Avrupa’da yaşanan her gelişme, Prof. Dr. Haydar Baş’ın AB ile ilgili görüşlerini doğrular mahiyettedir.
Sayın Baş, yıllar öncesinde “AB’nin 15 yıl içerisinde dağılacağını” ifade etmişti. Hatta sadece ifade etmekle kalmayıp nedenlerini de bilimsel olarak ortaya koymuştu.
Yunanistan, Portekiz, İspanya, İtalya, Kıbrıs Güney Rum Kesimi derken AB’nin bütün ülkeleri tek tek dökülüyor.
Son olarak 17 ünlü ekonomi uzmanından oluşan Euro Bölgesi Kriz Konseyi’nden AB’ye önemli uyarı ve eleştiriler geldi.
“Avrupa uyurgezer edasıyla boyutları tahmin bile edilemeyen bir felakete doğru sürükleniyor” eleştirisi yer alan ifadelerde şu tespitlerde bulunuldu:
Tüm domino taşları birbiri ardına yıkılıyor.
Kriz sonsuza kadar devam etmeyecek. Yani AB tamamen bitebilir demek istiyorlar.
Euro Bölgesi’nin sistemi çalışamaz durumdadır.
Açıklamada AB için “hatalı tasarım” ifadesi kullanılıyor.
Her zaman ifade ettiğimiz gibi, bugün AB’nin ömrünün bittiğini ifade etmek çok bir şey ifade etmemektedir. Çünkü AB’nin çöktüğünü en ücra köşedeki insanımız bile bilmektedir.
Asıl maharet, bu gerçeği yıllar öncesinden görebilmek, nedenlerini bilimsel olarak sıralayabilmek ve de her şeyden önemlisi çözümünü ortaya koyabilmektir.
Prof. Dr. Haydar Baş AB’nin dağılacağını 2005 yılında kongrede, canlı yayında, milyonlarca insanın huzurunda söylemiştir.
Sayın Baş, AB’nin yer altı kaynakları tükendiği için, gençliği kaybolduğu için ve de ülkelerin Euro para birimine geçerek para basma hakkını kaybettiği için dağılacağını da özellikle ifade etmiştir.
Sayın Baş, çözümün kaynakları devlet-millet ortaklığıyla işleten, senyoraj hakkını devreye koyan, paranın ve kaynakların tekelleşmesini önleyen, haksız kazanca ve gelir dağılımında adaletsizliğe neden olan faizi sıfırlayan, sosyal devlet projeleriyle vatandaşlarını abat eden, koyduğu yeni kaynaklarla vatandaşın sırtında kambur olan vergi yükünü kaldıran, tüketimi canlandırarak üretimi canlandıran ve böylece işsizliği kökünden temizleyen Milli Ekonomi Modeli’ni tek çözüm olarak ilan etmiştir.
Bugünün ekranlarda ve gazete manşetlerinde boy gösteren ekonomistlerin, uzmanların yaptığı sadece yıllar önce Sayın Baş’ın ifade ettiği gerçekleri kendi görüşleriymiş gibi lanse etmektir.
Ama çektikleri kopya sadece AB’nin dağılacağını itiraf etmekle sınırlı kalmakta, çözümün Milli Ekonomi Modeli olduğu gerçeğini ilan edememektedirler.
Çünkü bunu itiraf ettiklerinde, dünya ve özellikle de Türk milleti bu eşsiz Model’in sahibinin etrafında kenetleşecektir.
Çözümü bildikleri halde ilan edememelerinin nedeni budur.
Ama şartlar öyle noktaya gelecek ki, isteseler de istemeseler de çözümün kapısına gelecekler. Çözüme ulaşmadıkları müddetçe krizler daha da derinleşecek. Buna mecbur kalacaklar.
Türk milleti olarak içimizdeki hazinenin farkına ne kadar erken varabilirsek, o kadar az sıkıntıya duçar olacağız.
Eğer gerçekten bölgemizde ve dünyada liderlik istiyor, örnek ve model ülke olmak istiyorsak, bu ancak kendi milli modelimizle, projelerimizle mümkün olacaktır.
Bugün olduğu gibi ABD’nin ve İsrail’in uşaklığını yaparak çıkabileceğimiz en üst nokta esarettir. Böyle bir onursuzluk Türk milletinin tarihine yakışmaz.
Sayın Baş, yıllar öncesinde “AB’nin 15 yıl içerisinde dağılacağını” ifade etmişti. Hatta sadece ifade etmekle kalmayıp nedenlerini de bilimsel olarak ortaya koymuştu.
Yunanistan, Portekiz, İspanya, İtalya, Kıbrıs Güney Rum Kesimi derken AB’nin bütün ülkeleri tek tek dökülüyor.
Son olarak 17 ünlü ekonomi uzmanından oluşan Euro Bölgesi Kriz Konseyi’nden AB’ye önemli uyarı ve eleştiriler geldi.
“Avrupa uyurgezer edasıyla boyutları tahmin bile edilemeyen bir felakete doğru sürükleniyor” eleştirisi yer alan ifadelerde şu tespitlerde bulunuldu:
Tüm domino taşları birbiri ardına yıkılıyor.
Kriz sonsuza kadar devam etmeyecek. Yani AB tamamen bitebilir demek istiyorlar.
Euro Bölgesi’nin sistemi çalışamaz durumdadır.
Açıklamada AB için “hatalı tasarım” ifadesi kullanılıyor.
Her zaman ifade ettiğimiz gibi, bugün AB’nin ömrünün bittiğini ifade etmek çok bir şey ifade etmemektedir. Çünkü AB’nin çöktüğünü en ücra köşedeki insanımız bile bilmektedir.
Asıl maharet, bu gerçeği yıllar öncesinden görebilmek, nedenlerini bilimsel olarak sıralayabilmek ve de her şeyden önemlisi çözümünü ortaya koyabilmektir.
Prof. Dr. Haydar Baş AB’nin dağılacağını 2005 yılında kongrede, canlı yayında, milyonlarca insanın huzurunda söylemiştir.
Sayın Baş, AB’nin yer altı kaynakları tükendiği için, gençliği kaybolduğu için ve de ülkelerin Euro para birimine geçerek para basma hakkını kaybettiği için dağılacağını da özellikle ifade etmiştir.
Sayın Baş, çözümün kaynakları devlet-millet ortaklığıyla işleten, senyoraj hakkını devreye koyan, paranın ve kaynakların tekelleşmesini önleyen, haksız kazanca ve gelir dağılımında adaletsizliğe neden olan faizi sıfırlayan, sosyal devlet projeleriyle vatandaşlarını abat eden, koyduğu yeni kaynaklarla vatandaşın sırtında kambur olan vergi yükünü kaldıran, tüketimi canlandırarak üretimi canlandıran ve böylece işsizliği kökünden temizleyen Milli Ekonomi Modeli’ni tek çözüm olarak ilan etmiştir.
Bugünün ekranlarda ve gazete manşetlerinde boy gösteren ekonomistlerin, uzmanların yaptığı sadece yıllar önce Sayın Baş’ın ifade ettiği gerçekleri kendi görüşleriymiş gibi lanse etmektir.
Ama çektikleri kopya sadece AB’nin dağılacağını itiraf etmekle sınırlı kalmakta, çözümün Milli Ekonomi Modeli olduğu gerçeğini ilan edememektedirler.
Çünkü bunu itiraf ettiklerinde, dünya ve özellikle de Türk milleti bu eşsiz Model’in sahibinin etrafında kenetleşecektir.
Çözümü bildikleri halde ilan edememelerinin nedeni budur.
Ama şartlar öyle noktaya gelecek ki, isteseler de istemeseler de çözümün kapısına gelecekler. Çözüme ulaşmadıkları müddetçe krizler daha da derinleşecek. Buna mecbur kalacaklar.
Türk milleti olarak içimizdeki hazinenin farkına ne kadar erken varabilirsek, o kadar az sıkıntıya duçar olacağız.
Eğer gerçekten bölgemizde ve dünyada liderlik istiyor, örnek ve model ülke olmak istiyorsak, bu ancak kendi milli modelimizle, projelerimizle mümkün olacaktır.
Bugün olduğu gibi ABD’nin ve İsrail’in uşaklığını yaparak çıkabileceğimiz en üst nokta esarettir. Böyle bir onursuzluk Türk milletinin tarihine yakışmaz.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024