Üst üste kaybeden ABD kime saldıracak?ABD'nin, arka bahçesi Latin Amerika'da, Ortadoğu'da ve Orta Asya'da üst üste diplomatik darbeler aldığını belirten Yeni Şafak'tan İbrahim Karagül, ABD'nin özellikle Orta Asya'da Rusya, Çin ve İran ittifakına karşı zorlanacağını ve bu yüzden savaş üzerine kurulu yeni bir hamle hazırlığında olduğunu belirtiyor. Avrasya satrancında ölümcül hamleler: Amerika, yüzyılın mücadelesini verdiği üç bölgede ağır kayıplarla karşı karşıya. Latin Amerika, Bolivya'da devlet başkanlığı seçimini kazanan Evo Morales'le daha da güçlenen anti-Amerikan blok, ABD'nin arka bahçesinin hiç de güvende olmadığına yönelik güçlü işaretler vermeye başladı. 2006'da yapılacak seçimlerde ABD'nin hiç de hoşlanmadığı yeni liderler iktidara gelecek. Ortadoğu macerası, Irak işgaliyle tam bir kaosa dönüştü. İşgal bir şekilde devam etse, bölgedeki rejimler ve liderler ABD ile işbirliği yapsa, bazıları işbirliği yapıyor gibi görünse de, Amerika'nın Ortadoğu'daki imajı, güvenilirliği hiç olmadığı kadar kötü durumda. Bölge halkları, Amerikan varlığını, Haçlı ve Moğol istilaları gibi algılıyor. Medya operasyonuyla, sahte demokrasi paketleriyle, sivil toplum finansmanıyla kitlelerin sempatisini kazanmak artık mümkün değil. Hele Suriye, İran gibi başka ülkeleri de tehdit ederken, bir çok ülkenin içişlerine müdahale edip etnik kavgaları provoke ederken bu hiç mümkün olmayacak. Kısa vadede başarılı gözükse de, ABD uzun vadede bu bölgede kaybetti. Milletlerin hafızası bazı şeyleri kolay unutmaz. Unutmuş görünür ama unutmaz. Birinci Dünya Savaşı sonrası yaşananların unutulmaması gibi. Bugün asıl konum üçüncü bölge. Amerika'nın Orta Asya'daki varlığı. Afganistan işgali, bölgede uygulanan kadife devrim örnekleri Orta Asya'da ABD nüfuzunu garanti altına almış değil. Diğer iki bölgenin aksine, Orta Asya'da etkin olan üç büyük güç var; Rusya, Çin ve Hindistan. Hindistan'ı şimdilik bir tarafa bırakalım. Ancak Rusya ve Çin'in hem kendi aralarında hem de Orta Asya'da attığı adımlar, Orta Asya'dan Ortadoğu'ya yönelik müdahaleleri, ABD'nin hesaplarını bozacak nitelikte. Rusya, Mavi Akım'la Türkiye ve Güney Avrupa'nın enerji ihtiyaçları için adeta tekel olurken, Avrupa'ya yönelik enerji projeleriyle öne çıkarken Çin'le birlikte hem petrol ve doğalgaz projelerinde hem de askeri projelerde dev adımlar atıyor. Türkiye'de bu adımların küçümsendiğini biliyorum. Nedeni tartışmaya bile gerek yok. Ama bu bir hata. Hata, çünkü atılan adımlar Amerika'nın "Avrasya'yı çevreleme stratejisi"ni boşa çıkarmak üzere. ABD'nin Baku-Tiflis-Ceyhan (BTC) boru hattının dışında hiçbir projesi başarılı olamadı. Afganistan işgali dışında hiçbir yerde gerçekten etkinlik kuramadı. Washington, Özbekistan'ın ABD'yi terk edip "Rus-Çin Ekseni"ne kaymasıyla ağır bir yenilgi aldı. Ancak jeopolitik satrançta asıl hamle 15 Aralık'ta yapıldı. Kazakistan'dan Çin'e ulaşacak 962 kilometrelik boru hattı yapılan tören, BTC'nin jeopolitik ayrıcalığını ikinci plana düşürdü. Kazak-Çin hattı, Hazar'a ulaşıyor, Rusya'nın diğer boru hatlarıyla da birleştirilecek. Aynı hat, İran üzerinden Basra Körfezi'ne ulaşabilecek. Böylece Hazar petrolleri sadece Ceyhan'a değil, Doğu'ya da akacak. Rus hatları üzerinden Avrupa'ya ulaşacak. Avrupa'dan Hindistan'a ve Çin Denizi'ne uzanan boru hatlarını ve bunları Rusya ve Çin'in kontrol ettiğini düşünün. ABD için tam bir kabus!