Ama bugün ama yarın, ama bu hafta ama gelecek hafta, ama bu ay ama gelecek ay, ama bu yıl ama gelecek yıl, ama bu dünyada ama öte dünyada ateş dokunacaktır.
Bizzat zulmedenden değil, zulme meyledenden söz ediyor Kur'an ayeti.
Zalimin, zulmedenin, zalimi alkışlayanın, zulmü sevenin hesapları ayrı ayrı.
"Ve zulmedenlere meyletmeyin ki size ateş dokunmasın. Allah'tan başka velileriniz de yoktur. Sonra yardım da göremezsiniz" (Hud, 113)
Okuyup geçiyoruz, dinleyip geçiyoruz...
Geriye dönüp bir bakalım, bir tefekkür edelim, bir hayal edelim, bir deneme yapalım, ateş ne demek, ateşin dokunması ne demek?
Ateşin değil, ateşin kaynattığı suyun bir iki damlası dokunuyor da iki metre havaya zıplıyoruz.
Ateşin bizzat kendisinin dokunması nasıl olacak?...
Zamanın birinde alkışladığımız zalimler ateşi bizden, bizi ateşten uzaklaştırmaya muktedir olabilecekler mi? Ne gezer...
Öyleyse bu nasıl gaflettir ki her anı altın değerinde olan bu ömrü zalimleri alkışlayarak tüketiyoruz.
"Belayı ekber oldur ki özünü gaflete salmış." (Alvarlı Efe)
Sözümüz ölümden sonraki ölümsüz hayata inananlaradır, inandığını idda edenleredir.
Erzurum'da bazı apartman yönetimleri yazın Haziran ayında kamyon kamyon kömür döktürürler binaların önüne. Hatta sıcaktan bunalmış olarak oradan geçenler tuahf tuhaf bakarlar, yüzü-gözü kömüre dönmüş kömür taşıyan eli nasırlı o insanlara...
İnsanları bu hazırlığa sevkeden nedir?
Kış mevsiminin geleceğine yakinen inanmalarıdır.
Kışın geleceğine olan imanları o kadar sağlam ki, kışı çağrıştıracak hiç bir belirtinin olmadığı sıcak yaz mevsiminde bile hazırlıklara başlıyorlar.
"Zulme meylederseniz ateş dokunur".
Ahirete, cehennem ateşinin hak olduğuna inanan insanları, zalimlerin etrafından fersah fersah uzaklaştırmaya yetmez mi bu ayet?
Nasıl oluyor da bu alemde en çok rağbet görenler, en çok alkış toplayanlar, en çok destek görenler zalimler ve yardakçıları oluyor?
Bu nasıl iman ki zalimden, dolayısıyla ateşten uzaklaştırmaya yetmiyor.
Ateşin dokunuşu şöyle olacak, Kur'an beyan ediyor:
"Orada ateş yüzlerini yalar, bu yüzden dudakları kasılacağı için dişleri sırıtır.
(Allah Teâlâ,) 'Size âyetlerim okunurdu da, siz onları yalanlardınız değil mi?' der.
Onlar, ''Ey Rabbimiz, azgınlığımız, bayağı zevklerimiz bizi alt etti. Biz hak yoldan uzaklaşarak, başına buyruk yaşayan, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih eden bir toplum haline geldik' derler.
'Ey Rabbimiz! Bizi buradan çıkar. Eğer (tekrar günaha) dönersek şüphesiz kendimize zulmetmiş oluruz.'
Allah, 'Alçaldıkça alçalın orada. Benimle konuşacak bir şeyiniz yok artık' buyurur." (Müminun, 104-108)
Nasıl oluyor da bu ve benzeri anlamları ihtiva eden ayetleri beş vakit okuyan müslüman zalimlerin destek deposu oluyor?
İmanda mı bir sıkıntı var yoksa?
Bizzat zulmedenden değil, zulme meyledenden söz ediyor Kur'an ayeti.
Zalimin, zulmedenin, zalimi alkışlayanın, zulmü sevenin hesapları ayrı ayrı.
"Ve zulmedenlere meyletmeyin ki size ateş dokunmasın. Allah'tan başka velileriniz de yoktur. Sonra yardım da göremezsiniz" (Hud, 113)
Okuyup geçiyoruz, dinleyip geçiyoruz...
Geriye dönüp bir bakalım, bir tefekkür edelim, bir hayal edelim, bir deneme yapalım, ateş ne demek, ateşin dokunması ne demek?
Ateşin değil, ateşin kaynattığı suyun bir iki damlası dokunuyor da iki metre havaya zıplıyoruz.
Ateşin bizzat kendisinin dokunması nasıl olacak?...
Zamanın birinde alkışladığımız zalimler ateşi bizden, bizi ateşten uzaklaştırmaya muktedir olabilecekler mi? Ne gezer...
Öyleyse bu nasıl gaflettir ki her anı altın değerinde olan bu ömrü zalimleri alkışlayarak tüketiyoruz.
"Belayı ekber oldur ki özünü gaflete salmış." (Alvarlı Efe)
Sözümüz ölümden sonraki ölümsüz hayata inananlaradır, inandığını idda edenleredir.
Erzurum'da bazı apartman yönetimleri yazın Haziran ayında kamyon kamyon kömür döktürürler binaların önüne. Hatta sıcaktan bunalmış olarak oradan geçenler tuahf tuhaf bakarlar, yüzü-gözü kömüre dönmüş kömür taşıyan eli nasırlı o insanlara...
İnsanları bu hazırlığa sevkeden nedir?
Kış mevsiminin geleceğine yakinen inanmalarıdır.
Kışın geleceğine olan imanları o kadar sağlam ki, kışı çağrıştıracak hiç bir belirtinin olmadığı sıcak yaz mevsiminde bile hazırlıklara başlıyorlar.
"Zulme meylederseniz ateş dokunur".
Ahirete, cehennem ateşinin hak olduğuna inanan insanları, zalimlerin etrafından fersah fersah uzaklaştırmaya yetmez mi bu ayet?
Nasıl oluyor da bu alemde en çok rağbet görenler, en çok alkış toplayanlar, en çok destek görenler zalimler ve yardakçıları oluyor?
Bu nasıl iman ki zalimden, dolayısıyla ateşten uzaklaştırmaya yetmiyor.
Ateşin dokunuşu şöyle olacak, Kur'an beyan ediyor:
"Orada ateş yüzlerini yalar, bu yüzden dudakları kasılacağı için dişleri sırıtır.
(Allah Teâlâ,) 'Size âyetlerim okunurdu da, siz onları yalanlardınız değil mi?' der.
Onlar, ''Ey Rabbimiz, azgınlığımız, bayağı zevklerimiz bizi alt etti. Biz hak yoldan uzaklaşarak, başına buyruk yaşayan, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih eden bir toplum haline geldik' derler.
'Ey Rabbimiz! Bizi buradan çıkar. Eğer (tekrar günaha) dönersek şüphesiz kendimize zulmetmiş oluruz.'
Allah, 'Alçaldıkça alçalın orada. Benimle konuşacak bir şeyiniz yok artık' buyurur." (Müminun, 104-108)
Nasıl oluyor da bu ve benzeri anlamları ihtiva eden ayetleri beş vakit okuyan müslüman zalimlerin destek deposu oluyor?
İmanda mı bir sıkıntı var yoksa?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Hangisi doğru? / 04.10.2025
- ‘Yılda bir miting’ ahalisi suskun / 01.10.2025
- Bizim medeniyetimizde zulüm alkışlanmaz zalim de asla sevilmez / 28.09.2025
- Senin yâdına düşmedi / 27.09.2025
- Katliamlar durursa ve adalet zalimin koluna kelepçeyi vurursa… / 25.09.2025
- Gök kubbeyi çınlatan çığlık / 23.09.2025
- Çelişkiler yumağı / 22.09.2025
- Çok sert kınamışlar / 21.09.2025
- İslam dünyasının omurga ithalatına ihtiyacı var / 20.09.2025
- Sahte kâr / 19.09.2025
- ‘Yılda bir miting’ ahalisi suskun / 01.10.2025
- Bizim medeniyetimizde zulüm alkışlanmaz zalim de asla sevilmez / 28.09.2025
- Senin yâdına düşmedi / 27.09.2025
- Katliamlar durursa ve adalet zalimin koluna kelepçeyi vurursa… / 25.09.2025
- Gök kubbeyi çınlatan çığlık / 23.09.2025
- Çelişkiler yumağı / 22.09.2025
- Çok sert kınamışlar / 21.09.2025
- İslam dünyasının omurga ithalatına ihtiyacı var / 20.09.2025
- Sahte kâr / 19.09.2025