Trabzonspor

Şampiyonlukta iddialı olabilmek için önce derbi maçlarını kazanacaksın. Trabzonspor'un son yıllardaki en büyük handikaplarından biri derbi maçlarını kazanamamasıydı. Bordo mavililer Avni Aker'de pazar akşamı favori olarak çıktığı Beşiktaş karşısında beni yanıltmadı. 90 dakika her hattı ile rakibine boş alan bırakmayan Trabzon presli oyunuyla Beşiktaş'ı adeta sahadan sildi. Takım olarak mükemmel bir oyun sergileyen Trabzon karşında Beşiktaş çaresizdi. Fatih ile erken gelen gol önce Kartal'ın gardını düşürdü. Romaschenko'nun mükemmel golü ilk yarı skorunu 2-0 olarak belirlerken, aslında ilk yarı gerçek skorunun 5-0 olması gerekiyordu. Trabzonspor bu hırsı ve güzel futboluyla ligin son 10 haftasına iddialı giriyor. Hedef en azından Şampiyonlar Ligi'ne katılmak ve bu pastadan payını alabilmek.

Lucescu, 'bir antrenör takımını nasıl yıkar' deyiminin tipik bir örneği. Bence bu Romen bunca başarısızlıklardan sonra hemen ülkesine gönderilmeli.

F.Bahçe Ankara'da Gençler karşısında hakem Kuddusi ile yine kazandı. Nobre'nin elle oynadığı topa devam diyen Kuddusi, pozisyonun devamında Hooijdonk'un golü için pozisyonu hazırlamış oldu. Fenerbahçe'nin akıllarda pek çok soru işareti bırakan golünden sonra oyun Gençlerbirliği adına tek kale maça döndü. Tam 60 dakika Fenerbahçe taraftarları bir korku filmi izler gibi dalga dalga G.Birliği ataklarını izlediler. Maçın son düdüğü Fenerbahçe için adeta şampiyonluk kutlamaları gibiydi. Maçın büyük bir bölümünü Gençlerbirliği oynamış, ne var ki müsabakayı Fenerbahçe kazanmıştı.

Galatasaray'daki hafta içi depreminin şiddeti çok büyüktü. Fatih Terim istifa etti. 20 Mart'taki kongreden bir başkan çıkacak. Galatasaray'daki maddi ve manevi sorunların çözümü çok zor bir yumak haline gelmiş. Ödenemez gibi görülen dağ gibi borç batağı Galatasaray'ı yedi bitirdi. Başkan Özhan Canaydın ve ekibinin başarısızlığına Fatih Terim ve futbolcuların sahadaki perişanlığı eklenince ortaya Galatasaray yerine koca bir (sıfır) çıktı. Halka kapılarını 100 yıldır kapamış Galatasaray'ın sorunları kolayca çözüleceğe hiç benzemiyor. Adana maçının genç hakemi Oktay Demiray kararlarıyla oyunu rezil etmeseydi, ligin sonuna demirlemiş Adanaspor bile İstanbul'dan Galatasaray'ı yenerek giderdi.

Puan cetvelinin son sıralarındaki takımların hemen hepsi oynadıkları maçlardan puan aldı. Rize, Diyarbakır'dan 3 puanla dönerken, Diyarbakır, 14 hafta sonra hem de evinde ilk yenilgisinin acısını tadıyordu. Elazığspor Samsun'u zor da olsa 1-0 yenip üç puan aldı ve 'ben bu Süper Lig'den çok zor düşerim' sinyalleri verdi. Bursa yeni teknik adamı Biyediç'le gittiği Konya deplasmanından mücadeleci bir oyundan sonra bir puan alırken, galibiyeti kaçıran taraf oldu. Antep'te seyircisiz oynanan maçta ilk yarı 2-0 yenik duruma düşen A.Sebat ikinci yarıda attığı gollerle Antep gibi takımdan beraberliği kurtardı. Malatyaspor ise evinde yine mağlup. Denizli'ye 1-0 yenilen Malatyaspor'la teknik direktör Mehmet Özdilek'in kanı bir türlü uyuşmadı. Evinde aldığı bu yenilgiyle Malatyaspor sıradan bir takım hüviyetinde. Geçtiğimiz hafta Beşiktaş galibi İstanbulspor, Ankaragücü'ne İstanbul'da 3-2 yenilerek herkesi şaşırttı. İstanbulspor'da teknik direktör Aykut Kocaman'dan maç sonunda ilk kez bir hakem hakkında ağır eleştiri geldi. Kocaman aynen şunları söyledi: "Elimde belge yok ama, 20 yıllık birikimimle söylüyorum, hakem Çetin Sarıgül ince kararlarla maçı bir taraftan alıp öbür tarafa verdi. Sarıgül Türk futbolunun piyonlarından birisi olarak hepimize bu işin nasıl yapıldığını gösterdi."

"Büyük balığın küçük balığı yediği bir ligdeyiz" diyen Aykut Kocaman'a benim bir çift lafım var; Günaydın be kardeşim! hakemlerin perişan ettiği Türkiye Ligi hakkında haftalardır yazıp çiziyoruz. Sen İstanbulspor olarak hakemlerin çekeceği piyangoyla bu ligde ya kalacak ya da düşeceksin. Yani sahada oynadığın futbolla değil. Sen bunu daha yeni mi anlıyorsun Aykut! Futbol fededasyonu ve hakemleri Türk futbolunun altına dinamiti çoktan yerleştirdiler. Patlama pimini de kimin çekeceğini ben aşağı yukarı tahmin edebiliyorum. Bu federasyon ve hakemleriyle Türk futbolu yıllardır çıkmaz sokaklarda değil mi?