logo
24 KASIM 2025


Trump'ın barış planına AB'nin temkinli duruşu

24.11.2025 00:00:00
Avrupa Birliği'nin mevcut plana temkinli yaklaşması kimi çevrelerde "çekimserlik" olarak yorumlansa da durum aslında çok daha derin bir stratejik değerlendirmeye dayanıyor. AB'nin bakış açısı, sadece bir belgeyi onaylamak ya da reddetmekten ibaret değil; uzun vadede Avrupa'nın güvenliğini, ekonomik dengesini ve uluslararası rolünü koruyabilme arzusunu içeriyor. Bu nedenle planın içeriğine dair sorular ve kaygılar, sadece siyasi değil aynı zamanda yapısal nitelikte.
 

Belirsiz ekonomik yük: "Rakamlar netleşmeden adım atmak zor"

 
Planın merkezindeki en kritik başlıklardan biri, Ukrayna'nın yeniden inşası için istenen finansal katkı. Avrupa bugüne kadar bu süreçte önemli bir destek sağlamış olsa da talep edilen yeni kaynakların nasıl hesaplandığı ve hangi alanlarda kullanılacağı konusunda sorular bulunuyor.
 
Ekonomik açıdan sıkıntılı dönemlerden geçen bazı Avrupa ülkeleri için bu belirsizlik, iç kamuoyu açısından da risk taşıyor. Vatandaşların vergi gelirlerinin nereye harcandığını bilme hakkı var ve bu durum özellikle dış politika harcamalarında daha da hassas bir konuya dönüşüyor. Bu nedenle AB'nin temel talebi çok açık: "Finansal yükümlülüklerin çerçevesi daha net olarak ortaya konmalı."
 

Yaptırımların geleceği üzerindeki soru işaretleri

 
Planın öne çıkan maddelerinden biri, belirli şartlar yerine getirildiğinde yaptırımların kademeli olarak hafifletilmesi ihtimali.
 
Yaptırımlar sadece ekonomik bir araç değil; aynı zamanda siyasi bir mesajdır. Bu mesajın ne zaman, hangi koşullarda değişeceği büyük önem taşır. Avrupa'nın endişesi, bu kararın net bir izleme ve doğrulama sürecine bağlanmamış olması. Dolayısıyla AB, yaptırımların gevşetilmesinin ancak somut ilerlemenin bağımsız olarak teyit edilmesiyle mümkün olabileceğini düşünüyor. Aksi takdirde atılan adımların istenilen etkiyi göstermeme riski bulunuyor.
 

Güvenlik garantilerindeki eksiklikler: "Avrupa için kritik bir konu"

 
Avrupa kıtasının en hassas olduğu alanlardan biri güvenliktir. Tarihsel hafıza, coğrafi konum ve ekonomik çıkarlar düşünüldüğünde, Avrupa Birliği güvenlik başlığına her zaman ayrı bir önem verir. Mevcut planın güvenlik garantilerini detaylandırmayan yapısı ise AB'de ciddi bir tereddüt yaratıyor.
 
Planın uygulanması sırasında tarafların güvenliğinin nasıl sağlanacağı, kriz anında hangi mekanizmaların devreye gireceği, uluslararası gözlemcilerin ne tür roller üstleneceği gibi sorular hala açıkta duruyor. Bu belirsizlikler de Avrupa'nın planı tam anlamıyla sahiplenmesini zorlaştırıyor. Çünkü güvenlikte oluşacak bir boşluk yalnızca taraf ülkeleri değil, Avrupa'nın tamamını etkileyebilir.
 

İstişare Eksikliği: "Süreçte yer almayan destek vermekte zorlanır"

 
Avrupa Birliği, kolektif karar alma süreçlerine alışkın bir yapı. Üye ülkelerin çoğu, önemli uluslararası girişimlerde karşılıklı istişarenin sürecin başarısı için kritik olduğuna inanır. Mevcut planda AB'nin sürece yeterince dahil edilmediği yönündeki algı, bu nedenle Avrupa'daki tartışmaların merkezinde bulunuyor.
 
Diplomaside bir taraf kendisini dışarıda bırakılmış hissederse, süreç ne kadar iyi hazırlanmış olursa olsun tam destek vermekte zorlanır. Bu durum AB için de geçerli. Avrupa, kendisini sürecin doğal ortağı olarak görmek, görüşlerinin dikkate alındığından emin olmak istiyor.
 

AB'nin alternatif arayışları: "Daha dengeli bir çerçeve mümkün mü?"

 
Avrupa'daki tartışmaların geldiği nokta, AB'nin kendi alternatif planını geliştirmeye yönelmesi. Bu alternatifin daha net güvenlik mekanizmaları içermesi, finansal yükün belirgin şekilde paylaşılmasını öngörmesi ve yaptırımlar konusunda daha şeffaf bir çerçeve sunması bekleniyor.
 
Avrupa'nın amacı bir planı engellemek ya da süreçleri tıkamak değil; aksine daha sürdürülebilir, uygulanabilir ve uzun vadede istikrar sağlayacak bir zemine ulaşmak. Çünkü barış ancak geniş mutabakatlarla ayakta durabilir.
 

Ortak mutabakat sağlanabilir mi ?

 
AB, ABD ve İngiltere arasında ortak bir zeminin oluşması mümkündür, çünkü üç aktör de uluslararası güvenlik, ekonomik istikrar ve transatlantik bütünlük konusunda tarihsel olarak benzer önceliklere sahiptir. NATO çerçevesinde yürütülen savunma iş birliği, demokratik değerler, kurallara dayalı uluslararası sistemin korunması ve küresel krizlere ortak tepki verme ihtiyacı bu üçlüyü doğal müttefik yapar. 
 
Eğer yeni planın şeffaf olması, finansal yükün dengeli paylaşılması ve güvenlik mekanizmalarının net şekilde belirlenmesi sağlanırsa, AB–ABD–İngiltere ekseninde güçlü bir ortak pozisyon ortaya çıkabilir. Özellikle güvenlik garantilerinin detaylandırılması, enerji bağımlılığına dair risklerin azaltılması ve Ukrayna'nın uzun vadeli istikrara kavuşması gibi hedeflerde uyum sağlanırsa, ortak bir diplomatik çerçeve oluşturmak oldukça mümkündür.
 

Ortak mutabakat oluşmazsa

 
Üç aktörün stratejik öncelikleri her zaman birebir örtüşmemektedir. ABD'nin küresel ölçekte farklı bölgesel öncelikleri bulunurken, AB'nin temel kaygıları daha çok Avrupa kıtasının güvenliği ve ekonomik sürdürülebilirliği etrafında şekillenir. İngiltere ise AB'den ayrıldıktan sonra kendine özgü bir dış politika çizgisi geliştirmeye çalışmaktadır. 
 
Eğer planın hazırlanması sırasında Avrupa'nın yeterince istişare sürecine dahil edilmediği algısı devam eder, finansal yükün büyük kısmının AB'ye devredileceği düşüncesi güçlenir veya güvenlik mekanizmaları netlik kazanmazsa, taraflar arasında ortak tutum oluşturmak zorlaşabilir. Bu tür durumlarda farklı öncelikler, transatlantik uyumun sınırlı olmasına yol açabilir.
 

Son söz: Yeni dönemin kapıları aralanıyor

 
Bugün tartışılan plan, sadece iki ülke arasında bir barış girişimi değil; uluslararası dengeleri etkileyen bir süreç. Avrupa Birliği'nin temkinli yaklaşımı, sürecin büyüklüğüne ve etki alanına duyduğu sorumluluğu gösteriyor. Bu nedenle AB'nin kaygıları bir engel değil, aksine daha sağlam bir barış zemininin oluşturulması için önemli bir katkı niteliği taşıyor.
 
Önümüzdeki günlerde yapılacak görüşmeler hem transatlantik ilişkileri hem de Avrupa'nın güvenlik stratejisini yeniden şekillendirebilir.
 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Cem Bürüç / diğer yazıları
Bir müthiş geri dönüş daha
Fenerbahçe Rize'yi 5 golle geçti
Beşiktaş'ta işler kötü gidiyor
Samsunspor ile 1-1 berabere kaldı
İran'dan ABD çıkışı geldi
"ABD, müzakere konusunda ciddi değil"
COP31'de Türkiye kararı
2026'da ev sahibi Türkiye olacak
İstanbul'da fabrika yangını
Güngören'deki yangına müdahale ediliyor
Türkiye'nin en büyük toplu can kayıplarından biri
97 kişinin öldüğü o ev aradan geçen 45 yıla rağmen olayın izlerini taşıyor
Kazandı ama ağır yaralı!
Galatasaray derbi öncesi hata yapmadı
Özel'den 'Mansur Yavaş' tepkisi
'İmamoğlu'na yapılanın aynısı...'
'Hukuk bir gün herkese lazım olacaktır'
Mansur Yavaş'tan soruşturma tepkisi
‘İktidarın görevi halkın refahıdır’
‘İlla birini görmek istiyorsanız Türk Milletini görün’
Amerikalı Osmanlı tarihçisinden farklı bir bakış
Osmanlı ordusu neden zayıfladı?
Ticaret Bakanlığı'nın kararı bekleniyor!
Paslanmaz çeliğe ek vergi 300 bin kişiyi işinden edecek
Dezenflasyon süreci yavaş seyrediyor
IMF: Türkiye'de ekonomik riskler hala daha yüksek
Maduro'dan ABD'li öğrencilere mesaj:
"Savaşı durdurun, savaşa hayır"
Trump, Mamdani ile görüşmeyi değerlendirdi
"Çok üretken bir toplantı"
Bir müthiş geri dönüş daha
Fenerbahçe Rize'yi 5 golle geçti
Beşiktaş'ta işler kötü gidiyor
Samsunspor ile 1-1 berabere kaldı
İran'dan ABD çıkışı geldi
"ABD, müzakere konusunda ciddi değil"
COP31'de Türkiye kararı
2026'da ev sahibi Türkiye olacak
İstanbul'da fabrika yangını
Güngören'deki yangına müdahale ediliyor
Türkiye'nin en büyük toplu can kayıplarından biri
97 kişinin öldüğü o ev aradan geçen 45 yıla rağmen olayın izlerini taşıyor
Kazandı ama ağır yaralı!
Galatasaray derbi öncesi hata yapmadı
Özel'den 'Mansur Yavaş' tepkisi
'İmamoğlu'na yapılanın aynısı...'
'Hukuk bir gün herkese lazım olacaktır'
Mansur Yavaş'tan soruşturma tepkisi
‘İktidarın görevi halkın refahıdır’
‘İlla birini görmek istiyorsanız Türk Milletini görün’
Amerikalı Osmanlı tarihçisinden farklı bir bakış
Osmanlı ordusu neden zayıfladı?
Ticaret Bakanlığı'nın kararı bekleniyor!
Paslanmaz çeliğe ek vergi 300 bin kişiyi işinden edecek
Dezenflasyon süreci yavaş seyrediyor
IMF: Türkiye'de ekonomik riskler hala daha yüksek
Maduro'dan ABD'li öğrencilere mesaj:
"Savaşı durdurun, savaşa hayır"
Trump, Mamdani ile görüşmeyi değerlendirdi
"Çok üretken bir toplantı"
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.