Türkmen kenti Telafer'de Amerikan askerleri zehirli gaz kullanmış kimin umurunda.Sünnilerle Şiiler'in Bağdat'ta anayasal tartışmaya girmeleri bizi ne derece ilgilendirir ki, Türk ekonomisi dış açıklar verip makro ekonomik göstergeler SOS veriyorsa bize ne.Afganistan'a barış gelmemişse, Filistinliler bölgedeki tecriti kaldırmak için çırpınıyorsa, Türk milli sermayeleri özelleştirme adı altında yok pahasına gidiyorsa, Türkiye Cumhuriyeti'nin üniter yapısından parçalar kopuyor ve ülke içten ve dıştan baskılara maruz kalıyorsa, bölücü eylemler yeniden nüksetmiş ve Türk kimliği üzerinde çirkin senaryolar perdelenmeye çalışılıyorsa nolmuş...(!)Hülya Avşar ile Kaya Çilingiroğlu tek celsede boşanıyorken bu tarz konulara kafa yormanın ne anlamı var.Gamze Özçelik'in porno görüntüleri elden ele dolaşırken beyin yorucu gündemle neden alakadar olunulsun ki?Türkiye'nin gündemi ne kadar da kaypak değil mi?Türkiye'nin bakan değil gören gözlere, düşünen değil, çözüm üreten beyinlere, vurdumduymaz değil hassas bireylere, sürü psikolojisiyle hareket eden değil, bilinçli adım atan vatandaşlara ihtiyacı var.Asıl sorunlar ortadayken sorunlardan kaçmanın anlamı olabilir mi?Türk halkı olarak bizler gerçekten de bize yakışan adımları atabiliyor muyuz?Vatandaşlık şuuruna ne zaman varacağız, bize karşı yapılanlar ile ülkemize yönelik yapılmakta olanları kıyaslamaya ne zaman başlayacağız.Gündem mi farklı gelişiyor yoksa bizler mi ülke gündeminden kendimizi farklı kılmaya gayret ediyoruz.Beynimizi basit olduğu kadar seviyesiz konularla ne dereceye kadar meşgul edeceğiz.Kimin kime ne zamana ve nasıl tecavüz ettiği bizi o kadar çok mu ilgilendiriyor?Birilerinin birileriyle görkemli şekilde evlenmesiyle birilerinin şok kararla boşanmasının geri planı hayatımızdaki boşluğu mu dolduracak?Rumlar Türkiye'nin önüne Avrupa seti örüyor. Papalık misyonu İstanbul üzerinde ilginç teoriler ve söylevler ileri sürüyor. Bölücüler Türk halkını tahrik etmeye devam ediyor. Türk halkı ekonomik ve sosyal hayatından dert yanarken dış güçler ülkeyi dört koldan kıskaca almanın planlarını yapmaktalar.Türk siyasetinin içine düştüğü durumu yakınen görüyorsunuz. Bugün Türkiye'nin Başbakanına suikast planları yapılıyor. Eski paşalar yolsuzluktan hakim karşısında terlemekteler. İşadamları ile bürokratların rüşvet skandallarına yeni iddialar ekleniyor.Mecliste sağlanamayan birlik, sokaklarda çok farklı dalgalanmalara neden olmakta.İnsanımızın bu tablo ile ilgilenmesi ve kafa yorması gerekirken ekranlardaki görüntülere ve masabaşı muhabbetlere bakar mısınız?Türkiye'nin ekonomik, sosyal ve kültürel kirlenmişliğinin temizlenmesinin aksine yeni kirliliklerin halkın gözüne sokulması kasıt değil de nedir?Ülkemizde trafik terörü,kapkaç, mafyalaşma, hırsızlık, rüşvet ve silahlanma sorun olarak görülmezken cinsel gündemin yoğunluk kazandığı haberlerin servis edilmesi nasıl bir tercih olabilir?
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005