Osmanlı devrinde bütün şehir surlarının kapılarında vergi memurları dururdu. Giren çıkan malların (daraib-ini) vergisini nakit tahsil ederlerdi. Bazı temel ihtiyaç mallarından vergi alınmıyordu. Tuz'da vergi ödenmeyen mallardan biriydi. Osmanlı coğrafyasında da kullanılan vergi dili Türkçeydi.Mısır Kahire'de bu şehirlerden biriydi. Görülmemesi bakılmaması gereken bütün mallara TUZ kelimesi kullanılarak geçişi sağlanıyordu. O zamandan bugüne, tuz kelimesi, tarih içinde mana ve ifade olarak değişti. Türkçe manasından çıkıp: Hadi geç git manasında kullanılıyor. Mısır'da birine kızan kişi küfür kelimesi olarak: Hadi...has... git...! kullanıyor TUZ kelimesini.Türkçede kokanlara TUZ vurulması var. Kokan her şeye vurulmuş, fakat tuz koktuğunda!!!Evet, hem Türkiye'de atasözleri, hem Mısır'daki TUZ kelimesinin kullanılan manalarını toplumlarda görmekteyiz. Kimsenin kabullenmediği, anlamak için çaba sarf etmediği, anlamadığı kelimelerin gerçek siyak ve sebak'ından çıktığı değişik manalar yüklendiği ölçüsüzlüğün tavan yaptığı günlerdeyiz. Kısacası herkesin herkese Mısır'ca TUZ dediği Türk'çe TUZ'un koktuğu günlerdeyiz.Bu kargaşa ve karmaşa ortamında yalnız bir insan haykırıyor! "Durun milletim bu cadde çıkmaz sokak!" deyip uyaran ve uyarmakla kalmayıp çıkış yolunu gösterebilen tek lider.Herkesi kucaklayabilen Cenneti ipoteği altına almayan, Cehenneme insanların rezervasyonunu yapmayan, hakkı, Hak'ın hakkı olarak, hakça söyleyebilen bilge insan.TUZ'u hem manasına hem özüne döndürebilecek Allah (c.c.)'ın sevgili kulu. Bursa'daki Aşure Yası programına Irak'tan katılan çok değerli Kerbela âlimlerinden Celal Maaş'ın Prof. Dr. Haydar Baş hakkında söylediği daha doğrusu gördüğü iki nokta çok ama çok ilginç:1- Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in, İmam Ali (a.s.)'ye, Hz Fatıma annemize ve Cennet gençlerinin efendisi İmam Hasan (r.a.)'a ve İmam Hüseyin (r.a.)'e öyle bir manevi bağı, muhabbeti var ki, maalesef bu bize büyük bir sır.2- Cesurluğu; bu da Ehl-i Beyt'e olan muhabbeti ve sevgisinden kaynaklanıyor. Onu dinleyenler onun cesaretinden şaşkınlık yaşıyorlar.Biz de ne diyelim; kimi Haydar seni uzaktan tanır, kimi yaklaşır da kör olur gider.
Ali Nezir / diğer yazıları
- Kâmil kul, kâmil mü’min / 19.04.2024
- Sizce zulüm nedir? / 08.03.2024
- Allah adına konuşmak / 26.02.2024
- Kimi sevmemiz lazım! / 25.12.2023
- Diyanet’e açık mektup / 17.11.2023
- ‘Ne mutlu Türk’üm’ diyen olun! / 10.11.2023
- Vatandaşlık hakları ve Alucralılık! / 04.11.2023
- Nice yüzyıllara / 30.10.2023
- Eğitimden ne anlıyoruz? / 21.09.2023
- Aldananlar ve aldatanlar / 07.09.2023
- Sizce zulüm nedir? / 08.03.2024
- Allah adına konuşmak / 26.02.2024
- Kimi sevmemiz lazım! / 25.12.2023
- Diyanet’e açık mektup / 17.11.2023
- ‘Ne mutlu Türk’üm’ diyen olun! / 10.11.2023
- Vatandaşlık hakları ve Alucralılık! / 04.11.2023
- Nice yüzyıllara / 30.10.2023
- Eğitimden ne anlıyoruz? / 21.09.2023
- Aldananlar ve aldatanlar / 07.09.2023