Tekstilde kârlar sıfıra indi
TGSD Başkanı Şeref Fayat, hazır giyim sektörünün aynı anda birçok sorunla karşı karşıya kaldığına işaret ederek, "Firmalarımız bugün ortalama yüzde 2-3 kârla üretim yapmaya çalışır hale düştü" dedi
03.03.2017 00:00:00
RECEP BAHAR/İSTANBUL
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD), istihdamda, net ihracatta, katma değerde ülke ekonomisinin öncülüğünü yapan hazır giyim sektörünün yeni yol haritasını çıkardı. TGSD Başkanı Şeref Fayat, Ekonomist Dr. Can Fuat Gürlesel ve TGSD Yönetim Kurulunca hazırlanan 'Ufuk 2030' başlıklı çalışmanın tanıtımı için düzenlediği toplantıda Türkiye'deki sanayi kolları arasında ufkunu 2030'lara taşıyan ilk sektör olduklarını söyledi. Küresel hazır giyim pazarının her geçen yıl daha da büyüdüğünün altını çizen Fayat, yüzde 2 büyüme beklentisiyle dünya hazır giyim harcamalarının 2030'da 2.3 trilyon dolara, hazır giyim ihracatının da 607 milyar dolara ulaşmasının öngörüldüğünü bildirdi. Sektörün geleceği konusunda iyimserliğini koruduğunu vurgulayan Fayat, Türkiye'de hazır giyim harcamalarının 2023'te yılda 26.4 milyar dolara ulaşacağını dile getirerek, "2023'te ihracatımız 25 milyar dolar civarında olacak" dedi. Şeref Fayat, hazırladıkları çalışmayla gelecek stratejisini yeniden belirledikleri sektörün ufkunu 2030'a taşıdıklarını ifade etti.
Kârlılık çok düşük
Hazır giyim sektörünün aynı anda birçok sorunla karşı karşıya kaldığını hatırlatan Şeref Fayat, kârlılığın neredeyse sıfırlanacak noktaya gelmesinin işletmelerin sürdürülebilirliğini tehdit ettiğinin altını çizdi. Kârlılık probleminin yıllardır sektörü olumsuz etkilediğini belirten Fayat, şöyle devam etti: "Örneğin 2007-2015 döneminde kârlılık endeksinin yüzde 16 gerilediğini görüyoruz. Yani 2007'yi 100 aldığımızda 2015'te bu rakam 84'e düşmüş bulunuyor. Sonuç olarak firmalarımız bugün ortalama yüzde 2-3 kârla üretim yapmaya çalışır hale düştü. Finansman maliyetlerini göz önünde bulundurduğumuzda bu oranda bir kârlılıkla nakit akışını yönetmek çok zor hale geldi." Fayat, Türk hazırgiyim sektörünün 2023'te 25 milyar dolarlık ihracat yapmayı planladığına işaret ederek, "Dün rakibimiz Çin'di, bugün Bangladeş ve Pakistan, yarın ise Afrika" dedi. Cazibe merkezleri konusuna da değinen Fayat, kendilerine 6 ilin (Şanlıurfa, Batman, Diyarbakır, Van, Mardin, Şırnak) gösterildiğini dile getirerek, "Oysa cazibe merkezleri kapsamındaki 23 ile hazırgiyim yatırımı yapılabilmeli. Güvenlik noktasında sıkıntı yaşanınca, teşvikler çok anlam ifade etmiyor. Önceki tecrübelerimize dayanarak ifade edersek, bu projenin de çok başarılı olma ihtimali yok. tektilde verilen yüksek teşviklere rağmen, yatırımın yüzde 80'i Batı illerine yapılıyor" dedi.
Raporun ana hatları
- Dünya hazır giyim ihracatında payını yüzde 38.6'ya yükselten Çin üretimini başka ülkelere kaydırıyor.
- Bangladeş, Pakistan ve Vietnam hazır giyimde küresel pazarın yeni önemli üç oyuncusu haline geldiler.
- Dünya hazır giyim ticaretinde en büyük pazarı AB oluşturuyor. AB'yi ABD izliyor.
- Türk hazır giyim sektörü adet üretmekten katma değer üretmeye yöneldi.
- Hazır giyim Türkiye'nin en yüksek net ihracat yapan sektörü olma özelliğini koruyor.
- Dönüşebilir ve akıllı çok fonksiyonlu ürünlerin kullanımı artacak.
- İnovasyon tasarım kadar önemli hale gelecek.
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD), istihdamda, net ihracatta, katma değerde ülke ekonomisinin öncülüğünü yapan hazır giyim sektörünün yeni yol haritasını çıkardı. TGSD Başkanı Şeref Fayat, Ekonomist Dr. Can Fuat Gürlesel ve TGSD Yönetim Kurulunca hazırlanan 'Ufuk 2030' başlıklı çalışmanın tanıtımı için düzenlediği toplantıda Türkiye'deki sanayi kolları arasında ufkunu 2030'lara taşıyan ilk sektör olduklarını söyledi. Küresel hazır giyim pazarının her geçen yıl daha da büyüdüğünün altını çizen Fayat, yüzde 2 büyüme beklentisiyle dünya hazır giyim harcamalarının 2030'da 2.3 trilyon dolara, hazır giyim ihracatının da 607 milyar dolara ulaşmasının öngörüldüğünü bildirdi. Sektörün geleceği konusunda iyimserliğini koruduğunu vurgulayan Fayat, Türkiye'de hazır giyim harcamalarının 2023'te yılda 26.4 milyar dolara ulaşacağını dile getirerek, "2023'te ihracatımız 25 milyar dolar civarında olacak" dedi. Şeref Fayat, hazırladıkları çalışmayla gelecek stratejisini yeniden belirledikleri sektörün ufkunu 2030'a taşıdıklarını ifade etti.
Kârlılık çok düşük
Hazır giyim sektörünün aynı anda birçok sorunla karşı karşıya kaldığını hatırlatan Şeref Fayat, kârlılığın neredeyse sıfırlanacak noktaya gelmesinin işletmelerin sürdürülebilirliğini tehdit ettiğinin altını çizdi. Kârlılık probleminin yıllardır sektörü olumsuz etkilediğini belirten Fayat, şöyle devam etti: "Örneğin 2007-2015 döneminde kârlılık endeksinin yüzde 16 gerilediğini görüyoruz. Yani 2007'yi 100 aldığımızda 2015'te bu rakam 84'e düşmüş bulunuyor. Sonuç olarak firmalarımız bugün ortalama yüzde 2-3 kârla üretim yapmaya çalışır hale düştü. Finansman maliyetlerini göz önünde bulundurduğumuzda bu oranda bir kârlılıkla nakit akışını yönetmek çok zor hale geldi." Fayat, Türk hazırgiyim sektörünün 2023'te 25 milyar dolarlık ihracat yapmayı planladığına işaret ederek, "Dün rakibimiz Çin'di, bugün Bangladeş ve Pakistan, yarın ise Afrika" dedi. Cazibe merkezleri konusuna da değinen Fayat, kendilerine 6 ilin (Şanlıurfa, Batman, Diyarbakır, Van, Mardin, Şırnak) gösterildiğini dile getirerek, "Oysa cazibe merkezleri kapsamındaki 23 ile hazırgiyim yatırımı yapılabilmeli. Güvenlik noktasında sıkıntı yaşanınca, teşvikler çok anlam ifade etmiyor. Önceki tecrübelerimize dayanarak ifade edersek, bu projenin de çok başarılı olma ihtimali yok. tektilde verilen yüksek teşviklere rağmen, yatırımın yüzde 80'i Batı illerine yapılıyor" dedi.
Raporun ana hatları
- Dünya hazır giyim ihracatında payını yüzde 38.6'ya yükselten Çin üretimini başka ülkelere kaydırıyor.
- Bangladeş, Pakistan ve Vietnam hazır giyimde küresel pazarın yeni önemli üç oyuncusu haline geldiler.
- Dünya hazır giyim ticaretinde en büyük pazarı AB oluşturuyor. AB'yi ABD izliyor.
- Türk hazır giyim sektörü adet üretmekten katma değer üretmeye yöneldi.
- Hazır giyim Türkiye'nin en yüksek net ihracat yapan sektörü olma özelliğini koruyor.
- Dönüşebilir ve akıllı çok fonksiyonlu ürünlerin kullanımı artacak.
- İnovasyon tasarım kadar önemli hale gelecek.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.