine aşık olan; Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet tezinin sahibi; BTP (Bağımsız Türkiye Partisi) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş beydedir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
İmamoğlu ilk kez hakim karşısında
Diploma davası başladı
Samsun'da dehşet!
Öğrenci servisine silahlı saldırı: 1'i öğrenci 2 yaralı
FBI'dan çarpıcı paylaşım
Suikast zanlısının görüntüsü yayınlandı
Merkez Bankası Piyasa Katılımcıları Anketi'ni yayımladı
Enflasyon beklentisi yüzde 29.86 oldu
KPSS Alan Bilgisi Oturumları 13-14 Eylül'de gerçekleşecek
127 bin 307 aday girecek
Bu neyin hazırlığı?
İsrail'den Rumlara hava savunma sistemi
Bolsonaro'nun hapis cezasına tepki ABD'den geldi
Rubio: 'Karşılık verilecek'
Eski Brezilya Devlet Başkanı Bolsonaro'ya 27 yıl hapis
'Darbe girişimi' suçu
BMGK'da Katar'dan İsrail saldırısına tepki
"Haince bir hedef alma"
"Güçlü bir düşmana karşı devrimci savaşın zamanı geldi"
Amerika kıtasında savaş yakın mı?
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Allah’a kulluk ve hamd
Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden karar
CHP kurultayının iptali davası reddedildi
Merkez Bankası faiz indirdi
Politika faizi yüzde 40,5'e düşürüldü
Ticaret Bakanlığı'ndan limon ve elmaya ihracat düzenlemesi
İhracı kayda bağlı ürünler listesine eklendiler
'Önümüzdeki günler her türlü provokasyona açık ve yatkındır'
Bahçeli'den çocuk suçlular açıklaması
İmamoğlu ilk kez hakim karşısında
Diploma davası başladı
Samsun'da dehşet!
Öğrenci servisine silahlı saldırı: 1'i öğrenci 2 yaralı
FBI'dan çarpıcı paylaşım
Suikast zanlısının görüntüsü yayınlandı
Merkez Bankası Piyasa Katılımcıları Anketi'ni yayımladı
Enflasyon beklentisi yüzde 29.86 oldu
KPSS Alan Bilgisi Oturumları 13-14 Eylül'de gerçekleşecek
127 bin 307 aday girecek
Bu neyin hazırlığı?
İsrail'den Rumlara hava savunma sistemi
Bolsonaro'nun hapis cezasına tepki ABD'den geldi
Rubio: 'Karşılık verilecek'
Eski Brezilya Devlet Başkanı Bolsonaro'ya 27 yıl hapis
'Darbe girişimi' suçu
BMGK'da Katar'dan İsrail saldırısına tepki
"Haince bir hedef alma"
"Güçlü bir düşmana karşı devrimci savaşın zamanı geldi"
Amerika kıtasında savaş yakın mı?
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Allah’a kulluk ve hamd
Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden karar
CHP kurultayının iptali davası reddedildi
Merkez Bankası faiz indirdi
Politika faizi yüzde 40,5'e düşürüldü
Ticaret Bakanlığı'ndan limon ve elmaya ihracat düzenlemesi
İhracı kayda bağlı ürünler listesine eklendiler
'Önümüzdeki günler her türlü provokasyona açık ve yatkındır'
Bahçeli'den çocuk suçlular açıklaması
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.