logo
19 MART 2024

Tüm sorunların sebebi ekonomi politikası

29.03.2022 00:00:00

Ülkemizin içeride ve dışarıda yaşadığı tüm sorunların temel nedeni elbette ki ekonomide uygulanan yanlış politikalardır.

Eğer ülke olarak sizin ekonomik bir bağımsızlığınız yoksa dış şoklara karşı kırılganlığınız artar, Türkiye bugün dünyanın en kırılgan ülkesi…

Yine sizin vatandaşlarınızın ekonomik özgürlüğü yoksa o zaman asayiş olaylarının hem niceliği, hem de niteliği artar; maalesef ülkemizde bu gerçeği de haber bültenlerinde ve gazetelerin üçüncü sayfalarında net olarak görüyoruz.

Dilerseniz ekonomik gidişatı güncel örneklerle detaylandıralım.

Türk-İş, mart ayına ilişkin açlık ve yoksulluk rakamlarını paylaştı. Buna göre 4 kişilik bir ailenin mutfak masraflarını ifade eden açlık sınırı 4 bin 928 liraya, sağlıklı bir yaşan için ihtiyaç duyulan minimum geliri ifade eden yoksulluk sınırı ise 16 bin 52 liraya yükseldi.

Gördüğünüz gibi, 7 milyon ailenin aylık geliri olan 4 bin 253 liralık asgari ücret, yılın üçüncü ayında, açlık sınırının 675 lira altında kaldı.

AKP iktidarının yetkilileri sık sık "Vatandaşımızı enflasyon karşısında ezdirmeyeceğiz" diyorlar ama pratikte görünen vatandaş sürekli ezilmeye devam ediyor.

Türk-İş'in raporunda paylaştığı şu bilgiler de dikkat çekici:

"Eurostat'a göre 2020'de "iki günde bir etli yemek, tavuk veya balık yemeye gücü yetmeyenler" sıralamasında Türkiye yüzde 37.3 ile Avrupa'da ilk sırada, Avrupa ortalama ise yüzde 8.6. Ayrıca Türkiye'de sosyal yardım alanların sayısı Cumhurbaşkanlığı 2022 Yıllık Programı'na göre bir yılda ikiye katlandı."

Sonuç; vatandaşlarımız tam zamanlı çalışsa bile, normal yaşam bir kenara, gıdaya dahi erişimde sorun yaşıyor.

Vatandaş paraya ulaşamazdan, siyasilerimiz millete ait olan geliri har vurup harman savurmaya devam ediyor. Hazine garantili yap-işlet-devret projelerine bir yenisi daha eklendi, 1915 Çanakkale Köprüsü…

Günlük 45 bin araç geçiş garantisi verilen Çanakkale Köprüsü'nden günlük kaç araç geçtiğini Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu açıkladı. Bakan köprüden 6 bin aracın geçtiğini belirtti. Geçmeyen 39 bin araç için Hazine'nin yapımcı 'ortak girişim'e (Daelim–Limak–SK–Yapı Merkezi) ödeyeceği meblağ araç başına 17.7 Euro üzerinden günlük toplam 690 bin Euro (11.1 milyon lira) olacak. Yapımcı, köprüyü 16 yıl 2 ay 12 gün işletecek, Hazine'nin verdiği garanti toplamı 6 milyar Euro'yu buluyor.

Peki, günlük garanti edilen sayıda araca ulaşma ihtimali var mı? Elbette ki yok. Feribotla taşınan araç sayısı ortalama 10 bin civarında… Pandemi öncesi ise ortalama 12 bin araca kadar çıkmış ama bu kadar…

Bu köprüyü hayatı boyunca hiç görmeyecek olan Hakkarili vatandaş da, diğer garantili projeler gibi, vergileriyle bu köprünün yükünü taşımaya devam edecek.

Bu konularda dikkat çekici bir paylaşım da, Ziraat Bankası eski Genel Müdür Yardımcısı Prof. Şenol Babuşçu tarafından yapıldı. Babuşçu yaptığı hesaplamayla, Kur Korumalı TL Mevduat sistemine katılan zenginlere 4 ayda ödenecek fark ile 2 adet Çanakkale Köprüsü, 3 adet Osmangazi Köprüsü, 4 adet de Avrasya Tüneli yapılabileceğini ortaya koydu.

Görüldüğü gibi kur garantili mevduat sisteminin de faturası vatandaşın sırtında…

Bir güncel gelişme de tarımdaki ithalat ile ilgili…

Toprak Mahsülleri Ofisi'nin (TMO) tonu 438 dolardan 210 bin ton buğday ithal etmsi ile alakalı Adana Milletvekili Ayhan Barut'tan sert tepki geldi. Barut şu bilgileri paylaştı:

"AKP 20 yılda 70 milyon ton buğday ithal edip 20 milyar dolar ödedi. Bu parayı kendi tarım ve çiftçimize verselerdi bunu fazlasıyla üretirdik. Geçtiğimiz haziran ayında, buğday hasadında ton başına 2 bin 250 liradan çiftçimizden buğday aldılar. Şimdi tonu 438 dolardan buğday ithal ediyorlar. Madem bu fiyattan buğday ithal edecektiniz, neden kendi çiftçimizden ucuza buğday aldınız? Aradaki fark ve destekleri çiftçimize verelim. Tarımımız ve çiftçimiz kalkınsın, üretim artsın. 2002'de AKP iktidara geldiğinde buğday ithalatı için 150 milyon dolar ödeniyordu, sadece geçen yıl 10 milyon ton buğday ithalatına 2.5 milyar dolar ödendi. Yani tam 16 kat fazla para ithalata gitti. 2004'te Türkiye'de 93 milyon dekarda üretilen buğdayın miktarı son yılda 68.5 milyon dekara düştü. Yani 23-24 milyon dekar buğday ekim alanı azaldı."

Evet, kendi çiftçimizi destekleyen politikaları devre dışı bıraktık, şimdi ithalata büyük bedeller ödüyoruz. Ama bugün gidişat öyle bir noktaya doğru ki, ne ithalat için para bulabileceğiz, ne de farzı muhal para bulsak bile ithal edebileceğimiz ürün bulacağız.

Sözü, parti programında tek çözüm modeli olan Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş'a bırakalım:

"Bir ülke kendi kaynaklarıyla ve kendi insanıyla kendi tüketim kabiliyetini ortaya koyarak, hayata geçirerek çok güçlü bir devlet haline gelebilir. Bunun için başkalarının sizin sırtınızı sıvazlamasına, başkalarına boyun eğmenize, başkalarından medet ummanıza lüzum yoktur, Milli Ekonomi Modeli bunu söyler ve bunu her devlet için söyler." 

"Neoliberal politikalar der ki: 'Devlet fabrika açmaz, istihdam yapmaz, yeni girişim yapmaz.' Bunların hepsi özel sektördedir. Türkiye'nin bütün fabrikalarını, kuruluşlarını, zenginliklerini elden çıkardılar. Buradan elde ettikleri parayla bir yalancı bahar yaşattılar. Sonra satacak bir şey bulamadıkları için, biz bu krizi bugün iliklerimize kadar yaşıyoruz. Aslında biz bu krizi 2002'den beri yaşıyorduk ama sadece hissetmiyorduk." 

"Biz Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayacağız. Bizim diğer bütün siyasi yapılanmalardan farkımız bu. Şimdi serbest piyasa diyorlar. Serbest piyasa nedir? Serbest piyasa para sahipleri eliyle monopolleşen, tekelleşen piyasanın adıdır."

"Bugün dünyada gıda krizi konuşuluyor. Gıda krizi kavramı dünyanın en saçma kavramıdır, ben reddediyorum bu kavramı. Ortaya bir mantık koyuyorum. Krizin çıkmasının tek bir nedeni var; üretici istediği paraya sahip olamıyor. İstediği geliri elde edemeyince üretmemeye başlıyor, çünkü zarar ediyor."

"Dolayısıyla bu gıda krizinin hem ülke çapında hem de dünya çapında engellenebilmesinin formülü nedir? Bir gizli el bu üreticiyi destekler. Milli Ekonomi Modeli bunu söyler işte. Üreticiyi destekler, çünkü bunlar stratejik sektördür. Bu üretim devam etmelidir. Bu üretim gizli el tarafından desteklenirse her zaman üretmeye devam eder. Bu gizli el mekanizması da ancak ve ancak devlettir. Devletin görevi çiftçisine sübvansiyon yapmaktır. Biz çiftçimize ucuz mazot, elektrik verebiliriz, enerji giderlerini düşürebiliriz. Biz çiftçimize ürün alım garantisi verebiliriz. Hani köprüye, müteahhide geçiş garantisi veriyoruz ya çiftçimize ürün alım garantisi verelim. Ondan sonra bakalım fiyatlar yükseliyor mu, yükselmiyor mu? Ayçiçeği getiren gemileri canlı yayın araçlarıyla takip ettiler.  Şu topraklarda yetişmeyecek bir tane ürün yok."

 
Murat Çabas / diğer yazıları
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
8 yılda ülkemizden çıkan yerli sermaye miktarı 600 milyar dolar
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting
Ankara anketinden büyük fark çıktı
Mansur Yavaş kendiyle yarışıyor
"Gazze en büyük açık hava mezarlığına dönüştü"
AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell
İsrail'e 35 bin ton silah ve mühimmat taşındı
Büyük çoğunluğu ABD'den
Doğrusu 11 bin dolar
Sığınmacıların geliri Türklere sayılmış!
"Koltukta vakit geçirmeye değil çalışmaya talibiz"
BTP Aksu Adayı Bilal Şahin
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
8 yılda ülkemizden çıkan yerli sermaye miktarı 600 milyar dolar
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting
Ankara anketinden büyük fark çıktı
Mansur Yavaş kendiyle yarışıyor
"Gazze en büyük açık hava mezarlığına dönüştü"
AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell
İsrail'e 35 bin ton silah ve mühimmat taşındı
Büyük çoğunluğu ABD'den
Doğrusu 11 bin dolar
Sığınmacıların geliri Türklere sayılmış!
"Koltukta vakit geçirmeye değil çalışmaya talibiz"
BTP Aksu Adayı Bilal Şahin
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.