logo
13 MAYIS 2024

Tarih Samsun'da canlandı

01.07.2002 00:00:00
1919 Türkiye'sini andıran bugünlerde Bağımsız Türkiye Partisi'nin Samsun'a yaptığı çıkarma 19 Mayıs 1919'u hatırlattı

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP), yurt çapında, kapalı spor salonlarında gerçekleştirdiği, tanıtım ve katılım toplantılarına Samsun ile devam etti. Yaşar Doğu Kapalı Spor Salonu'nu tıklım tıklım doldurarak II. Kuvay-ı Milliye'nin önderi Prof. Dr. Haydar Baş ile BTP kurmaylarını bağrına basan Samsunlular, "Samsun nasıl Mustafa Kemal Atatürk'ü bağrına bastı, peşinden gitti ise şimdi de Prof. Dr. Haydar Baş'ın peşinden gitmeye karar verdi" dediler. Bağımsız bir Türkiye'nin bağımsız evlatları olmak için yürekleri ve bilekleri ile BTP'yi iktidara taşıyacaklarını belirttiler.

Mandacılık hortladıŞehitlerimiz için saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunuşu ile başlayan ve İl Başkanı Ufuk Altuncu'nun açış konuşması ile devam eden BTP Samsun toplantısında bir konuşma yapan II. Kuvay-ı Milliye'nin önderi Prof. Dr. Haydar Baş, Mustafa Kemal Atatürk'ün, "1919 Mayıs'ında Samsun'a çıktığım gün elimde maddi hiçbir kuvvet yoktu. Yalnız Türk Milleti'nin asaletinden doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek ve manevi bir kuvvet vardı. İşte bu millî kuvvetle, bu milletle yola çıktım" sözlerini hatırlatarak, "1919'un 19 Mayıs'ında Kemal Atatürk sizinle beraber yola çıkmıştı. Onu gönlünüze misafir etiniz. Şimdi de misafiriniz biz olduk. Aynı yolda sizinle beraber biz devam ediyoruz" dedi.

Samsunlunun her zaman emaneti koruduğuna, emanetin yanında yer aldığına işaret eden Prof. Dr. Haydar Baş, şimdi de kendisinin Samsunluya emanet edildiğini belirterek şöyle devam etti: "Bakınız Mustafa Kemal Atatürk, 6 Mart 1922'de ne diyor: "Bu düşüşün çıkış noktası korku ile, acz ile başlamıştır. Türkiye'nin fikir adamları adeta kendi kendilerine hakaret ediyorlardı. Diyorlardı ki; biz adam değiliz ve de olamayız. Kendi kendimize adam olmaya ihtimal, imkan yoktur. Bizim canımızı, tarihimizi, varlığımızı, bize düşman olan, düşman olduğundan hiç şüphe edilmeyen Avrupalılara, kayıtsız, şartsız bırakmak istiyorlardı. Onlar bizi idare etsin, diyorlardı." 1922'nin aydını bunu söylüyordu. Bugünün aydını, siyasetçisi, bürokratı da aynen dünün aydını gibi, bugün biz kendimizi idare edemiyoruz, kendi kendimizi bakamıyoruz, bizi Avrupalı baksın, Avrupa olmazsa biz olamayız, diyor. Ne hazin tecellidir ki tarih tekerrür ediyor."

Dünya Türk Milleti'ni bekliyorÜlkemizin 68 milyon değil 168, 268, hatta 568 milyon insana yetecek maddi-manevi yeraltı ve yerüstü kaynaklarına malik olduğunu söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, insanlık ailesinin en şerefli, izzetli, muktedir milleti olan Türk Milleti'nin geçmişte olduğu gibi bugün de her türlü zorluğu aşmaya muktedir olduğunu ifade etti. Sağladığı adalet, can, mal, namus, din ve vicdan emniyeti ile Türk Milleti'nin tasarruf ettiği coğrafyanın insanlarına "Ben Türküm" dedirttiği, dünyanın bugünkü eşkıyalarını ise "neüzübillah" çektirerek yaka silktirdikleri gerçeğine parmak basan Prof. Dr. Haydar Baş, "Onun için bütün dünya coğrafyası Türk Milleti'ni bekliyor. Türk'ün adaletini, can, mal , namus, din ve vicdan emniyetini bekliyor. Gelsin, Türk hükmetsin ki adalete ve insanlığa kavuşayım, diyor" dedi.

AB isteğindeki gerçekDünyanın kendisiyle oynadığı Türk Milleti'nin ayakta kalabilmesi için güçlü bir devlet ile çok güçlü bir orduya sahip olması gerektiğini burada da tekrarlayan Prof. Dr. Haydar Baş, bize "tarımı terkedeceksin", "Güneydoğu'yu böleceksin", "İstanbul suriçinde bir Ortodoks din devletini kabul edeceksin", "Ayasofya'yı kilise yapacaksın", "AB'ye girmek istiyorsan kilise kapılarından geçeceksin" diyen AB'ye "hayır" dediğini belirtti. Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'de AB'yi isteyenlerin niçin istedikleri konusunda da şu tespitte bulundu:

"Yıllardır, siyasetçi, bürokrat olarak devletin kademelerinde bulunanlar memleketi hiçbir noktaya taşıyamadılar. Milleti kalkındıramadılar. Şimdi, AB ile beraber olursak cebimiz dolar, karnımız doyar, diyen bu insanlar şunu demek istiyor: AB olmadan TC Devleti'ni ve de Türk Milleti'ni kalkındırmaya imkan ve ihtilam yoktur. Madem ki Avrupa olmadan siz Türkiye'yi kalkındıramıyorsunuz, o halde neden siyaset etmeye devam ediyorsunuz? Lütfen çekilin!"

BTP'nin Samsun toplantısında Genel Başkan Yardımcıları Baki Bektaş, Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, Hayri Baş, Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Osman Baş, MYK üyeleri Bilal Karamus, Muharrem Bayraktar, Mehmet Emin Koç da katılarak, BTP'nin vizyonu, misyonu ve projeleri hakkında bilgiler sundular. Hangi anlayışa çanak tutarak ülkemizin bu konuma getirildiğini anlattılar. Sanatçı Sait Uçar ve Kuvay-ı Milliye'nin sesi Ali Altın'ın türkülerinin katılanları coşturduğu toplantıda Prof. Dr. Haydar Baş ile birlikte salon tıklım tıklım dolduran Samsunluların Nesimi'nin "Haydar Haydar" türküsünü söylemeleri bu coşkuyu doruk noktaya çıkardı.

BTP iktidarında Dünya KupasıTakip edilen ekonomik politikalar yüzünden milletin inim inim inlediğini, açlık ve sefaletin kol gezdiğini, on binlerce işyeri ve fabrikanın kapandığını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, bu kötü gidişattan kurtuluşun formülünü şöyle açıkladı: "Kalkınmaya karar vermiş her ülke emisyonu genişletir. Emeğini devreye koyar. Emek devreye girince üretim artar. Denge böyle kurulur ve devlet belli bir seviyeye gelir. ABD, Japonya, Almanya, İtalya, Fransa, İngiltere böyle yaptı. Sıra bize gelince, siz emisyonu genişletmeyin, bir tek kuruş basmayın, istediğiniz parayı biz verelim, diyorlar. Bu şekilde bizim siyasilerimizi avladılar, kandırdılar. Şimdi borç olarak Türkiye'yi kalkındırmaya çalışıyorlar. Aldığımız borçların faizi yıllık 45 katrilyon tutuyor. İşçiden, memurdan, çiftçiden aldığımız vergiler bu faizlere gidiyor. Borç ise yerinde duruyor. Onun için bizim yapacağımız iş emisyonu genişletmek, çiftçinin cebini para doldurmaktır. Bizim dönemimizde çiftçi sıfır faizle % 50 avans alacak. KOBİ'lere proje mukabili sıfır faizle kredi verilecek. Devlet de millet de zengin olacak. Bunları hayata geçirmek için BTP'nin tek başına iktidar olması şarttır. Bunları koalisyonlarla uygulamamız mümkün değildir. Çünkü biz 24 saat çalışacak, vergisiz bir Türkiye kuracağız. Türkiye'yi topyekün ayağa kaldıracağız. Hem öyle kaldıracağız ki bakınız milli takımımız dünya üçüncüsü oldu. Ben Meltem TV'de, bu takım Dünya Kupası'nı alır, demiştim. Biz kupayı alacaktık. Neden mi alamadık? Futbol oynayamadığımız için değil, boyalı basın arkadaşların moralini bozup kupaya kilitlenemedikleri için alamadık. Gelecek kupa maçındaki BTP'nin iktidar dönemi olacak, kupa bizim hakkımız diyecek ve kupayı Türkiye'ye getireceğiz."
Fenerbahçe umudunu son 2 haftaya taşıdı
Sarı-lacivertliler Kayserispor'u 3 golle geçti
Aslan şampiyonluğa koşuyor
Son dakika golü ligin kaderini değiştirdi
'Etki Ajanı' düzenlemesinde amaç ne?
Muhalefet temkinli, iktidar sessiz
Siyasete girdiğine pişman olmuş
'Hayatımın en büyük hatasıydı'
Gazze’de güvenli nokta kalmadı
Katliam 219'uncu gününde
Annelerin gündemi ekonomik sorunlar
Çalışmayan anneler daha mutlu
Üretici de tüketici de zararda
Patates depoda 4 lira markette 20 lira
Uyarıları dinlemeden denize girdiler
Tatilciler son anda kurtarıldı
Gökyüzünde eşsiz manzara
Kuzey Işıkları Kuzeyce'de
'Sinan Ateş cinayeti başka bir yere evrilecek'
BTP lideri gündemi değerlendirdi
Erdoğan'ın çağrısına Ostim'den cevap geldi
Togg zırhla kaplandı
UNRWA bildirdi
Refah'tan 300 bin kişi zorla göç ettirildi
Anneler gününde anne cinneti
9 yaşındaki çocuğunu öldürdü
Açık artırma ile satılacak
Sahibinden satılık kilise!
Yunanistan'dan iade-i ziyaret
Miçotakis yarın Ankara'ya geliyor
Fenerbahçe umudunu son 2 haftaya taşıdı
Sarı-lacivertliler Kayserispor'u 3 golle geçti
Aslan şampiyonluğa koşuyor
Son dakika golü ligin kaderini değiştirdi
'Etki Ajanı' düzenlemesinde amaç ne?
Muhalefet temkinli, iktidar sessiz
Siyasete girdiğine pişman olmuş
'Hayatımın en büyük hatasıydı'
Gazze’de güvenli nokta kalmadı
Katliam 219'uncu gününde
Annelerin gündemi ekonomik sorunlar
Çalışmayan anneler daha mutlu
Üretici de tüketici de zararda
Patates depoda 4 lira markette 20 lira
Uyarıları dinlemeden denize girdiler
Tatilciler son anda kurtarıldı
Gökyüzünde eşsiz manzara
Kuzey Işıkları Kuzeyce'de
'Sinan Ateş cinayeti başka bir yere evrilecek'
BTP lideri gündemi değerlendirdi
Erdoğan'ın çağrısına Ostim'den cevap geldi
Togg zırhla kaplandı
UNRWA bildirdi
Refah'tan 300 bin kişi zorla göç ettirildi
Anneler gününde anne cinneti
9 yaşındaki çocuğunu öldürdü
Açık artırma ile satılacak
Sahibinden satılık kilise!
Yunanistan'dan iade-i ziyaret
Miçotakis yarın Ankara'ya geliyor

'Etki Ajanı' düzenlemesinde amaç ne?

Meclis'ten geçmesi halinde Anayasa Mahkemesi iptal kararı verir mi?
12.05.2024 18:17:00 / Güncelleme: 12.05.2024 18:46:28
Atakan Akbal
'Etki Ajanı' düzenlemesinde amaç ne?
'Etki Ajanı' düzenlemesinde amaç ne?
AKP'ye yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesi, yasama yılı bitmeden Meclis'e gelecek olan 9. Yargı Paketi'nde yeni tip casusluk suçları hakkında düzenlemelerin yer alacağını duyurdu.

Haberde, "Türkiye lehine gibi görünüp, aleyhte propaganda yaparak kamuoyu oluşturan etki ajanlarına mercek tutulacak" ifadelerine yer verildi. Ülkenin ekonomik, toplumsal ve kamu düzenini bozanların "etki ajanı" kapsamında değerlendirileceği ve bu kapsama giren suçlar için cezai müeyyidelerin uygulanacağı aktarıldı.

İktidar sessiz, muhalefet temkinli

Yeni Şafak'ın haberine iktidar kanadından bir yalanlama gelmezken, muhalefet ise böyle bir düzenlemenin tehlikesine dikkat çekiyor.

AK Parti iktidarının muhalif kesimleri susturmak için yeni bir yasal düzenleme peşinde olduğunu düşünen muhalefet, sesini yükseltmek için tasarının Meclis'e gelmesini bekliyor. Dezenformasyon Yasası'nda olduğu gibi gazetecileri ve toplumsal muhalefeti susturmak gibi bir amaç sezdiklerini dile getiren muhalefet temsilcileri, böyle bir düzenlemenin Meclis'ten geçmemesi için ellerinden geleni yapacaklarını, Meclis'ten geçmesi halinde de Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacaklarını söylüyorlar.

Amaç ne?

Etki Ajanı suçlamasının yeni bir baskı aracına dönüşme riski olduğunu belirten Hukukçu Tuba Torun, "Bu ifade benim hiç hukuki literatürde duymadığım bir ifade. Her yöne çekilebilecek bir ifade" dedi.

Türk Ceza Kanunu'nun 328, 329 ve 339'uncu maddelerinin casusluk faaliyetleri ile ilgili yeterli düzenlemeye sahip olduğunu ifade eden Torun, "Peki böyle bir düzenlemeye neden ihtiyaç duyuluyor? Bu kadar muallak bir kavramın ceza kanununa girmesi oldukça tehlikeli" dedi.


Trakya'da kuraklık kapıda

Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Utku Güner, Türkiye'nin önemli tarımsal üretim merkezlerinden Trakya'da, iklim değişikliğine bağlı olarak gelecek yıllarda kuraklık yaşanabileceğini söyledi
12.05.2024 17:44:00
AA
Trakya'da kuraklık kapıda
Trakya'da kuraklık kapıda
Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Utku Güner, Türkiye'nin önemli tarımsal üretim merkezlerinden Trakya'da, iklim değişikliğine bağlı olarak gelecek yıllarda kuraklık yaşanabileceğini söyledi. Prof. Dr. Güner, iklim değişikliğinin insan hayatını olumsuz etkilemeye devam ettiğini belirtti.

Ortalama sıcaklıkların özellikle son 70 yılda sürekli yükseldiğine dikkati çeken Güner, "Araştırmalar Trakya'da gelecek 40-50 yıl içerisinde sıcaklıklarda 1 derecelik bir artış olacağını ve buna bağlı kuraklık yaşanabileceğini gösteriyor. Trakya Türkiye'nin en güzel topraklarına sahip, sulu tarım yapılabilen bir alanı" dedi.

Güner, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmak için tüm alanlarda önlemlerin alınması gerektiğini dile getirdi. Suyun insan yaşamı için hayati önemi olduğunu aktaran Güner, şunları kaydetti: "Suyun en çok kullanıldığı yer yüzde 70'lik oranla tarım. Kuraklık durumu da en çok tarımı etkileyecek. Su kıtlığı dendiğinde akıllara hemen evlerde su sıkıntısı yaşanacağı geliyor ancak en çok tarımsal üretim bundan etkilenecek. Tarımdan sonra en çok endüstriyel üretimde su kullanılıyor, kentsel kullanım bu alanda son sırada.

Bu açıdan değerlendirdiğimizde su kıtlığına bağlı olarak tarımsal ürünlerin yetiştirilmesinde değişiklikler göreceğiz. Kuraklık ve su sıkıntısı ciddi boyutlara ulaşırsa bu durum insanların bu bölgeden uzaklaşmasına yol açacak." Güner, özellikle tarımda modern sulama teknikleriyle ciddi miktarda su tasarrufu yapılabileceğine dikkati çekti. Vahşi sulama yöntemlerinden uzaklaşılması gerektiğini belirten Güner, "Üstü açık kanallardan su akıyor, eski teknikler kullanılıyor. Damla sulama yöntemine geçilmesi gerekli. Tarımda yüzde 5'lik bir su tasarrufu evlerde kullanılan tüm su miktarına bedel durumda" diye konuştu.

Şantiyede gıdadan zehirlendiği ileri sürülen 2 işçiden 1'i öldü

Kars'ta baraj şantiyesinde çalışan ve gıdadan zehirlendiği iddia edilen 2 işçiden 1'i yaşamını yitirdi.
12.05.2024 16:26:00
Anadolu Ajansı
Şantiyede gıdadan zehirlendiği ileri sürülen 2 işçiden 1'i öldü
Şantiyede gıdadan zehirlendiği ileri sürülen 2 işçiden 1'i öldü

Arpaçay Barajı'nın tadilatında çalışan Gürbüz K. (58) ve Orhan D'den haber alamayan yakınları durumu ekiplere bildirdi.

Olay yerine giden ekipler, 2 işçiyi hareketsiz halde buldu.

Sağlık ekiplerince yapılan kontrollerde, Gürbüz K'nin hayatını kaybettiği belirlendi.

Bilinci kapalı olan Orhan D ise sağlık ekiplerince Kafkas Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezine kaldırıldı.

Gürbüz K'nin cenazesi, otopsi için Kars Harakani Devlet Hastanesi morguna götürüldü.

İşçilerin, dün akşam balık ve tavuk yediği öğrenildi. 

Adıyaman'da en acı Anneler Günü

12 Mayıs Anneler Günü Adıyaman'da acı ve hüzün içerisinde kutlanıyor.
12.05.2024 12:40:00 / Güncelleme: 12.05.2024 12:42:38
İhlas Haber Ajansı
Adıyaman'da en acı Anneler Günü
Adıyaman'da en acı Anneler Günü
6 Şubat depremlerinde en ağır hasar alan iller arasında bulunan Adıyaman'da, binlerce vatandaş yıkılan yapıların enkazları altında kalarak hayatını kaybetmişti.

6 Şubat Depreminde annesini yada kızını kaybeden bir çok vatandaş, ellerine aldıkları çiçeklerle Adıyaman Belediyesi Yeni Mezarlığa gelerek burada mezarları ziyaret etti.

Annesini ve kızlarını kaybeden bir çok vatandaş göz yaşları içerisinde Anneler Gününü kutladı. Hüzünlü anların yaşandığı mezarlıkta annesini yada kızlarını kaybeden kişiler yüreklerinin yandığını ve bu acının hiçbir şekilde unutulmayacağını dile getirdi.



Bazı mezar taşlarında 'Toprak emanetime iyi bak, benim sarıldığım gibi sarıl anneme' yazan yazılar ise hüzünlendirdi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.