Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, önceki gün Roma'da düzenlenen ve fiyaskoyla sonuçlanan konferansta, Türkiye'nin, önce ateşkes sağlanması ve BM çatısı altında olması şartıyla prensipte Barış Gücü'ne asker göndermeye olumlu baktığı mesajını verdi. Başbakan Erdoğan da Bush ile yaptığı telefon görüşmesinde Lübnan'a asker göndermeye hevesli olduğunu ifade etmişti.AKP hükümetinin İsrail'in yakıp yıktığı ve yüzlerce sivili katlettiği Lübnan'a asker gönderme konusundaki hevesi, "iş yapmış görünmek" ve ABD ve İsrail'in pislediği işleri temizleme merakına bağlanabilir ancak ABD ve özellikle de İsrail'in Türkiye'yi ısrarla bölgeye sokma isteklerinin altında yatan gerçekleri iyi kavramak durumundayız. Çünkü İsrail'in kendi yaptığı işgal faaliyetlerine "uluslar arası gücü" bulaştırmama gibi bir devlet politikası var. Hatta bu konuda Daily Telegraph gazetesinin diplomasi editörü Anton La Guardia, böylesi bir gücün kabulünün İsrail'in savunma doktrininde çarpıcı bir değişime işaret ettiğini vurgulayarak şunları söylüyor: "İsrail'in yıllardır süren dogmasıdır. Devletlerini gerektiği şekilde sadece Yahudiler koruyabilir zira dış güçler nihayetinde etkisizdir ve İsrail'in askeri operasyonlar gerçekleştirmesinde muhtemelen bir engeldirler. Gündemdeki uluslararası güç ise bu dogmayla çelişiyor." İsrail'in böyle bir politika değişikliğine gitmesini, İran ve Suriye'yi de kapsayacak yeni savaşlara gereken zemini oluşturmak ve Ralph Peters'ın haritasını çizdiği, Rice'ın da adını koyduğu yeni Ortadoğu konseptini hayata geçirmesine bağlayabiliriz.ABD de, aynı şekilde "nihai hedef" olan Türkiye'yi oluşturulan şiddet ve terör dehlizinin içine çekmek niyetinde. Abdullah Gül ve Başbakan Erdoğan'ın Lübnan'a asker göndermede şart koştukları BM çatısı altında olsun ısrarı da hiçbir anlam taşımıyor. Nedenine gelince, İsrail önceki gün gece Lübnan'daki BM gözlemevini bilerek ve kasten hedef aldı. BM binasına yapılan bombalı saldırıda 4 BM görevlisi hayatını kaybetti. Böyle kasıtlı bir saldırının ardından BM bir kınama mesajı bile yayınlayamadı, yayınlayamaz da. Çünkü BM, tamamen ABD güdümünde ve ABD'nin pisliklerine kılıf uydurmakla görevli bir kuruluş. ABD'nin istemediği hiçbir kararın ve kınamanın altına imza atamayacak böyle bir kuruluşun çatısı altında Lübnan'a girmek isteyen hükümetimiz, İsrail'in vahşetine ortak olup, onların pisliğini temizlemek için neden can atıyor anlamak mümkün değil. İsrail'in BM gözlemevini ve Kızılhaç'a ait bir ambulansı tam da haçın orta yerinden bombalamasındaki mesajları da gayet iyi okumak lazım. İsrail, bölgeye, içinde özellikle Türkiye'nin bulunduğu uluslar arası bir gücün gelmesini istiyor ama "ipler benim elimde" demeyi de ihmal etmiyor. Geçtiğimiz gün Lübnan'dan vatandaşlarımızı getiren Akçakoca feribotuna uluslar arası sularda taciz kurşunları yağdıran İsrail bugünlerde Türkiye'ye çok sık ve anlamlı mesajlar veriyor. Başbakan Erdoğan Ekinlik adasında, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de Roma'da bu mesajları almış mıdır bilinmez ama bölgenin sürüklendiği tehlikeli mecra Türkiye'yi de tehlikeli yerlere hızla sürüklüyor. Ve son mesajı da Hizbullah liderlerinden Ali El Miktad'a Sabah muhabirinin sorduğu "Türkiye'ye mesajınız var mı" sorusuna verdiği cevapla verelim: "İsrail bölgede Türkiye dahil kendisinden daha güçlü bir ülke istemiyor. Türkiye ne kadar da iyi niyetli davransa İsrail ile dostluğu mümkün değil."
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012