logo
24 NİSAN 2024

Yalnızlığa sürüklenen hayatlar

20.06.2006 00:00:00
Dünyanın nüfusu her geçen gün artıyor. Bazı yerlerde bu gelişme ciddi bir tehlike olarak görülüp bir takım tedbirlerin alınmasına neden oluyor. Ama durum değişmiyor. İnsanların sayısı gittikçe çoğalıyor.Ülkemizde de böyle. Uzun bir zamandan beri sürdürülen propagandalara, nüfus planlaması faaliyetlerine rağmen, gittikçe artan bir nüfusumuz var. Aslında amacımız nüfus ve nüfus artışı meselesi çerçevesinde bir yazı kaleme almak değil. Maksadımız farklı.Sayımızın bu kadar artmasına rağmen, gittikçe yalnızlaşmamız asıl hedefimiz.Ne ilginç bir durum değil mi?Nüfus arttıkça, metrekareye düşen insan sayısı da artıyor. Nüfus yoğunlaşıyor yani. Bu birbirimize gittikçe yaklaşıyoruz demek. Yani sokaklarımızda daha çok insan dolaşıyor, işyerlerinde, okullarda daha çok insan var. Haklı olarak şu sorunun sorulması gerekiyor bu durumda; 'nasıl oluyor da birbirimize bu kadar yaklaşıyorken, yalnızlaşıyoruz?'Çok önemli bir soru.'Ah nerede o eski günler' diye başlayan cümlemi sonraya bırakıyorum. Çünkü eskiden böyle değildik. 'Eskiden nüfusumuz azdı da ondan' diyenler olabilir ama bu kolaycılığa kaçmak, asıl problemden uzaklaşmak olur.Kısaca, iş o kadar da basit değil.Benmerkezci bir hayat anlayışını benimsemek, sonu yalnızlığa giden bir yolu tercih etmektir, bir kere bunu tespit edelim. Paylaşmadan uzak, menfaat ve çıkarların elde edilmesine indirgenmiş bir hayat anlayışıdır bu. Bu öyle bir noktaya gelir ki; insanın en yakınları dahi potansiyel bir tehlikeye dönüşür. Çünkü yakınların menfaatlere ortak olma ihtimalleri vardır ve bu asla kabul edilebilir bir şey değildir.Bu insan tipi menfaatleriyle, ihtiraslarıyla yaşar, dolayısıyla yalnızdır. Çevresindekiler menfaatlerine dokunmadıkları sürece bulundukları konumda kalabilirler. Veya menfaatlerine hizmet edenler yakınında kalmalıdır. Bakmayın bunun bir birliktelik gibi gözükmesine, bu düpedüz yalnızlıktır.İşyerinde böyledir, arkadaşlıkları -burada arkadaş kavramını mecbur olduğumuz için kullandık çünkü ortada bir arkadaşlık yokturıa bu esas üzerine kurulur, hatta aile içinde bile böyledir. Aile içi ilişki, sıcaklıktan uzak, samimi olmayan, her an kopmaya hazır artık bir formaliteye dönüşmüştür. Kısaca birlikteliğin en güzelinin yaşanacağı yer olan ailede bile yalnızlık vardır.Burada eşler kendi dünyalarına savrulmuşlardır, müşterekleri yoktur. Var olan müşterekler de birer formalitedir. Çocuğun durumu ise daha vahimdir. Onun için hazırlanan odasında, bilgisayarında yalnızlığına çare aramakla meşguldür.Bu acı fotoğraf bize şunu dedirtmiyor 'vay demek böyle insanlar var'. Bu problemden uzak olsaydık bu tepkiyi vererek şaşkınlığımızı ifade edecektik. Ama öyle değil.Anlayacağınız problemin tam ortasındayız.Peki bu hale nasıl geldik?Birkaç yüzyıldır herşeyimizi ithal ediyoruz. İthal kültür, ithal ekonomi, ithal ahlak, ithal hayat tarzı. Hiçbir sansüre tâbi tutmadan bütün bunları ve daha fazlasını ithal ediyoruz. Bize ait olmayanı, bize yakışmayanı ve maalesef bizim sonumuzu hazırlayan her şeyi ithal ediyoruz.Batının benmerkezci, kapitalist, vahşi yalnızlığını da ithal ettik maalesef. Sonuç?Sonuç ortada. Artık biz de yalnızlığa sürükleniyoruz. Belki de pekçoğumuz bu batağın içinde.'Ah nerede o eski günler'le başlayan cümlenin tam yeri aslında. Fakat yazımızı daha fazla uzatmanın da alemi yok. Onu da nasipse yarına bırakalım.
 
Okan Egesel / diğer yazıları
Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de
Elon Musk'ın işi zor
Batmamak için fiyat kırdı
Özel'den 'erken seçim' sorusuna yanıt
'Seçmene saygısızlık olur'
İlk maçta gol sesi çıkmadı
Beşiktaş İstanbul'a umutlu döndü
'Ayaküstü olacak iş değil bunlar'
Özel'le görüşeceği tarihi açıkladı
Özel, 10. Cumhurbaşkanı Sezer ile görüştü
'Düzenli aralıklarla ziyaret edeceğiz'
Erdoğan'ın anayasa çağrısına yanıt verdi
'Bir şey uymamak için değiştirilmez'
İsmailağa şeyhi Hasan Kılıç uğurlandı
Erdoğan en ön safta yer aldı
Korhan Berzeg'in yaşadığı köyde flaş gelişme
Ceset parçaları bulundu
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de
Elon Musk'ın işi zor
Batmamak için fiyat kırdı
Özel'den 'erken seçim' sorusuna yanıt
'Seçmene saygısızlık olur'
İlk maçta gol sesi çıkmadı
Beşiktaş İstanbul'a umutlu döndü
'Ayaküstü olacak iş değil bunlar'
Özel'le görüşeceği tarihi açıkladı
Özel, 10. Cumhurbaşkanı Sezer ile görüştü
'Düzenli aralıklarla ziyaret edeceğiz'
Erdoğan'ın anayasa çağrısına yanıt verdi
'Bir şey uymamak için değiştirilmez'
İsmailağa şeyhi Hasan Kılıç uğurlandı
Erdoğan en ön safta yer aldı
Korhan Berzeg'in yaşadığı köyde flaş gelişme
Ceset parçaları bulundu
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.