12 Haziran seçimleri hızla yaklaşırken, seçim sonrası en önemli gündem maddesinin başkanlık ve federasyon sistemi olduğunu belirtmiştik. ABD gibi ülkelerde federasyon sistemi kavgalı olan bölgeleri bir arada tutmak anlamına gelebilir ama üniter yapı temeli üzerinde kurulan Türkiye'de bu sistem paramparça olmak anlamına gelmektedir.Seçim sonrası Meclis'in mevcut durumu korunursa ya da daha kötü bir tablo oluşursa taşeron siyasilerimiz AB ve ABD'nin de baskısıyla bu sisteme hızlı bir geçiş yapacaklar ve ondan sonra ülkenin bütünlüğü ve milletin birliği açısından tamir edilemeyecek yaralar açılacaktır. Böyle bir süreçten geri dönüş zor ve de imkansızdır.AB ve ABD, Türkiye'nin federasyona geçmesini, tanımladıkları etnik azınlıkların devletleşmesi için istiyor. Bu, böl-parçala-yut amacının tezahürü olacaktır. Türkiye'de etnik temellere dayalı devletçiklerin oluşması demek, çok kısa bir zaman içinde Batının da kışkırtmasıyla iç çatışmaların çıkması demektir. Bu çatışmaların bir sonraki aşaması ise istikrarsızlaşan ya da istikrarsızlaştırılan Türkiye'nin işgal edilmesidir. Geçtiğimiz yıl belirlenen NATO konseptinde istikrarsızlaşan ülkelere askeri müdahale konusu yer almadı mı?Bu noktada Libya örneği önemli? Libya'da Batının kışkırtmasıyla ayaklanan isyancılar kentleri bir bir ele geçirip, Kaddafi'yi köşeye sıkıştırmışken, hatırlarsanız, ABD savaş gemileri ve İngiliz savaş uçakları askeri müdahale için bölgede cirit atmaya başlamışlardı.Fakat Kaddafi gücünü toplayıp isyancıları bastırınca ve de Libya'da birliği sağlayınca Batı askeri müdahaleyi bir anda rafa kaldırıverdi. Buradan şu sonucu çıkartabiliriz: Batılı işgalcilerin, öyle ya da böyle birliğini muhafaza eden bir ülkeyi işgal edebilmesi mümkün değildir. Onlar kaos ve karmaşayı, iç çatışmayı beklerler ve ardından da katliam ve vahşetlerini sergilerler. Irak'ta böyle olmadı mı? İran mı ABD'ye daha müttefikti, Irak mı? Elbette ki Irak. ABD ve yandaşları hep İran'a müdahaleyi konuşup dururdu. Peki, bir anda ne oldu ki, İran değil de Irak katliama maruz kaldı, işgal edildi. İşte aynı mevzu? Üniter yapısı bozulan, birlik ve beraberliğini kaybeden, iç çatışmalara müsait halde olan ülke Irak'tı. İran ise birlik ve beraberliğini muhafaza ettiği için ABD bugüne kadar İran'a hiçbir şey yapamadı. Gelelim Türkiye'ye? Bütün bu olaylardan çıkartacağımız ders, üniter yapının Türkiye'nin varlığının devamının garantörü olduğudur. Federasyon sistemine geçtikten hemen sonra Türkiye diye bir ülke kalmayacaktır.Bugün federasyon sistemini gündeme taşıyan irade AKP iktidarıdır. Milli projelere sahip olmadıklarından dolayı ana muhalefet partisi CHP ve MHP bu bölünme sistemine geçiş konusunda güçlü bir muhalefet ortaya koyamamaktadır. Dikkat ederseniz, federasyon sisteminin temelinin atıldığı 12 Eylül referandumda bu partiler ciddi bir varlık ortaya koyamamışlardır. Federasyon sistemini dillendirenlerin önünü kesecek olan irade, milli projelere sahip olmalı, Batılı ülkelere diyet borcu olmamalıdır. Böyle bir iradeyi ortaya koyabilecek tek siyasi partinin Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) olduğunu görüyoruz. Artık bu gerçeği iktidarın milletvekilleri bile itiraf etmektedirler. Bugün ülkeyi bölünmeye götüren girdabı durdurmanın tek yolu, içinde BTP'nin de bulunduğu bir ittifak hareketidir. İçinde BTP'nin olmadığı ittifak, hiçbir hayırlı sonuca götürmeyecektir. Partiler "ene"lerini derhal bir kenara koymalı ve ülkenin ali menfaatleri için "BTP ile ittifak" kurmanın yarışına girmelidir. Bu aşamadan sonra, ülkemizin ve milletimizin başına gelecek felaketlerden, her türlü ittifaka açık olduklarını her ortamda dile getiren BTP yetkilileri sorumlu olmayacaktır. Koltuk sevdalarını, ülkenin geleceğine tercih edenler utansın.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Bu yerel seçimlerde değişime kapı açılacak! / 30.03.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Bu yerel seçimlerde değişime kapı açılacak! / 30.03.2024