Bayram değil seyran değil:
-Üçüncü 1000 yılda Asya'yı Hıristiyanlaştıralım, diyen Papa, "Haçlı seferi başlatıyoruz" diyen Bush'un sözünün hemen arkasından, alelacele Kazakistan'a gidiyor.
Üçüncü 1000 yıl başlamış, Milenyum faaliyeti başlatılmıştır.
Milenyum, Asya'yı Hıristiyanlaştırma faaliyetinin tek kelimelik tarifidir.
Fakat, zamanlamaya dikkat lütfen!
Bush'un haçlı seferinden bahsetmesinin arkasından Papa hemen Asya seferine çıkıyor.
Hıristiyan aleminin önünden giderek, açıkça yol gösteriyor; çığır açıyor.
ABD'nin yapacağı hareketi, fiilen onaylıyor.
Haçlı seferini başlatan Papa Urban da Hıristiyanların önüne böyle düşmüştü.
Sizin anlayacağınız, hem madden hem dinen Asya'ya çöreklenmenin ilk adımlarını atıyorlar.
Maddi hareketin başı Bush, dini hareketin başı Papa.
Var mı karanlık bir nokta burada?
***
Hem... Papa niye Kazakistan'a gidiyor?
Papa'nın Kazakistan'la ne alakası var?
Şimdiye kadar hiç olmuş mu?
Hayır?
O halde bundan bir gaye yok mudur?
Varsa, ne olduğunu düşünmek gerekmez mi?
Ermenistan'a uğraması da hiç de göstermelik değil...
Ermenistan'daki soykırım anıtını ziyaretinin manası,
-Türkler sizleri soykırıma uğrattı. Ey Türkler siz de Ermenileri soykırıma tabi tutup öldürdünüz, demek değilse nedir?
***
Papa'nın başka bir tavrına dikkatinizi çekmek istiyorum:
Bush bu kadar yanlış söz söyledi; bütün faaliyetini bu yanlışlar üzerine bina ederek Afganistan'a saldıracağını habire söyledi de, Papa'dan hiç ses çıktı mı?
Bazıları,
-Dese bile sözü tutulacak mı sanki, diyebilirler.
Elbette tutulacaktır.
-Ben buradayken saldırı yapma, diyen Papa'nın bu sözü tutuluyor da, diğer sözleri niçin tutulmasın!
Papa'nın dünyada sözünü ilk tutacak şahıs, koyu bir katolik olan ve,
-Haçlı seferi başlatıyoruz, diyen Bush'tur.
Öyleyse Papa niçin,
-Delilsiz ispatsız harp olmaz. Afganistan'ın masum insanları üzerine ne hakla yürüyeceksiniz, demiyor?
Papa dünyadan habersiz midir?
Afganistan ve Usâme bin Lâdin'in Amerika'ya yapılan saldırıyla alakasının olmadığını bilmiyor mu?
Elde bir delil olmadığını bilmiyor mu?
Elbette biliyor ve bile bile susuyor.
Aksine susmuyor konuşuyor. Diyor ki:
-Vuracaksan vur da, benim burada bulunduğum zaman vurma. Biz yazarlar, konuşurlar takımı, TV kanallarında "İslamda terör var mı yok mu?" diye tartışaduralım ve TV kanalları bu konuda program üstüne program yapadursunlar, onlar yapacaklarını yapıyorlar ve yapacaklar.
***
Yeni gelinin "Hem ağlarım hem giderim" dediği gibi, ABD de yapılan saldırılara hem üzüldü hem sevindi.
Üzülmesinin sebebi belli.
Hem ölenlere üzüldü, hem de bütün dünyanın karşısında prestij kaybetmesine.
Şimdi eline bir koz geçti.
Usâme bin Lâdin isimli şahsı günah keçisi gösterip, Afganistan'ı bombalayarak hem prestijini kurtaracak, hem Asya'da yer edinip Asya petrollerine konacak hem de Milenyum-Asya'yı Hıristiyanlaştırma faaliyetine hız verilecek.
***
Teröristlerde adettir; yaptıkları eylemi üstlenirler.
Çünkü onunla isimlerini duyuracak ve güçlerini ispat edeceklerdir.
Nitekim, ABD'ye yapılan saldıyı da Japon Kızıl Tugayı üstlendi.
Ama ABD Bush yönetimi bunu kabul etmiyor:
-Yok bunu sen yapmamışsındır, diyor.
Öte taraftan Usâme bin Ladin,
-Ben yapmadım, diye kendini yırtadursun, Başkan Bush,
-Hayır sen yaptın, diye diretiyor.
-Elinde kanıt var mı?
-Yok.
-Peki ne demek istiyorsun?
-Senin yaptığını zannediyorum.
Sayın okuyucular, "Zan" ne zamandan beri "Kesinlik" manası taşır oldu. Önce, "Bu hadisenin arkasında devletler var" diyen ABD Dışişleri Bakanı, bu sözünü unutup o da Usâme bin Lâdin'in suçlu olduğunu söylemeye başladı.
Şimdi de diyor ki:
-Bu husustaki kanıtları yakında açıklayacağız.
Henüz işe yarar bir şey uyduramadıkları için maalesef açıklayamıyorlar.
İşte bakanlarının tavrı bu.
Devlet başkanlarının tavrı bu.
Papalarının tavrı bu.
Netice olarak, Hıristiyanların tavrı bu...
Yani şimdiki Hıristiyanlık işte bu...
Bir de kalkmışlar, bu terör yumağı dinlerine Asya'yı da sokmak istiyorlar.
Yok kardeşim!
Sizin dininiz size bizim dinimiz bize...
-Üçüncü 1000 yılda Asya'yı Hıristiyanlaştıralım, diyen Papa, "Haçlı seferi başlatıyoruz" diyen Bush'un sözünün hemen arkasından, alelacele Kazakistan'a gidiyor.
Üçüncü 1000 yıl başlamış, Milenyum faaliyeti başlatılmıştır.
Milenyum, Asya'yı Hıristiyanlaştırma faaliyetinin tek kelimelik tarifidir.
Fakat, zamanlamaya dikkat lütfen!
Bush'un haçlı seferinden bahsetmesinin arkasından Papa hemen Asya seferine çıkıyor.
Hıristiyan aleminin önünden giderek, açıkça yol gösteriyor; çığır açıyor.
ABD'nin yapacağı hareketi, fiilen onaylıyor.
Haçlı seferini başlatan Papa Urban da Hıristiyanların önüne böyle düşmüştü.
Sizin anlayacağınız, hem madden hem dinen Asya'ya çöreklenmenin ilk adımlarını atıyorlar.
Maddi hareketin başı Bush, dini hareketin başı Papa.
Var mı karanlık bir nokta burada?
***
Hem... Papa niye Kazakistan'a gidiyor?
Papa'nın Kazakistan'la ne alakası var?
Şimdiye kadar hiç olmuş mu?
Hayır?
O halde bundan bir gaye yok mudur?
Varsa, ne olduğunu düşünmek gerekmez mi?
Ermenistan'a uğraması da hiç de göstermelik değil...
Ermenistan'daki soykırım anıtını ziyaretinin manası,
-Türkler sizleri soykırıma uğrattı. Ey Türkler siz de Ermenileri soykırıma tabi tutup öldürdünüz, demek değilse nedir?
***
Papa'nın başka bir tavrına dikkatinizi çekmek istiyorum:
Bush bu kadar yanlış söz söyledi; bütün faaliyetini bu yanlışlar üzerine bina ederek Afganistan'a saldıracağını habire söyledi de, Papa'dan hiç ses çıktı mı?
Bazıları,
-Dese bile sözü tutulacak mı sanki, diyebilirler.
Elbette tutulacaktır.
-Ben buradayken saldırı yapma, diyen Papa'nın bu sözü tutuluyor da, diğer sözleri niçin tutulmasın!
Papa'nın dünyada sözünü ilk tutacak şahıs, koyu bir katolik olan ve,
-Haçlı seferi başlatıyoruz, diyen Bush'tur.
Öyleyse Papa niçin,
-Delilsiz ispatsız harp olmaz. Afganistan'ın masum insanları üzerine ne hakla yürüyeceksiniz, demiyor?
Papa dünyadan habersiz midir?
Afganistan ve Usâme bin Lâdin'in Amerika'ya yapılan saldırıyla alakasının olmadığını bilmiyor mu?
Elde bir delil olmadığını bilmiyor mu?
Elbette biliyor ve bile bile susuyor.
Aksine susmuyor konuşuyor. Diyor ki:
-Vuracaksan vur da, benim burada bulunduğum zaman vurma. Biz yazarlar, konuşurlar takımı, TV kanallarında "İslamda terör var mı yok mu?" diye tartışaduralım ve TV kanalları bu konuda program üstüne program yapadursunlar, onlar yapacaklarını yapıyorlar ve yapacaklar.
***
Yeni gelinin "Hem ağlarım hem giderim" dediği gibi, ABD de yapılan saldırılara hem üzüldü hem sevindi.
Üzülmesinin sebebi belli.
Hem ölenlere üzüldü, hem de bütün dünyanın karşısında prestij kaybetmesine.
Şimdi eline bir koz geçti.
Usâme bin Lâdin isimli şahsı günah keçisi gösterip, Afganistan'ı bombalayarak hem prestijini kurtaracak, hem Asya'da yer edinip Asya petrollerine konacak hem de Milenyum-Asya'yı Hıristiyanlaştırma faaliyetine hız verilecek.
***
Teröristlerde adettir; yaptıkları eylemi üstlenirler.
Çünkü onunla isimlerini duyuracak ve güçlerini ispat edeceklerdir.
Nitekim, ABD'ye yapılan saldıyı da Japon Kızıl Tugayı üstlendi.
Ama ABD Bush yönetimi bunu kabul etmiyor:
-Yok bunu sen yapmamışsındır, diyor.
Öte taraftan Usâme bin Ladin,
-Ben yapmadım, diye kendini yırtadursun, Başkan Bush,
-Hayır sen yaptın, diye diretiyor.
-Elinde kanıt var mı?
-Yok.
-Peki ne demek istiyorsun?
-Senin yaptığını zannediyorum.
Sayın okuyucular, "Zan" ne zamandan beri "Kesinlik" manası taşır oldu. Önce, "Bu hadisenin arkasında devletler var" diyen ABD Dışişleri Bakanı, bu sözünü unutup o da Usâme bin Lâdin'in suçlu olduğunu söylemeye başladı.
Şimdi de diyor ki:
-Bu husustaki kanıtları yakında açıklayacağız.
Henüz işe yarar bir şey uyduramadıkları için maalesef açıklayamıyorlar.
İşte bakanlarının tavrı bu.
Devlet başkanlarının tavrı bu.
Papalarının tavrı bu.
Netice olarak, Hıristiyanların tavrı bu...
Yani şimdiki Hıristiyanlık işte bu...
Bir de kalkmışlar, bu terör yumağı dinlerine Asya'yı da sokmak istiyorlar.
Yok kardeşim!
Sizin dininiz size bizim dinimiz bize...
Ali Eren / diğer yazıları
- Alın size Avrupa'dan taze cevap / 16.03.2002
- Derviş'e ODTÜ'yü dar etmek / 02.03.2002
- Bayram sonrası düşünceleri / 26.02.2002
- Artık açıkça "ha kilese ha câmi" diyebiliyorlar / 16.02.2002
- Müfsidi Kebir (Büyük Fesatçı) / 13.02.2002
- Bir maskara / 12.02.2002
- Tarihe ve zihinlere bir-iki hatıra kaydı / 09.02.2002
- Başbakanlığı al, neyi ver? / 02.02.2002
- Papa'nın davet etmemesine üzülünür (!) / 26.01.2002
- Bizi, onlarca sene dinsiz tanıtmışlar / 19.01.2002
- Derviş'e ODTÜ'yü dar etmek / 02.03.2002
- Bayram sonrası düşünceleri / 26.02.2002
- Artık açıkça "ha kilese ha câmi" diyebiliyorlar / 16.02.2002
- Müfsidi Kebir (Büyük Fesatçı) / 13.02.2002
- Bir maskara / 12.02.2002
- Tarihe ve zihinlere bir-iki hatıra kaydı / 09.02.2002
- Başbakanlığı al, neyi ver? / 02.02.2002
- Papa'nın davet etmemesine üzülünür (!) / 26.01.2002
- Bizi, onlarca sene dinsiz tanıtmışlar / 19.01.2002