2015-2016 Eğitim-Öğretim yılı başladı. Tüm öğrenci, öğretmen ve velilere hayırlı uğurlu olsun. Tabi bu başlangıçla beraber özellikle velileri bir telaş aldı. Çocuğuna forma, kitap, defter alma derdi, dersaneler kapandığından nereye kursa göndersek derdi, spora ya da müzik kursuna da mı göndersek düşüncesi, bunların masrafı, servise yazdıralım, yemek parası, harçlığı falan derken, düşün babam düşün. Anne baba olarak bunları düşünmek, çocuklarımıza iyi bir gelecek sağlamaya çalışmak elbette ki görevimiz. Onları meslek sahibi yapmak, hayatlarını kazanır hale getirmek, toplumda bir yerleri olmasına katkıda bulunmak çok önemli. Bütün bunların yanı sıra birçok veli borca girelim bir ev alalım hatta ikinci bir evimiz daha olsun, çoluğumuza çocuğumuza ev bark bırakalım, maddi sıkıntı çekmesinler gibi düşünceleri de olup çalışıyor, çabalıyor, uğraşıyorlar. Ancak bütün bunlara odaklanırken acaba göz ardı ettiğimiz çok önemli başka konular yok mu?Çocuklarımızın dünyalık hayatlarına, maddi yaşam şartlarına bu kadar önem verirken manevi hayatlarını çok fazla göz ardı etmiyor muyuz? Onları iyi okullarda okutalım, üniversiteyi kazandıralım, meslek sahibi yapalım, onlara mal mülk bırakalım derken, bu amaç uğruna deli gibi çalışırken acaba onlara yeterince vakit ayırıyor muyuz? Onlarla konuşup sohbet ediyor muyuz? Daha da önemlisi ne yaşıyorlar, ne hissediyorlar, nasıl vakit geçiriyorlar, kimlerle arkadaşlık ediyorlar takip ediyor muyuz? Maalesef ki hayır. Günümüzde çoğu insan çocuğuyla yeterince ve kaliteli vakit geçirmiyor. Çocuklar bütün zamanlarını televizyon, bilgisayar ya da cep telefonu başında geçiriyor. Tabi ne izliyor, hangi sitelere giriyor takip edebilmek neredeyse imkansız. Anne baba para kazanma derdiyle günlük meşgalesine o kadar kaptırmış ki kendini akşam yemeğinde onbeş dakika ancak bir araya geliyor aile. Herkes yorgun, sohbet, paylaşım çok az. Halbuki çocukların okul çağında anne babasının ilgisine çok ihtiyaçları var. Onların yol göstericiliğine, tavsiyelerine de. Maalesef ki televizyonlarda çocuklarımızın gençlik dizileri diye izledikleri ahlaklarını bozmaktan başka bir işe yaramıyor. İnternet üzerinden takip ettikleri artistler onlara yanlış rol model oluyor. Bu yüzden duyarsız, manevi yönü yoksun, aileye değer vermeyen gençler var çevremizde. İnternet üzerinden kurulan yanlış arkadaşlıklar çok üzücü sonuçlar doğurabiliyor. Oysa ki bizler büyüklerimizden öğrendik saygıyı, sevgiyi, paylaşmayı. Onların bize anlattığı hikayelerden dersler çıkardık. Biz kitap okurduk bilgisayarda oyun oynamak yerine. Öyle gelişti kelime dağarcığımız, duygu yoğunluğumuz, hayal dünyamız. Biz yaz tatilinde Kuran kursuna giden, akşam evde cemaatle babamızın veya dedemizin imamlığında namaz kılan, ramazanda pide kuyruğunda bekleyen, sokakta oynayan, gerektiğinde sırtına terliği yiyip ceza gören bir nesildik. Ne psikolojimiz bozuldu, ne de başarısız olduk. Akşamları eve bolca misafir gelirdi, ayrı odamız olmadı hiçbir zaman, ev sobalı olduğundan dersimizi herkesin yanında çalıştık. Öyle dersaneye, özel derse falan gitmedik ama mutluyduk. Bayramda alınan bir elbise bizi mutlu ederdi. Şimdi gençlerin gardırop dolusu giysileri, ayrı odaları, son model akıllı telefonları var. Bütün imkanlar önlerine serilmiş ama hem doyumsuzlar, hem mutsuzlar hem de farkındalıkları çok zayıf. Dünyada ve ülkemizde olan bitenden habersizler, milli ve manevi duyguları gelişmiyor. Bizler bugün varız, yarın yokuz. Geleceğimizi onlara emanet etmeyecek miyiz?Öyleyse artık öğretime önem verdiğimiz kadar eğitime de önem vermeye başlamanın zamanıdır. Nesiller kayboluyor. Hem veliler hem öğretmenler olarak çocuklarımıza özel vakit ayırmanın onların manevi eğitimiyle de ilgilenmenin zamanıdır. Çünkü ağaç yaşken eğilir. Birkaç yıl sonra pişman olsak da çok geç kalmış olabiliriz?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Asude Havuzlu / diğer yazıları
- Mutluluk… / 22.11.2020
- Üniversite sınavındaki sorunları değil sistemi tartışalım / 02.07.2020
- Kaynakların sınırsızlığı üzerine / 23.04.2020
- Artık kimse... / 18.04.2020
- Yetim kalmak / 03.04.2020
- #HayatMEMleevesığar / 30.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın-II / 26.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın / 25.03.2020
- Başkalarının acısına bakmak / 05.03.2020
- Coğrafya kader midir? / 03.03.2020
- Üniversite sınavındaki sorunları değil sistemi tartışalım / 02.07.2020
- Kaynakların sınırsızlığı üzerine / 23.04.2020
- Artık kimse... / 18.04.2020
- Yetim kalmak / 03.04.2020
- #HayatMEMleevesığar / 30.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın-II / 26.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın / 25.03.2020
- Başkalarının acısına bakmak / 05.03.2020
- Coğrafya kader midir? / 03.03.2020