Geçen yazımızda transferlere milyonlarca dolar harcayan takımların en ufak bir hakem hatasına tahammülü olmayacağını ve bu hataların istenmeyen gerginliklere neden olacağını belirtmiştik. Fakat bu filmin ilk haftada sahne alacağını gerçekten tahmin etmiyordum. Film diyorum çünkü yöneticiler, adeta senaryosu önceden yazılmış bir filmin oyuncuları gibi ilk haftada ortaya çıktılar. Onlara verilen rol ise "kaybedilen tüm puanların faturasını hakeme kesme ve ilerki haftalarda oynayacakları maçlar öncesi hakemleri etkileme". Bunu yapmalarının sebebi ise taraftalara "Ben üstüme düşen görevi yaptım, ancak bizim dışımızda gelişen olaylardan dolayı başarılı olamadık" mesajını vermek. Evet. Beşiktaş orta hakem Metin Tokat ve yan hakem yüzünden iki puan kaybetti doğru, peki Beşiktaş hiç hakem hataları yüzünden puan kazanmadı mı? Şimdi hakem hatalarıyla ne kadar puan kazanıp ya da kaybettiğinin dökümünü çıkaracak değiliz. Burada üzerinde durulması gereken nokta şu; hakem hataları her maçta, her takımının lehine veya aleyhine oluyor. Ben hiç bir üst düzey hakemin yanlı düdük çalacağını düşünmek dahi istemiyorum. Haftasonu Beşiktaş yöneticilerinin demeçlerini hayretle izledim. Maçın hakemine 'hırsız ve talimat almış' diye bir çok ithamlarda bulundular. Şu anda Beşiktaşlı yöneticileri bu olayları ilk haftadan seslendirdikleri için eleştiriyoruz. Tabiki yarın öbür gün diğer takımlar da aynı serzenişlerde bulunacaklar. Ligimizin daha yeni başladığı şu günlerde her hafta, oynanan futboldan ve güzelliklerin yerine, hakem, şike, talimat gibi futbolumuzu geriye götüren çağdışı terimleri telaffuz edeceğiz gibi görünüyor. Daha sonra bir başkan çıkacak Federasyon başkanı üzerinden şu formayı çıkarsın diyecek, sonra öbürü ona cevap verecek bu böyle sürüp gidecek. Allah aşkına bırakın bu işleri. Güzide takımlarımızın üst düzey yöneticileri çok daha dikkatli demeç vermelidir, aksi taktirde stat içi ve dışı olayların hesabını vermek zorunda kalırlar.
Bu arada Fenerbahçe'ye bu akşam oynayacağı Feyenord maçı için yürekten başarılar diliyorum. Maç öncesi Trabzon maçındaki kötü futbolu eleştirmeyeceğim. Çünkü camia olarak ligin ilk maçı değil, Şampiyonlar Ligi vizesinin alınacağı Feyenoord maçı düşünülüyordu. Daha doğrusu futbolcular ve teknik heyetin görüşü bu. Fener taraftarının da düşüncesi bu yönde fakat, Şampiyonlar Ligi'ne kalınamaması Lorant'ı ve Fenerbahçe'yi bir kaosa götürebilir.
Bu arada Fenerbahçe'ye bu akşam oynayacağı Feyenord maçı için yürekten başarılar diliyorum. Maç öncesi Trabzon maçındaki kötü futbolu eleştirmeyeceğim. Çünkü camia olarak ligin ilk maçı değil, Şampiyonlar Ligi vizesinin alınacağı Feyenoord maçı düşünülüyordu. Daha doğrusu futbolcular ve teknik heyetin görüşü bu. Fener taraftarının da düşüncesi bu yönde fakat, Şampiyonlar Ligi'ne kalınamaması Lorant'ı ve Fenerbahçe'yi bir kaosa götürebilir.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012