Türkiye'de geçim gün geçtikçe zorlaşıyor.
Ekim'de Türkiye'de 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı ise bin 405 lira.
4 kişilik bu ailenin yoksulluk sınırı ise 4 bin 577 liraydı.
İşsizlik en büyük sorun.
Hem geçim sıkıntısı hem de işsizliğin doruk noktada yaşandığı ülkemizde ekonomideki göstergeleri iyileştirmekte çaresiz kalan siyasiler, yeni yeni hesaplama yöntemleri keşfederek, günü kurtarma peşindeler.
Bu konuda fazla efor harcamalarına gerek kalmıyor.
Neden?
Çünkü vahşi kapitalizmin uygulandığı ülkelerde yapılanları alıp, adım adım Türkiye'de uygulamaları yeterli geliyor.
Bu sayede hem masa başında yapılan hesaplama değişiklikleriyle kâğıt üstünde bir anda Türkiye'yi zenginleşmiş gibi göstermiş oluyorlar.
Hem de icraatlarının Türkiye ekonomisinde açtığı derin yaraların üzerini örtmüş oluyorlar.
Bu bağlamda Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) kısa süre önce Avrupa Birliği Yönetmeliklerine (ESA 2010) göre GSYH ölçümlerinde revizyon yaptığını, verilerin bundan sonra 2009 baz yılına göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak açıklanacağını duyurmuştu.
Bu hesaplama değişikliğiyle birlikte Türkiye'de ekonominin büyüklüğü kişi başına milli gelir, hem dolar hem TL bazında yüzde 20 civarında kağıt üstünde artmış oldu.
Kâğıt üstünde böyle olduğu iddia ediliyor ama vatandaşın cebine giren para yüzde 20 arttı mı?
Ne gezer?
Bırakın vatandaşın gelirinin artmasını Amerikan dolarının 3.5 lirayı aştığı bir dönemde vatandaş en az yüzde 30 fakirleşti.
Böyle bir ortamda 2016'nın son günlerinde gelecek yıl uygulanacak asgari ücret belirlendi.
2017 yılı için geçerli olacak asgari ücret dün açıklandı.
Buna göre; 2017 yılında brüt asgari ücret bin 777 lira 50 kuruş, net asgari ücret ise bin 404 lira 6 kuruş oldu.
Açıklanan bu rakamlar Türkiye'de her zaman olduğu gibi ücretlerin 'asgari' yoksulluğun ise 'azami' seviyede yaşanamaya devam edeceğini gösteriyor.
Oysa yoksulluk sınırı olan 4 bin 577 liranın üstünde her vatandaşın gelir sahibi olması için Türkiye'de fazlasıyla imkân ve kaynak mevcut.
Yer altı ve yer üstü kaynaklarımız Türkiye'yi dünyanın en yüksek ücretlerini çalışanlarına ödeyen bir ülke haline pekâlâ getirebilir.
Bu gerçeği Türkiye'de yıllardır dile getiren tek lider Prof. Dr. Haydar Baş, tek kadro da Bağımsız Türkiye Partisi kadrolarıdır.
Bugün sayısız dünya ülkesi Prof. Dr. Haydar Baş'ın tezlerini uygulayarak kaynaklarını devreye koyarak kalkınma yolunda parmak ısırtacak başarılara imza atmaktadır.
Türkiye de bu fakirlik girdabından kurtulmak istiyorsa bu yoldan başka bir seçeneği yoktur.
Ekim'de Türkiye'de 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı ise bin 405 lira.
4 kişilik bu ailenin yoksulluk sınırı ise 4 bin 577 liraydı.
İşsizlik en büyük sorun.
Hem geçim sıkıntısı hem de işsizliğin doruk noktada yaşandığı ülkemizde ekonomideki göstergeleri iyileştirmekte çaresiz kalan siyasiler, yeni yeni hesaplama yöntemleri keşfederek, günü kurtarma peşindeler.
Bu konuda fazla efor harcamalarına gerek kalmıyor.
Neden?
Çünkü vahşi kapitalizmin uygulandığı ülkelerde yapılanları alıp, adım adım Türkiye'de uygulamaları yeterli geliyor.
Bu sayede hem masa başında yapılan hesaplama değişiklikleriyle kâğıt üstünde bir anda Türkiye'yi zenginleşmiş gibi göstermiş oluyorlar.
Hem de icraatlarının Türkiye ekonomisinde açtığı derin yaraların üzerini örtmüş oluyorlar.
Bu bağlamda Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) kısa süre önce Avrupa Birliği Yönetmeliklerine (ESA 2010) göre GSYH ölçümlerinde revizyon yaptığını, verilerin bundan sonra 2009 baz yılına göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak açıklanacağını duyurmuştu.
Bu hesaplama değişikliğiyle birlikte Türkiye'de ekonominin büyüklüğü kişi başına milli gelir, hem dolar hem TL bazında yüzde 20 civarında kağıt üstünde artmış oldu.
Kâğıt üstünde böyle olduğu iddia ediliyor ama vatandaşın cebine giren para yüzde 20 arttı mı?
Ne gezer?
Bırakın vatandaşın gelirinin artmasını Amerikan dolarının 3.5 lirayı aştığı bir dönemde vatandaş en az yüzde 30 fakirleşti.
Böyle bir ortamda 2016'nın son günlerinde gelecek yıl uygulanacak asgari ücret belirlendi.
2017 yılı için geçerli olacak asgari ücret dün açıklandı.
Buna göre; 2017 yılında brüt asgari ücret bin 777 lira 50 kuruş, net asgari ücret ise bin 404 lira 6 kuruş oldu.
Açıklanan bu rakamlar Türkiye'de her zaman olduğu gibi ücretlerin 'asgari' yoksulluğun ise 'azami' seviyede yaşanamaya devam edeceğini gösteriyor.
Oysa yoksulluk sınırı olan 4 bin 577 liranın üstünde her vatandaşın gelir sahibi olması için Türkiye'de fazlasıyla imkân ve kaynak mevcut.
Yer altı ve yer üstü kaynaklarımız Türkiye'yi dünyanın en yüksek ücretlerini çalışanlarına ödeyen bir ülke haline pekâlâ getirebilir.
Bu gerçeği Türkiye'de yıllardır dile getiren tek lider Prof. Dr. Haydar Baş, tek kadro da Bağımsız Türkiye Partisi kadrolarıdır.
Bugün sayısız dünya ülkesi Prof. Dr. Haydar Baş'ın tezlerini uygulayarak kaynaklarını devreye koyarak kalkınma yolunda parmak ısırtacak başarılara imza atmaktadır.
Türkiye de bu fakirlik girdabından kurtulmak istiyorsa bu yoldan başka bir seçeneği yoktur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024