Suç altından ceket olsa giyilmez
Doğru olanların başı eğilmez
(Nazarî)
Batılılaşma süreci ile başlayan sözüm ona demokratikleşme, özgürlük, insan hakları adı altında yapılan düzenlemelerle, kişi haklarına getirilen serbestlik, sınır tanımaz bir hal almış, sonunda da kişiler kendi haklarının sınırlarını aşarken, başkalarının hak ve hukukuna tecavüz eder olmuştur.
Ferdi planda başlayan hak tanımazlık, toplumda haksızı haklı haklıyı haksız konumuna koymuş haklı değil güçlü olan haklı olmaya başlamıştır.
Siyasi iktidarların iş bilmezliği ve gafleti neticesinde suçun tam karşılığı olan ceza dengesizliği baş göstermiş adaletin terazisi yanlı tartmaya başlamıştır. Kamuoyunda basit bir anket yapınca kanuna adalete güvenin azaldığını göreceksiniz. "Görünen köy kılavuz istemez."
Burada önemli olan nokta; herkes kendini daha haklı görmüş, her türlü davranışında daha ferdiyetçi, daha bencil bir hal almış, başkalarının haklarını gözetmez bir hale düşmüştür. Her şeyde kendine haklılık payı bulan insanoğlu, işlediği suçu suç kapsamında görmez olmuş, haksızlığı bile hak kapsamında görme yanlışına düşmüştür. Yaşanan bu hal; toplumda suç oranlarının tırmanışında en büyük etken de bu olmuştur.
Malını sağlama almayan kişiyi hırsızın şerrinden, aklını ve gönlünü muhafaza etmeyeni şeytanlardan ve günahlardan, namusunu koruma altına almayan kişiyi zinadan korumanın gayet zor olduğu bir zamanda yaşamaktayız.
O halde koruma ve kollama için kişilerin mutlak manada gayret etmeleri gerekmektedir. Başı boş, kuralsız, sorumsuz bir yaşantının neticesi gelinen noktadır. Herkesin aklını başına alması gerekmektedir.
Hız kesmeden artan hırsızlık, zina, gasp ve cinayetlerin artması, suç oranlarının ne kadar yükseldiğini göstermektedir. Suç bu kadar çoğaldı ise suça giden yollarda bir rahatlık oluştuğu da mutlaka görülmelidir. Suça giden yollar daralmadan, ya da ortadan kaldırılmadan suçun azalmasını beklemek beyhudedir.
Güzel ülkemiz tabir yerinde ise yanan bir ateş çemberine dönüşmüş, suçlar ferdi olmaktan çıkmış, toplumsal hareketlere dönüşmüş, bir kesim vatandaşlar adeta devlete başkaldırma durumuna düşmüştür. Hangi konuda suç oranları artmış ise o konuda suça giden yollar açılmış, rahatlaşmış demektir.
Suç kabul edilen bir fiilin ortadan kaldırılması için öncelikle suça giden yolların ortadan kaldırılması lazımdır. Suça giden yolların ortadan kaldırılmasından sonra işlenen suçların cezası da suça tekrar yönelmeyi engelleyici mahiyette olmalıdır.
Şimdi kanun koyucular ve kanun uygulayıcılar başta olmak üzere herkes, yapılan yanlışın nereden kaynaklandığını bulmak zorundadırlar. Suç arttığı zaman iki şey akla gelmelidir. Birincisi suça teşvik eden sebepler, ikincisi de suçu caydırıcı sebeplerin olmayışıdır.
Suçun mukabili cezalar yerine getirilmedikçe ve suça giden yollar ortadan kaldırılmadıkça suçlar artarak devam edecektir. Allah, cümlemize uyanarak yanlıştan dönmeyi nasip eylesin. Âmin
Doğru olanların başı eğilmez
(Nazarî)
Batılılaşma süreci ile başlayan sözüm ona demokratikleşme, özgürlük, insan hakları adı altında yapılan düzenlemelerle, kişi haklarına getirilen serbestlik, sınır tanımaz bir hal almış, sonunda da kişiler kendi haklarının sınırlarını aşarken, başkalarının hak ve hukukuna tecavüz eder olmuştur.
Ferdi planda başlayan hak tanımazlık, toplumda haksızı haklı haklıyı haksız konumuna koymuş haklı değil güçlü olan haklı olmaya başlamıştır.
Siyasi iktidarların iş bilmezliği ve gafleti neticesinde suçun tam karşılığı olan ceza dengesizliği baş göstermiş adaletin terazisi yanlı tartmaya başlamıştır. Kamuoyunda basit bir anket yapınca kanuna adalete güvenin azaldığını göreceksiniz. "Görünen köy kılavuz istemez."
Burada önemli olan nokta; herkes kendini daha haklı görmüş, her türlü davranışında daha ferdiyetçi, daha bencil bir hal almış, başkalarının haklarını gözetmez bir hale düşmüştür. Her şeyde kendine haklılık payı bulan insanoğlu, işlediği suçu suç kapsamında görmez olmuş, haksızlığı bile hak kapsamında görme yanlışına düşmüştür. Yaşanan bu hal; toplumda suç oranlarının tırmanışında en büyük etken de bu olmuştur.
Malını sağlama almayan kişiyi hırsızın şerrinden, aklını ve gönlünü muhafaza etmeyeni şeytanlardan ve günahlardan, namusunu koruma altına almayan kişiyi zinadan korumanın gayet zor olduğu bir zamanda yaşamaktayız.
O halde koruma ve kollama için kişilerin mutlak manada gayret etmeleri gerekmektedir. Başı boş, kuralsız, sorumsuz bir yaşantının neticesi gelinen noktadır. Herkesin aklını başına alması gerekmektedir.
Hız kesmeden artan hırsızlık, zina, gasp ve cinayetlerin artması, suç oranlarının ne kadar yükseldiğini göstermektedir. Suç bu kadar çoğaldı ise suça giden yollarda bir rahatlık oluştuğu da mutlaka görülmelidir. Suça giden yollar daralmadan, ya da ortadan kaldırılmadan suçun azalmasını beklemek beyhudedir.
Güzel ülkemiz tabir yerinde ise yanan bir ateş çemberine dönüşmüş, suçlar ferdi olmaktan çıkmış, toplumsal hareketlere dönüşmüş, bir kesim vatandaşlar adeta devlete başkaldırma durumuna düşmüştür. Hangi konuda suç oranları artmış ise o konuda suça giden yollar açılmış, rahatlaşmış demektir.
Suç kabul edilen bir fiilin ortadan kaldırılması için öncelikle suça giden yolların ortadan kaldırılması lazımdır. Suça giden yolların ortadan kaldırılmasından sonra işlenen suçların cezası da suça tekrar yönelmeyi engelleyici mahiyette olmalıdır.
Şimdi kanun koyucular ve kanun uygulayıcılar başta olmak üzere herkes, yapılan yanlışın nereden kaynaklandığını bulmak zorundadırlar. Suç arttığı zaman iki şey akla gelmelidir. Birincisi suça teşvik eden sebepler, ikincisi de suçu caydırıcı sebeplerin olmayışıdır.
Suçun mukabili cezalar yerine getirilmedikçe ve suça giden yollar ortadan kaldırılmadıkça suçlar artarak devam edecektir. Allah, cümlemize uyanarak yanlıştan dönmeyi nasip eylesin. Âmin
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Gadir-i Hum Bayramı hakkında bilinmesi gerekenler -8- / 22.06.2025
- Gadir-i Hum Bayramı hakkında bilinmesi gerekenler -7- / 21.06.2025
- Gadir-i Hum Bayramı hakkında bilinmesi gerekenler -6- / 20.06.2025
- Gadir-i Hum Bayramı hakkında bilinmesi gerekenler -5- / 19.06.2025
- Gadir-i Hum Bayramı hakkında bilinmesi gerekenler -4- / 18.06.2025
- Gadir-i Hum Bayramı hakkında bilinmesi gerekenler -3- / 17.06.2025
- Gadir-i Hum Bayramı hakkında bilinmesi gerekenler -2- / 16.06.2025
- Gadir-i Hum Bayramı hakkında bilinmesi gerekenler -1- / 15.06.2025
- Gadir-i Hum bayramımız kutlu olsun / 14.06.2025
- Merhamet etmeyene merhamet olunmaz / 13.06.2025
- Gadir-i Hum Bayramı hakkında bilinmesi gerekenler -7- / 21.06.2025
- Gadir-i Hum Bayramı hakkında bilinmesi gerekenler -6- / 20.06.2025
- Gadir-i Hum Bayramı hakkında bilinmesi gerekenler -5- / 19.06.2025
- Gadir-i Hum Bayramı hakkında bilinmesi gerekenler -4- / 18.06.2025
- Gadir-i Hum Bayramı hakkında bilinmesi gerekenler -3- / 17.06.2025
- Gadir-i Hum Bayramı hakkında bilinmesi gerekenler -2- / 16.06.2025
- Gadir-i Hum Bayramı hakkında bilinmesi gerekenler -1- / 15.06.2025
- Gadir-i Hum bayramımız kutlu olsun / 14.06.2025
- Merhamet etmeyene merhamet olunmaz / 13.06.2025