Nedendir diye düşündüm gece yürüyüşleri..
Ve şehrin boş caddelerinde devam ettim yoluma
Hayat zaten bir yol diye geçirdim aklımdan ve zaten her yaşımız o yolda aldığımız bir mesafe
Bilmiyorum neden kimseyle karşılaşmıyordum ama sonradan farkettim nisan yağmuru hafiften çiseliyordu.
Kimileri kahve köşesinde
Kimileri ayaküstü sohbete dalmış belki de toprağa o güzel kokuyu kazandıran nisan yağmurunu kaçırıyorlardı.
Belki de sadece izlemekle yetiniyorlardı..
Yürüdüm ve yıldızlara baktım sonra
Uzak ama parlak dedim kendi kendime ve bir yağmur damlası usulca süzüldü yanağımdan sanki gözyaşımmış gibi..
Aldırmadım.. Belki hava soğuktu belki üşüyordum biraz..
Ama gece yürüyüşlerini düşündüm...
Kimi gece, düşündüğümüz için çıktık yola
Kimi gece yalnızlığımızı bulmak için
Kimi gece efkar dağıtmak için çıktığımız ve yolda hayallerimizle karşılaştığımız ve bazen bir kibritin aleviyle umutlarımızı yaktığımız.. Ne güzeldir gece yürüyüşlerimiz...
Birden aklıma önceden yine böyle bir gece yürüyüşünde yazdığım bir şiir geldi aklıma hafiften mırıldandım
YOKLU?UNDA
Yoklugunda bir gece vakti
Tüm hüzünleri atıyorum üstümden
Gece gibi karanlık gözlerinde
Aydınlığa koşuyorum
Ve seni öyle bir ayda bırakıyorum ki
Ne ocak ne sevdiğin nisan
Ne aralık ne de mart
Öylece yürüyorum şehrin caddelerinde
Sonradan farkediyorum
Karbonmonoksit kokuyor şehir
Yokluğunda yağmur da yağmıyor
Gece zaten sessiz
Gece zaten soğuk
Öyle birden üşüyorum
Yokluğunda öylece bir akşam gidiyorum.
Şiiri bitirdiğimde eve yaklaştığımı farkediyorum. Ve günlerden perşembe olduğunu ve nisan içimden geliyor bir tebessüm beliriyor yüzümde. ve tam zamanında diyorum birazdan gece yürüşüyleri başlayacak ve mikrofonun diğer ucundaki ses yüreğimi anlatacak bana
Sonradan havanın soğuk oldugunu farkediyorum ama üşümüyorum
İsmail Özabacı
Ve şehrin boş caddelerinde devam ettim yoluma
Hayat zaten bir yol diye geçirdim aklımdan ve zaten her yaşımız o yolda aldığımız bir mesafe
Bilmiyorum neden kimseyle karşılaşmıyordum ama sonradan farkettim nisan yağmuru hafiften çiseliyordu.
Kimileri kahve köşesinde
Kimileri ayaküstü sohbete dalmış belki de toprağa o güzel kokuyu kazandıran nisan yağmurunu kaçırıyorlardı.
Belki de sadece izlemekle yetiniyorlardı..
Yürüdüm ve yıldızlara baktım sonra
Uzak ama parlak dedim kendi kendime ve bir yağmur damlası usulca süzüldü yanağımdan sanki gözyaşımmış gibi..
Aldırmadım.. Belki hava soğuktu belki üşüyordum biraz..
Ama gece yürüyüşlerini düşündüm...
Kimi gece, düşündüğümüz için çıktık yola
Kimi gece yalnızlığımızı bulmak için
Kimi gece efkar dağıtmak için çıktığımız ve yolda hayallerimizle karşılaştığımız ve bazen bir kibritin aleviyle umutlarımızı yaktığımız.. Ne güzeldir gece yürüyüşlerimiz...
Birden aklıma önceden yine böyle bir gece yürüyüşünde yazdığım bir şiir geldi aklıma hafiften mırıldandım
YOKLU?UNDA
Yoklugunda bir gece vakti
Tüm hüzünleri atıyorum üstümden
Gece gibi karanlık gözlerinde
Aydınlığa koşuyorum
Ve seni öyle bir ayda bırakıyorum ki
Ne ocak ne sevdiğin nisan
Ne aralık ne de mart
Öylece yürüyorum şehrin caddelerinde
Sonradan farkediyorum
Karbonmonoksit kokuyor şehir
Yokluğunda yağmur da yağmıyor
Gece zaten sessiz
Gece zaten soğuk
Öyle birden üşüyorum
Yokluğunda öylece bir akşam gidiyorum.
Şiiri bitirdiğimde eve yaklaştığımı farkediyorum. Ve günlerden perşembe olduğunu ve nisan içimden geliyor bir tebessüm beliriyor yüzümde. ve tam zamanında diyorum birazdan gece yürüşüyleri başlayacak ve mikrofonun diğer ucundaki ses yüreğimi anlatacak bana
Sonradan havanın soğuk oldugunu farkediyorum ama üşümüyorum
İsmail Özabacı
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.