10 Ağustos tehlikesi
15.08.2005 00:00:00
Başbakan Erdoğan'ın Diyarbakır çıkarmasının pek çok yansımaları bulunuyor. Sonuç şu: Tayyip Erdoğan bir '10 Ağustos süreci' başlatmıştır. Bu süreç Türkiye'nin parçalanmasına yol açabilir
*Bölge kan gölüne dönebilir
Başbakan Erdoğan gerek aydınlar toplantısı, gerekse Diyarbakır'da yaptığı konuşma ile karşı tarafta beklentileri iyiden iyiye yükseltmiştir. Eğer Başbakan oluşturduğu bu pozisyonun gerisine düşerse, bütün bir bölge terör gölüne çevirilecektir. Çünkü Güneydoğu'da herkes aldatıldığı düşüncesine kapılacak ve yapacaklarının gerekçesini bulmuş olacaktır.
*PKK, Başbakan'ı ayağına getirtti
Ziyaretin arka plan gerekçesi "PPK'nın siyaset alanını daraltma, halkla arasını koparma" olarak lanse ediliyor. Oysa durum açık açık şudur: "PPK terörle Ankara'yı korkutmuş ve Tayyip Erdoğan'ı Diyarbakır'a, ayaklarına getirtmiştir." İlaveten halk Erdoğan'da karşılık bulan bu söylem değişikliğinin bir "AB süreci" olduğunu da düşünecektir. Vatandaş bunu da AB hanesine yazacaktır!
*Sorun siyasallaştı
Başbakan "Kürt sorunu" diyerek bölgedeki sorunu siyasallaştırmıştır. Bundan böyle mesele siyaset zemininde çözülecektir. Bunun anlamı "Güneşdoğu'yu kaybedeceğimiz bir sürece evet dememizdir." Kullanılan dil, söylem ve yöntem "kardeşce" değildir. Batının ürettiği ve dayattığı kavramlardır. Buradan sonuç çıkmaz.
*Bölge kan gölüne dönebilir
Başbakan Erdoğan gerek aydınlar toplantısı, gerekse Diyarbakır'da yaptığı konuşma ile karşı tarafta beklentileri iyiden iyiye yükseltmiştir. Eğer Başbakan oluşturduğu bu pozisyonun gerisine düşerse, bütün bir bölge terör gölüne çevirilecektir. Çünkü Güneydoğu'da herkes aldatıldığı düşüncesine kapılacak ve yapacaklarının gerekçesini bulmuş olacaktır.
*PKK, Başbakan'ı ayağına getirtti
Ziyaretin arka plan gerekçesi "PPK'nın siyaset alanını daraltma, halkla arasını koparma" olarak lanse ediliyor. Oysa durum açık açık şudur: "PPK terörle Ankara'yı korkutmuş ve Tayyip Erdoğan'ı Diyarbakır'a, ayaklarına getirtmiştir." İlaveten halk Erdoğan'da karşılık bulan bu söylem değişikliğinin bir "AB süreci" olduğunu da düşünecektir. Vatandaş bunu da AB hanesine yazacaktır!
*Sorun siyasallaştı
Başbakan "Kürt sorunu" diyerek bölgedeki sorunu siyasallaştırmıştır. Bundan böyle mesele siyaset zemininde çözülecektir. Bunun anlamı "Güneşdoğu'yu kaybedeceğimiz bir sürece evet dememizdir." Kullanılan dil, söylem ve yöntem "kardeşce" değildir. Batının ürettiği ve dayattığı kavramlardır. Buradan sonuç çıkmaz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
