Bir camia düşünün; onca şampiyonluklardan, kupalardan, Avrupa zaferlerinden sonra lig ikinciliğine bile tahammül edemiyor, sahasında kötü oynayıp kazandığı halde, tribünlerinden tepki alıyor, mutlaka güzel oyunla gelen galibiyetler isteniyordu. İsteniyordu; çünkü geçmişte böyle görmüştü. Onun geleneğinde hep güzel futbol ve sayısız galibiyetler vardı. Onun için kötü futbolla kazanılan galibiyetlere hep tepki vardı. 'Galibiyet olsun bizim olsun' anlayışı yoktu kültüründe. Deplasmanda dahi kaybettiği zaman, başı önde gözü yaşlı idi. Ya şimdi? 3 maç üst üste gol bile atamadan kaybediyor. Yükseliş maçı olarak çıktığı Antalyaspor karşısında tribünlerin büyük çoğunluğu boş, dolu olan kısmı da idman izler havasında. Sonuç 4'üncü maç da berabere bitiyor. Yani 4 maçta 1 puan. Var mı Trabzonspor tarihinde böyle bir durum ? Var mı tarihinde; heyecansız, motivasyonsuz ve hedefsiz bir sezonu? Var mı tarihinde; deplasmanlarda sahaya çıktığında "Trabzon kümeye" sesleri? O zamanlar, "şampiyon olamassın" tezahüratları bile Trabzonlular'ın kanına dokunuyordu. Peki neler oluyor da artık vurdum duymazlık, heyecansızlık, hedefsizlik ve sessizlik hakim camiada. Oysa büyük vaatlerle göreve gelen Sayın ALBAYRAK ne demişti; "Bu sezon şampiyonluk özlemine son vermeye geliyoruz. Dünya çapında yıldızlar alacağız. Avrupai stad yapacağız." Bunların hangisi gerçekleşti ? Bırakın gerçekleşmeyi, camia, şampiyon olamadığı yılları dahi arar hale geldi. Belki Trabzon'da yaşayanlar birbirleriyle dertleşebiliyorlar, birbirlerine içini dökebiliyorlardır ki; öyledir de? Ya gurbette yaşayan milyonlar? İşine, okuluna zevkle gidemez, üniformasıyla çarşı- pazar gezemez hale geldi. En başarılı döneminde dahi ulusal medyada zoraki gündem edilen Trabzonspor, artık orada da yok. (Meltem TV hariç) Bunlar yetkili yetkisiz kimleri rahatsız ediyor? Eğer ediyorsa olumlu ne iş yapıyorlar? Kulübün ekonomisi ne durumda?. Daha şimdiden 22 trilyon borçtan söz ediliyor. Bu borç artar mı, azalır mı bilinmez. Yığma bir kadro. İlk yarı bitiyor, daha belirgin bir 11 oluşmamış. Yani nereden bakarsanız bakın, oldukça vahim bir tablo çıkıyor karşımıza. Bu kaostan Trabzonspor'u kurtarmak lazım. Durumun ciddiyeti ortada. Büyük camialar bu kaoslu süreçlerden çabuk çıktıkları anlarda büyüklüklerini perçinlerler. Trabzonspor da büyük bir camia olduğuna göre, mutlaka çözümünü bulacaktır.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012