Türkiye'mizin ekonomik, siyasal, sosyal, hukuki ve kültürel... gidişatını akl-ı selim çerçevesinde yeniden değerlendirmek şart. Hatta sadece değerlendirmek yetmez; 'Milli Siyaset Belgesi' dahil milletin halihazırına ve geleceğine dönük tüm 'pusula'larda radikal biçimde revizyonlar yapmak kaçınılmazdır, dedik dün. Batıya-doğuya, kuzeye-güneye doğru uzanan 'yol haritamızı' bir kez daha gözden geçirme vakti geldi ve geçmek üzeredir.
Külahlarımızı önümüze koyup düşünelim... ABD, AB ve sair Batılı dostlarımızın 'havuç-sopa politikaları'nın kimisi havuç, kimisi sopa kabilinden uygulamalarına vatanperver bir nazarla şöylece bir göz atalım. Bugüne dek kendisinden bir santim dahi ayrılmadığımız 'yol haritamız'ın kâr ve zarar dökümü nedir; bugünden geriye doğru giderek önce bunu görelim. Gören gözler için, sadece son 10-15 yılın bilançosu bile yeter.
Lozan Anlaşmasının 'ancak gayr-i müslimler azınlıktır' şeklindeki köklü tanımlamasını hiçe sayarak asırlardan beri tek yürek olarak gelmiş, et ve tırnak gibi olmuş, birbirlerinin anası, dayısı, halası teyzesi olmuş bu aziz Türk milletini 'çağdaş azınlık tanımlaması' ile damar damar, lime lime bölüp parçalama tezgahını açanlar kim? AB üyesi aktörler...
100 milyar dolarlık maddi kayıp ve 30 bin insanın ölümüyle bugüne uzanan Güneydoğu meselemizde, önce Apo'ya özel siyasal koruma zırhı sağlayarak ve ardından 'PKK'yı terör listesi dışında tutarak' yaramıza tuz basanlar kim? ABD ve Avrupalı dostlarımız....
Bugün, aynı şekilde AB kriterleri bahanesiyle 'etnik ve kültürel haklar' baskısı yaparak, siyasallaşma sürecine soktukları 'özel korumalı terör örgütü'nü azınlık haklarını talep eder konuma getiren kimler? 'Mikrokültürel kaşağı'yla güya sırtımızı sıvazlayanlar kim? ABD ve AB üyesi dostlarımız.
Karadeniz'de Rum-Pontus, suriçi İstanbul'da Ortodoks ekümenlik, Doğu'da Büyük Ermenistan hayalleriyle vatandaşlarımızın gönlünü çelmeye çalışanlar ve çağdaş Sevr provası yapanlar kim? Yine Batılı dostlarımız ve onların yerli piyonları.
1974'te binlerce şehit verdiğimiz Kıbrıs'ımız konusunda 'Türk askeri işgalcidir, kuzeyden derhal geri çekilsin' diye Konsey ve komisyon kararları çıkartanlar kim? Avrupalı dostlar. Aynı şekilde bugün Kıbrıs ve Ege'ye AB patentli Yunan ve Rum kancası takanlar kim? Yine onlar.
Şu anda ekonomimize verdiği zarar 60 milyar doları bulan 1995 Gümrük Birliği Anlaşması'yla gümrüklerimizi tek taraflı kendi lehlerine çeviren dostlarımız kim? AB üyesi dostlarımız. O günden bu yana pekçok AB komisyonunda tahakkuk etmiş 650- 700 milyon dolarlık basit müktesep haklarımızı dahi ödemeyenler kimler? Yine onlar.
Aynı şekilde kapı komşumuz Irak'la olan ticaretimizi ani bir Körfez Savaşıyla baltalayıp ekonomimize 40 milyar dolarlık reel zarar getiren ve bu zararı ödeyeceğine dair ilk zamanlar göz kırptığı halde iş bittikten sonra tamamen gözünü kapatan kim? Bugün de başımıza aynı çorabı örüp, bitap düşmüş ekonomimizle bölgemizdeki savaşta yine kendine taraf yapmak isteyen kim? ABD'li dostlarımız. Güneydoğu'muzun ötesinde kartondan Kürt devleti oluşturarak belden aşağımızı kopartmak istercesine sınırın bu yakasına bölücü mesajlar gönderenler kim? Yine onlar.
Bu arada yeni heves politikacılarımızı 'işbaşına getirme havucu'yla azınlık lobilerinde değiştire değiştire bir hal edip kendine kul-köle vaziyetine sokan, Türk vatanında ABD ve AB'nin borazanı haline çeviren kim? ABD'li, AB'li ve sair Batılı dostlarımız.
Üç-beş milyar dolarlık faizli borç para karşılığında buğday, şekerpancarı, tütün ve sair tarımsal üretimimizi aşağı çektiren, fabrikalarımızı kelepire çıkartıp yabancı sermayedarlara peşkeşi öngören IMF şeflerinin edalarına değinmeye bile lüzum yok.
Daha sayayım mı? Hiiiç gerek yok. Bir tanesi bile ders ve ibret olarak yeter.
Ama bu kadar musibetten ders almak istemeyene, bin tane daha saysanız; yine ders almaz.
Diyeceksiniz ki, onlar bunu yaptı, doğru; ama bizimkiler, bizim siyasilerimiz de bunları hep kabul etti. Size bütün gönlümle katılıyorum; çok doğru. Zaten bunun için diyorum ki; hem siyesette, hem de Milli Siyaset Belgesi'nde köklü bir revizyon şart. Bunun için, bugün vatanperver insanların ilk vazifesinin bu olduğuna inanıyorum.
Fakat bütün bunlar, gözünüzün önünden geçtikten sonra siz, hâlâ 'Milli Siyaset Belgesi'nde veya sair 'yol haritaları'mızda "Bize bu kadar da zarar verseler; değil vatanımızı, kafamızı da bölüp parçalasalar, yine onlarla beraberiz" diyorsanız; benim Bağımsız Türkiye Partisi içinde canla başla çalışmak dışında yapacağım ve tavsiye edebileceğim bir şey yok. Geleceğin Türkiye'sinin 'yepyeni yol haritası' BTP de, ondan...
Külahlarımızı önümüze koyup düşünelim... ABD, AB ve sair Batılı dostlarımızın 'havuç-sopa politikaları'nın kimisi havuç, kimisi sopa kabilinden uygulamalarına vatanperver bir nazarla şöylece bir göz atalım. Bugüne dek kendisinden bir santim dahi ayrılmadığımız 'yol haritamız'ın kâr ve zarar dökümü nedir; bugünden geriye doğru giderek önce bunu görelim. Gören gözler için, sadece son 10-15 yılın bilançosu bile yeter.
Lozan Anlaşmasının 'ancak gayr-i müslimler azınlıktır' şeklindeki köklü tanımlamasını hiçe sayarak asırlardan beri tek yürek olarak gelmiş, et ve tırnak gibi olmuş, birbirlerinin anası, dayısı, halası teyzesi olmuş bu aziz Türk milletini 'çağdaş azınlık tanımlaması' ile damar damar, lime lime bölüp parçalama tezgahını açanlar kim? AB üyesi aktörler...
100 milyar dolarlık maddi kayıp ve 30 bin insanın ölümüyle bugüne uzanan Güneydoğu meselemizde, önce Apo'ya özel siyasal koruma zırhı sağlayarak ve ardından 'PKK'yı terör listesi dışında tutarak' yaramıza tuz basanlar kim? ABD ve Avrupalı dostlarımız....
Bugün, aynı şekilde AB kriterleri bahanesiyle 'etnik ve kültürel haklar' baskısı yaparak, siyasallaşma sürecine soktukları 'özel korumalı terör örgütü'nü azınlık haklarını talep eder konuma getiren kimler? 'Mikrokültürel kaşağı'yla güya sırtımızı sıvazlayanlar kim? ABD ve AB üyesi dostlarımız.
Karadeniz'de Rum-Pontus, suriçi İstanbul'da Ortodoks ekümenlik, Doğu'da Büyük Ermenistan hayalleriyle vatandaşlarımızın gönlünü çelmeye çalışanlar ve çağdaş Sevr provası yapanlar kim? Yine Batılı dostlarımız ve onların yerli piyonları.
1974'te binlerce şehit verdiğimiz Kıbrıs'ımız konusunda 'Türk askeri işgalcidir, kuzeyden derhal geri çekilsin' diye Konsey ve komisyon kararları çıkartanlar kim? Avrupalı dostlar. Aynı şekilde bugün Kıbrıs ve Ege'ye AB patentli Yunan ve Rum kancası takanlar kim? Yine onlar.
Şu anda ekonomimize verdiği zarar 60 milyar doları bulan 1995 Gümrük Birliği Anlaşması'yla gümrüklerimizi tek taraflı kendi lehlerine çeviren dostlarımız kim? AB üyesi dostlarımız. O günden bu yana pekçok AB komisyonunda tahakkuk etmiş 650- 700 milyon dolarlık basit müktesep haklarımızı dahi ödemeyenler kimler? Yine onlar.
Aynı şekilde kapı komşumuz Irak'la olan ticaretimizi ani bir Körfez Savaşıyla baltalayıp ekonomimize 40 milyar dolarlık reel zarar getiren ve bu zararı ödeyeceğine dair ilk zamanlar göz kırptığı halde iş bittikten sonra tamamen gözünü kapatan kim? Bugün de başımıza aynı çorabı örüp, bitap düşmüş ekonomimizle bölgemizdeki savaşta yine kendine taraf yapmak isteyen kim? ABD'li dostlarımız. Güneydoğu'muzun ötesinde kartondan Kürt devleti oluşturarak belden aşağımızı kopartmak istercesine sınırın bu yakasına bölücü mesajlar gönderenler kim? Yine onlar.
Bu arada yeni heves politikacılarımızı 'işbaşına getirme havucu'yla azınlık lobilerinde değiştire değiştire bir hal edip kendine kul-köle vaziyetine sokan, Türk vatanında ABD ve AB'nin borazanı haline çeviren kim? ABD'li, AB'li ve sair Batılı dostlarımız.
Üç-beş milyar dolarlık faizli borç para karşılığında buğday, şekerpancarı, tütün ve sair tarımsal üretimimizi aşağı çektiren, fabrikalarımızı kelepire çıkartıp yabancı sermayedarlara peşkeşi öngören IMF şeflerinin edalarına değinmeye bile lüzum yok.
Daha sayayım mı? Hiiiç gerek yok. Bir tanesi bile ders ve ibret olarak yeter.
Ama bu kadar musibetten ders almak istemeyene, bin tane daha saysanız; yine ders almaz.
Diyeceksiniz ki, onlar bunu yaptı, doğru; ama bizimkiler, bizim siyasilerimiz de bunları hep kabul etti. Size bütün gönlümle katılıyorum; çok doğru. Zaten bunun için diyorum ki; hem siyesette, hem de Milli Siyaset Belgesi'nde köklü bir revizyon şart. Bunun için, bugün vatanperver insanların ilk vazifesinin bu olduğuna inanıyorum.
Fakat bütün bunlar, gözünüzün önünden geçtikten sonra siz, hâlâ 'Milli Siyaset Belgesi'nde veya sair 'yol haritaları'mızda "Bize bu kadar da zarar verseler; değil vatanımızı, kafamızı da bölüp parçalasalar, yine onlarla beraberiz" diyorsanız; benim Bağımsız Türkiye Partisi içinde canla başla çalışmak dışında yapacağım ve tavsiye edebileceğim bir şey yok. Geleceğin Türkiye'sinin 'yepyeni yol haritası' BTP de, ondan...
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019