Cuma günkü yazımızda taşeron siyasilerimizin uyguladıkları güdümlü politikalar neticesinde içişlerimizin kevgire döndüğünden bahsetmiştik. Avrupa Konseyi Partamenterler Meclisi'nde geçtiğimiz günlerde kabul edilen "Türkiye'de demokratik kurumların işleyişi" adlı rapor bu ifadelerimizin açıkça ispatı mahiyetindeydi.Kabul edilen tasarıda Türkiye'nin içişlerine tam bir müdahale söz konusu.Bir taraftan hayali AB uğruna Hükümetin verdiği tavizler methedilirken, diğer taraftan yeni talepler sıralanıyor, ardından da bazı konularda da aba altından sopa gösteriliyor.Anayasaya müdahale var.Hukuka, yargıya müdahale var.Askere gönderme var.Siyasete müdahale var.Devlete müdahale var.Bağımsızlığımızı hiçe sayma var.Küçümseme var.Açık-gizli hakaret var.Ülkemizi, milletimizi bölücü her türlü taviz talebi var.İçişlerimize müdahale daha başka nasıl olur?Peki, bütün bu müdahalelere karşı onurlu bir duruş ortaya koyan meclis içinde ya da dışında bir siyasi lider oldu mu? Sadece bir kişi: Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş. Maalesef diğer siyasilerimiz "AB fotoğrafında ben de olayım" telaşında, "onlar size iyi taviz veremedi, biz daha iyisini veririz" hesabında.Prof. Dr. Baş, AB ve ABD'nin içişlerimize yaptığı müdahalelere siyasilerin tepki göstermemesini eleştirerek, "Bugün Yargıtay'a, Danıştay'a, Rektörler Kuruluna cevap veren iktidar, devlete sahip çıkarak Avrupa Birliği'ne ve ABD'ye cevap vermeliydi. Demeliydi ki, 'arkadaş bu bizim iç meselemiz. Doğru, biz de hazmedemiyoruz. Ama bu bizim davamız. Aile problemimiz, aile meselemiz. Bu haklı oldu, haksız oldu neticede bir mahkeme var. Bunun neticesi bir belli olsun. Size burada söz düşmez' demesi gerekmez miydi?" açıklamasını yaptı.Prof. Dr Baş, şu önemli gerçeğin de altını çiziyor: "Hukukumuzu AB tesis ettikten sonra ülkede irade diye bir şey kalmaz"Avrupa Konseyi'nde önce "kapatma davası" ağırlıklı rapor kabul edildi, bir gün sonra da Gökçeada ve Bozcaada ile ilgili rapor hakkında oylama yapıldı ve kabul edildi. Yani "kapatma davası"nın gölgesinde önemli bir taviz maddesi daha önümüze konuldu. Klasik bir AB taktiği.Milli maç heyecanını bile taviz verme konusunda kullanan bir siyaset varken, AB'nin bu tür senaryoları uygulaması kaçınılmaz. Kapanacaktı, kapanmayacaktı derken Gökçeada, Bozcaada gidiyor. Cumhuriyet kurulduktan sonra bu adalardan mübadele yoluyla Yunanistan'a geçen Rumlara mallarının iade edilmesi, eğer edilmezse tazminat ödenmesi isteniyor. Ayrıca devletin bu adalardaki Rum eserlerini, kiliselerini tamir etmesi talep ediliyor. Kısaca, bu adaların Yunanistan'a teslim edilmesi gibi bir şey bu.Yunanistan'daki Türkler haklarını günbegün kaybederken, bizim taşeron siyasiler Atatürk'ün çizdiği sınırları delik deşik yaptı. Ardından da kalkıp Atatürk'ün yaptıklarına "travma" diyorlar. Atatürk'ün yaptıkları mı travma, yoksa bugün içişlerimizi kevgire çeviren, bir hayal uğruna her şeyimizin peşkeş çekildiği bu taviz politikaları mı? Cevabı siz verin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Millet iradesi ‘komisyon’ değil, ‘referandum’dur / 15.07.2025
- Silah bırakan PKK, taviz veren niye biz? / 12.07.2025
- PKK’lılar ve silahları bu kadar mı? / 11.07.2025
- Öcalan: ‘Varlık tanınmış, ana amaç gerçekleşmiştir’ / 10.07.2025
- Şehitlerimize yas tutarken sorular cevap bekliyor / 09.07.2025
- ‘Terörsüz Türkiye’, ‘terörsüz’ Türkiye mi? / 08.07.2025
- Batıla karşı Hüseyni duruş evrenseldir / 05.07.2025
- Politika faizi %46: Enflasyon %35 olabilir mi? / 04.07.2025
- Emekliye yüzde 17, doğal gaza yüzde 25 zam! / 03.07.2025
- Peygamber efendimize saldırı kabul edilemez / 02.07.2025
- Silah bırakan PKK, taviz veren niye biz? / 12.07.2025
- PKK’lılar ve silahları bu kadar mı? / 11.07.2025
- Öcalan: ‘Varlık tanınmış, ana amaç gerçekleşmiştir’ / 10.07.2025
- Şehitlerimize yas tutarken sorular cevap bekliyor / 09.07.2025
- ‘Terörsüz Türkiye’, ‘terörsüz’ Türkiye mi? / 08.07.2025
- Batıla karşı Hüseyni duruş evrenseldir / 05.07.2025
- Politika faizi %46: Enflasyon %35 olabilir mi? / 04.07.2025
- Emekliye yüzde 17, doğal gaza yüzde 25 zam! / 03.07.2025
- Peygamber efendimize saldırı kabul edilemez / 02.07.2025