Türkiye sayıklayarak stand-up yapıyor

Türkiye, maalesef senaryosuz oynuyor.
Eğitimden sağlığa, yargıdan dış politikaya hangi alana bakarsanız bakın, AKP hükümeti, artık senaryosuz oynuyor, senaryosuz oynatılıyor.
Uludere katliamına bakın.
MİT Başkanı’na dair özel düzenleme ve sonrasındaki yargı paketlerinin sonuçlarını tahlil edin.
Suriye ile yoktan yere başlatılan dalaş-savaş olaylarını ele alın.
Suriye hava sahasında uçaksavarla düşürülen “savaş uçağımız”a dair resmi açıklamaları ve vaziyeti değerlendirin.
AKP’nin ekranlara tünemiş Türkiyeli akıl hocaları, “düşürülen savaş uçağı meselesini örtün, üstünü kapatın, uçak işi Uludere işinden beter oldu. Hükümet kurmayları ve devlet erkanı, konuştukça batıyorsunuz” diye feryat ediyorlar.
Kapatın, örtün ki, millet uyanmasın, diyorlar.
Demokratikleşme süreci manevralarına, yeni Anayasa eksenli başkanlık sistemi-federatif yapılanma zokalarına ve PKK terör örgütü ile masa altından sürdürülürken sanal ortamda patlayan müzakerelere şöyle bir kulak asın.
Eğitimde üç-beş yıl içinde yap-boz tahtasını bile geçen 5 artı 3 artı 3, 5 artı 3 artı 4, 7 artı 5, toplam 12, son raddede getirilen 4 artı 4 artı 4 ve yeni düşünülen “kaç artı kaç” modelleri üzerinde şöyle bir kafa yorun.
Din faslına gelince, şöyle bir ölçüye vurun… Vaziyet, şeytanlara ve Hz. Peygamberin(sav) ahir zamanın en büyük fitnesi olarak haber verdiği “İslamcı ve hak kılıklı Deccaller”e taş çıkaracak türden!
Sağlıkta, her hafta yeni bir genelge ile değişime uğrayan sağlıksız icraatları hatırlayıverin…
Ne göreceksiniz!?
Dün öyle, bugün böyle, ertesi gün bambaşka!
Ne kadar devlet ve millet işi varsa, ne kadar hükümet icraatı varsa, maalesef hepsinde vaziyet budur.
Yazık değil mi, binlerce yıllık devlet mirasına, yazık değil mi koskoca bir medeniyete ve yüce millete!?
Rüyasında Türk devleti ve Türk milletinden intikam almak isteyen biri olsa, bunlardan başka ne yapardı?!    Türkiye’ye ve Türk milletine oynatılan oyun, “orta oyunu” bile değil…
Orta oyununda bir asalet var, bir ince akıl, bir zeka parıltısı var. Bir akış var, bir ahenk var, bir zevk var, bir bütünlük var.
Giriş var, muhavere var, fasıl ve bitiş var!
Türkiye’ye oynatılan oyunda hangi metin, hangi ahenk var!
Türkiye, artık “figüran” bile değil…
Çünkü figüranların da sahne aldıkları bir senaryo var, senaryoda bir yerleri var.
Türkiye’nin hangi kaydı, hangi ilkesi var!?
Nasıl eserse öyle oynuyor, öyle oynatılıyor… Savruluyor, sürükleniyor ve adeta sayıklıyor!
Sayıklayarak stand-up yapıyor!
AKP hükümeti, Türkiye’yi “stand-up”çı yaptı.
Türkiye’ye öyle “stand-up”lar icra ettiriyorlar ki, merhum İsmail Dümbüllü’nün, Cem Yılmaz, Ata Demirer, Engin Günaydın’ın pabucunu dama attılar!
Asırlar boyunca üç kıtaya hükmetmiş bir medeniyet ve devlet geleneğinin mirasçısıdır Türkiye Cumhuriyeti Devleti.
Gözlemleyin bakalım, ne kaldı üstümüzde o mirastan, o asaletten, o yüce medeniyetten?!  
“Devlet aklı”ndan, “devlet geleneği”nden ve nihayet “ortak akıl” ve “kolektif bilinç”ten söz ediliyordu yakın zamana kadar… Sözü bile edilmiyor.
Türkiye’nin düz ovada yalpalıyor. Yerel, bölgesel ve küresel arenada “sayıklama” eksenli stand-up yapıyor.
Bu vaziyete bakıldığında; ortada ne devlet aklından bir esere, ne de kolektif bir bilince rastlanıyor!
Devlet aklı, “kozmik oda”dan uçurulup gitti. Kolektif akıl, Amerika, AB ve Haçlı bağımlılığıyla iğdiş olup çıktı.
AKP hükümeti ve Türkiye’nin vaziyeti, bugün BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’ın varlığını ve duruşunu, milletimizin de onunla bütünleşmesini, dünden çok daha hayati kılıyor.
Prof. Dr. Baş’ın “Ben yaparım, 74 milyon vatan evladı tek yürek tek bilek olarak biz yaparız, 24 saatte yaparım, vallahi yaparım-billah yaparım, işte hesap-işte kitap, işte kadrolarımız, işte projelerimiz, işte Milli Ekonomi Modelimiz, işte Sosyal Devlet tezimiz” çıkışı ve gürleyişiyle aklımızı başımıza devşirme vakti gelip geçiyor.
Savrulan, sürüklenen ve sayıklama eksenli stand-uptan başka bir maharet ortaya koyamayan bir Türkiye ve hükümetin ve muhalefetin, Türk milletini dağıtmaktan başka yapabileceği bir iş yoktur. Kara mizah veya komplo değil; vaziyet budur!