Şehirdeki vatandaşlarımızın çoğu (bizler yani) hayatı en az bir ay geriden takip ediyoruz. Nasıl mı? Şöyle ki; Yıllardır uygulanan bir papaza ait ekonomi modeli olan kapitalizm sayesinde. Aldığımız maaş temel ihtiyaçlarımızı karşılamaya yetmiyor.
Ne yapıyoruz? Bankaların kucağına… Kredi kartı ile yeme, içme, giyinme gibi ihtiyaçları karşılıyoruz. Aybaşı geliyor. Alıyoruz maaşı, direk bankaya. Elde ne var? Sıfır. Ama yememiz, içmemiz (hadi giyinmeyi ikinci elden yapalım) lazım. Yine kartla bu temel ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz. Sonuç, dediğim gibi hayatı en az bir ay geriden takip ediyoruz. Bazıları ise takibi de bıraktı, haciz için görevli memurları bekliyor…
Çözüm ne? Çare yok mu? Nasıl kurtuluruz? Bunların cevapları ve çareleri önümüzde. Gittiği her yerde haykırıyor Prof. Dr.
Haydar Baş; “Ben oy dilenmeye gelmedim. Sizi kurtarmaya geldim” diye. Yok mu kurtulmak isteyen?
Bugüne kadar benim tespit edebildiğim kadarı ile bir Rusya birde Gürsel Tekin (CHP) vatandaşa verdikleri sözlerin veya uygulamaya koydukları icraatların kaynağını mertçe ifade ettiler. Hatta Rusya Sayın Baş’a resmi davette bulundu. Anadolu’ca şöyle bir davet;
“Hocam, bizim partiler sizin modelinizi ve fikirlerinizi meydanlarda seslendiriyorlar. Gelin şu modeli bir anlatın. Kaynağından dinleyelim, öğrenelim. Bizi bitiren komünizmden ve dünyayı bitiren kapitalizmden nasıl kurtulacağımızı öğrenelim, diye.”
Yüzü aşkın ülke
Milli Ekonomi Modeli’nden projeler aldı, uygulamaya koydu. Bizimkilerin kapısından ayrılmadığı, ağızlarının içine baktığı ABD ve AB ülkeleri bu modeli çaktırmadan (!) hayata geçirerek ölümlerini (siyasi ve ekonomik anlamda) geciktiriyorlar.
Bakın çok yakınlardan bir örnek vereyim…
Yunanistan battı mı? Battı. Borçlarını ödemek için Adalarını satmayı bile düşündüler. Tabi hükümet istifa etti.
Yunanistan’da yapılan seçimlerde büyük sürpriz yaşandı. Aldıkları oy ile ve kravat takmamasıyla ayrı bir karizma yapan, Yunanistan’ın Radikal Sol Koalisyonunun (SYRİZA) önderi Alexis Tsipras’in Yunanistan’ı kurtaracak planından başlıklar verelim. Eminim bu plan tanıdık gelecek…
1- Garantili bir asgari gelir veya işsizlik ödeneği, sağlık hizmetleri, sosyal koruma, konut ve kamu hizmetlerine erişimi olmayan tek bir vatandaş kalmayacak. Temel ihtiyaç malları üzerinden KDV kaldırılacak.
2- Borç yükünden kurtulacağız. Borç her şeyden önce sınıf ilişkilerinin bir ürünüdür ve insanlık dışıdır. Avrupa ile müzakereler için borçlar iptal edilecek…
3- Gelirin yeniden dağılımı sağlanacak. Vergi toplama mekanizmaları yeniden kurulacak. Askeri harcamalar azaltılacak…
4- Bankacılık sistemi kamusal hale getirilecek. Sosyalleşme adına, bankaların kontrolünde işçi denetimi sağlanacak. Kamu işletmeleri şeffaflık, sosyal kontrol ve demokrasiye dayalı bir sisteme kavuşturulacak.
5- Ücretlerin utanç verici düzeyi düzeltilerek, emeğin karşılığının alınması sağlanacak. Toplu iş sözleşmeleri yeniden düzenlenecek. İstihdamı koruyacak güçlü kontrol mekanizmaları yaratılacak.
6- Yunanistan giderek bir otoriter polis devleti haline gelmiştir. Buna karşı herkes için demokratik ve sosyal haklar getirilecek… Siyasal ve sendikal haklar genişletilecek. Kadın ve gençlik hakları sağlanacak…
7- Güçlü bir sosyal devlet sağlanacak. Artan işsizlik kademeli olarak azaltılacak, emeklilik hakkı yeniden düzenlenecek. Herkes için kapsamlı bir sosyal koruma programı sağlanacak.
8- Sağlık hizmetinin altyapısı iyileştirilecek. Herkese ücretsiz sağlık hakkı sağlanacak. Emeklilere, işsizlere, öğrencilere ve kronik hastalıkları olanlara ilaç ücretsiz olarak temin edilecek.
9- Evrensel, kamusal ve ücretsiz eğitim sağlanacak. Zorunlu eğitim birleşik ve 14 yıl olacak. Üniversitelerin akademik ve kamusal niteliği korunarak özyönetimi sağlanacak.
10- Kesin bir “Barış” için, NATO ve yabancı askeri üsler kapatılacak; İsrail’le askeri işbirliği sona erdirilecek…”
Evet, Yunan halkı bu vaat ve projelere şu an (anketlere göre) % 30 destek veriyor ve bu parti birinci sırada. 17 Haziran’da bir seçim daha var.
Ey Türk Milleti! 10 yıldır sana 3.5 attıran partiye oy verdin. Bu parti 3 dönemlik iktidarında sana ne verdi? Sakın kömür, makarna edebiyatına girme…