Ekonomik değerlendirmelerde genele bakmak ve gerçekçi olmak gerekir. Ülkemizde böyle yapılmadığı içindir ki, ekonomi hakkında ortak bir noktada buluşulamıyor. Öyle ki, kimileri ekonomi şaha kalktı derken, kimileri de ekonominin iflas ettiğini ispat etmek için deliller sunuyor. Bu kadar birbirine zıt değerlendirmenin nedeni, ekonomiye farklı göstergeler üzerinden bakmaktır. Kötü bir ekonomide iyi bir göstergeyi ele alarak değerlendirme yaparsanız, çok rahatlıkla iyi hükmüne varabilirsiniz. Bunun tersi de olabilir. O bakımdan ekonomik göstergelerin hepsine birden bakmak, ondan da öte bireylerin yaşantısını incelemek ve araştırmak gerekir. Ekonomiyi böyle değerlendiren BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, ilk günden itibaren AKP hükümetinin uyguladığı ekonomi politikasını eleştirmekte ve sağlıklı olmadığını ısrarla söylemektedir. Aradan 12 yıl geçtikten sonra, AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Ekonomik İşler Sorumlusu Numan Kurtulmuş, aynı şeyi olumlu bir üslupla ifade ediyor. Bir olay, hem olumsuz, hem de olumlu üslupla anlatılabilir, ama işin özü değişmez. Buna şu örnek verilir: Hükümdarın biri bir rüya görür. Rüyasını yorumlatmak için yorumculardan birini çağırır. Rüyasını anlatır, yorumcu, "Hükümdarım, bu rüya çok kötü. Ailenizin hepsi ölecek, hayatta tek siz kalacaksınız" der. Hükümdar kızar, yorumcuyu cezalandırır. Başka bir yorumcu çağırır. O yorumcu, rüyayı şöyle yorumlar: "Hükümdarım, rüyanız çok güzel. Hükümdarlığınız çok uzun sürecek ve siz çok yaşayacaksınız. O kadar çok yaşayacaksınız ki, ailenizden en çok yaşayan siz olacaksınız." Hükümdar sevinir ve bu yorumcuyu mükâfatlandırır. Aslında birinci yorumcu ile ikincisi aynı şeyi söylemiştir, aradaki fark üslup farkıdır. AKP Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un ekonomi değerlendirmesi de aynen ikinci yorumcunun üslubu gibidir. "Yüksek faiz vererek çekilen küresel sermayenin gökdelenlere, evlere ve tüketici kredisine yatırıldığını" belirten Kurtulmuş şöyle diyor: "Üretmeden kalkınma modeli uyguladık. Ama artık Türkiye'nin öncelikleri değişti. Şimdi derin bir paradigma değişimiyle üretime, istihdama yönelmeli, küresel anlamda rekabet gücümüzü artırmalıyız." Ekonomi Profesörü olan Kurtulmuş'un, üretmeden kalkınma olmayacağını çok iyi bilmesi gerekir. Üretmeden olsa olsa, tüketime dayalı hormonlu büyüme olur. Nitekim AKP hükümetinin yaptığı da bundan ibarettir. Numan Kurtulmuş, dışarıdan çekilen sermayenin gökdelenlere yatırılmasını yanlış buluyor. Ama ne var ki, AKP hükümeti, 'çağdaş piramitler' olarak nitelendirilen gökdelenleri, yıllarca kalkınmanın göstergesi kabul etmiş ve onlarla övünmüştür. Numan Kurtulmuş, ekonomik değerlendirmesini, "daha çok üretim, istihdam ve ihracat eksenli bir politikaya dönmek zorundayız" diyerek bitiriyor. Bir ekonominin kalkınması için elbette üretim şarttır. Kurtulmuş'un ifade ettiği gibi "üretimsiz kalkınma modeli" ekonominin ne teorisinde, ne de pratiğinde vardır. Ancak üretimin de iç talebe dayalı olması gerekir. Bir başka deyişle, Milli Ekonomi Modeli'nde yer aldığı biçimde, üretimin olması için tüketicinin güçlendirilmesi kaçınılmazdır. Aksi halde tüketiciye değil, stoklara üretim yapılır ki, o da ayrı bir sorun doğurur. Hükümet, Kurtulmuş'un dediği şekilde, uyguladığı yanlış ekonomi politikasından dönerse, millet adına memnuniyet duyarız. Ancak bir yanlıştan dönülüp, başka bir yanlışa sapılırsa, değişen bir şey olmaz. Hükümet, gerçekten ekonomide ciddi bir paradigma değişimi düşünüyorsa, Milli Ekonomi Modeli'ni mutlaka rehber edinmelidir. Bunun dışındaki arayışların hepsi, anlamsız ve boştur.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018