Son günlerde meydana gelen iktidar cemaat kavgasının boyutları gittikçe büyüyor. Durum öyle bir noktaya geldi ki iktidar, devlet içerisindeki cemaat oluşumunu örgüt diye tanımlamaya başladı. Cemaat de yapılanları 28 Şubattan daha beter diye yorumlamaya başladı. Biz yapılan bu iddiaların hukuk çerçevesinde sonuçlanmasını; sonucun, devletimiz ve milletimiz hakkında hayırlı olmasını temenni ediyoruz. Yaşanan olayların gizlenmesi asla mümkün olmadığına göre bir yandan hukuki süreç işlerken bir yandan da kendi muhasebemizi yapmak zorundayız. Çünkü her yaşanan olayın bir görünen bir de görünmeyen yönü vardır. Bunu da normal halkın anlaması asla mümkün değildir. Biz de bu konuda bildiklerimiz çerçevesinde kendi muhasebemizi yapıp, yorumlarımızı dile getirerek yaşananlara bir mana vermeye çalışacağız. Son günlerde yaşananlar, bize göre sürpriz değildir. Çünkü senelerdir biz olaylara Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın fikir penceresinden baktığımız için O'nun öngörülerine inandığımız için zaten bu yaşananların eninde sonunda bir patlak vereceğini tahmin edebiliyorduk. Devletler ve milletler üzerinde planları olan güçlerin kısa ve uzun vadede yaptıkları planlar ve işler vardır. Asırlardır dünyada hüküm süren Türk Milletinin de tarihten gelen düşmanları olduğuna göre bizim de üzerimizde kısa ve uzun vadeli planların olması çok doğaldır. Tarihini ve kültürünü unutan devletler, kimliğini kaybeden milletler, maalesef hazırlanan tuzaklara daha çabuk düşmektedir. Bizi de tarihimizden ve kültürümüzden kopararak bu tehlikeye düşürdüler. Gerek iktidar gerek din konusunda söz sahibi olan kanaat önderleri milletimizin fikir yapısını ve devletimizin yapısını koruyamadılar. Gayri dini ve gayri milli fikirlerin tuzağına hem kendileri düştüler, hem de milletimizi düşürdüler. Dolayısıyla devlet ve millet yapımız çok ciddi tahribata uğradı. Şimdi birileri devlet içindeki gayri dini ve gayri milli yapılanmalardan bahsediyorsa, yargı ve yürütme birbiriyle çok ciddi bir soğuk savaş yapıyorsa, elbette bunlar bir anda olan şeyler değildir. Bir bünyeyi virüs sarmışsa, virüs kadar bünye de suçludur. Bünyeyi koruyamazsanız hastalık kapmanız çok doğaldır. Mikroplarla iç içe yaşarsanız, eninde sonunda mikrop bünyeyi ele geçirir ve hasta olursunuz. (Yarın devam edeceğiz)
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- Bayramı fırsat bilmelidir / 09.04.2024
- Elveda ey Ramazan / 08.04.2024
- ‘Oldum’ diyen insan azarmış / 06.04.2024
- Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır / 05.04.2024
- Konjonktürel değişim! / 04.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- Bayramı fırsat bilmelidir / 09.04.2024
- Elveda ey Ramazan / 08.04.2024
- ‘Oldum’ diyen insan azarmış / 06.04.2024
- Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır / 05.04.2024
- Konjonktürel değişim! / 04.04.2024