1915 yılı içerisinde Yunan Kralı Konstantin, yansız bir siyasa izlemekte kararlıdır. Başbakan Venizelos ise Grek ideallerinin gerçekleşmesi için Anlaşma Gurubu yanında savaşa katılmaktan yanadır. Bu nedenle Çanakkale savaşları daha başlamadan önce Başbakan Venizelos, Çanakkale vuruşmaları daha başlamadan önce İngiltere ve Fransa donanmaları için Mondros Limanını bir olupbittiye getirerek Anlaşma Gurubu Devletlerine vererek savaş için ilk adımını atmıştır. Ama Anlaşma gurubundan Rusya'nın İstanbul nedeni ile Yunanistan'ın guruba girmesine karşı çıkarken, olayı öğrenen Yunan kralının Venizelos'u siyasi bir oyunla başbakanlıktan uzaklaştırması üzerine bu iş gerçekleşmez.Seçimlerden sonra Venizelos yeniden Başbakan olunca, Kralın yansızlık siyasasında ısrarına rağmen, Çanakkale'den getirilen, birer Fransız ve İngiliz Tümeninin yerleşmesini sağlar. Bu iki Tümen Sırp savaşı nedeni ile getirilmişti ama, Sırp Ordusuna hiç yardım yapamadan orası işgal edilir. Kral Konstantin Venizelos'u yenden görevinden alır. Yansız bir siyaset izlemek için önce Zaimis, sonrada Skulidis hükümetleri kurulur. İngiltere ve Fransa hükümetlerinin Selanik'teki Tümenlerin hazırlanması için Yunan Hükümetlerinden olumlu yardımlar almalarına rağmen Fransa Hükümeti Sırbitan'ın işgalinden sonra Anlaşma gurubu yanında savaşa katılması için hükümete sert baskılarda bulunur. Hatta bu konuda Fransız Donanması Yunanistan'a, donanması ile askeri ve ekonomik baskı yapar. Fakat Kral Konstantin ülkesinin Belçika ve Sırbistan'ın durumuna düşmemesi için Fransa'nın emperyalist amaçlı baskılarına rağmen yansızlık siyasasında ısrar eder. İngiltere ve Fransa'nın askeri ekonomik ve siyasi baskılarına karşı boyun eğerek yansız kalmakta ısrar eder. Çünkü Selanik'teki Askerleri ve yapılan baskıları kendi askeri gücü ile önleyebilecek durumda değildi. Akdeniz'e egemen olan bu iki emperyalist devlet Donanmaları ile Ülkesini abluka altına alarak aç bırakabilir veya Yunan adalarını işgal edebilirlerdi. Onun için yansız kalarak onların askerleri için istedikleri her şeyi yapıyorlardı. Fakat onların bu çirkin baskıları da Yunan halkının nefret dolu düşmanca davranışlarını arttırmaktadır. Bu durumda Kralından en küçük çocuğuna kadar herkes kuzeye doğru bakarak Almanya'dan iyi bir haber gelir mi diye bakmaktadır.Bulgaristan, Avusturya ve Osmanlı hükümetleri bir hücumla Selanik'teki İngiliz ve Fransız birliklerinin çıkarılmasını istiyorlardı. Fakat Alman Genelkurmayı bu isteğe karşıydı. Bunun da sebepleri şunlardır: 1) Bulgar Ordusu'nun tamamı, bir Osmanlı Kolordusu ve bir miktar Avusturya kuvvetleri ki toplamı 45000 asker Makedonya cephesinde bulunuyor. Makedonya cephesindeki bu kuvvete karşı İngiliz ve Fransızlar 200000 kişilik bir askeri kuvveti Selanik'te bekletiyorlardı. Eğer Bağlaşık kuvvetler saldırıya geçerse zaten Sırbistan işgal altında, savunmaya değmez diyerek Selanik'teki 200000 askeri Fransa'da ki Batı Cephesine çekebilirler. Bu da benim aleyhime bir gelişme olur düşüncesindedir. 2) Selanik'teki 200000 kişilik bir orduyu beslemek İngiltere ve Fransa hükümetine çok pahalıya mal olmaktadır. Batı cephesine taşırsa bu devletlerin mali yükü azalacaktır.3)Selanik'teki kuvvetlere karşı Bulgar ordusu ile beraber saldırılınca Yunan-Bulgar düşmanlığı nedeni ile Yunanistan Anlaşma gurubu ile anlaşabilir. Bu durum ise Bağlaşıkların lehinedir diye düşünülmektedir.4) Selanik'teki İngiliz ve Fransız Askerleri denize dökülürse, İngiltere ve Fransa donanmaları Yunanistan'ı abluka altına alacaklardır. Kendi halkını beslemekte zorlanan Almanya birde Yunan halkının beslenmesini üstlenmesi onun için çok ağır olurdu.Yukarıda belirttiğim gibi iki gurubun emperyalist istekleri karşısında ezilen Yunanistan Hükümetinin Başbakanı Skulidis, Ocak ayından beri Avrupa siyasi konferanslarında Osmanlı Topraklarının paylaşım görüşmeleri tartışılırken kendisine tarihi bir Miras olarak Gördüğü İzmir'in Urla İlçesinin İngilizler tarafından bombalanarak tahrip edilmesini Protesto eder. Ve bu konuda 22 Mart 1916 da şöyle der: "Urla'da iki ay önce bombardımanda tahrip edilmiş olan bir kilise bir ev ve birkaç nüfuz için İngiltere Hükümetinden tazminat istedik".
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ahmet Oğuz Bahadır / diğer yazıları
- Erzincan ateşkesi ve sonucu / 14.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011