Tüm teknolojik hazırlıkları atlatılarak gerçekleştirilen terörist saldırılarla adeta "karton devlet"e dönen ABD, bu bahaneyle çöreklenmeye çalıştığı Avrasya'nın göbeğinde hesaplarını tutturmakta oldukça zorlanacağa benziyor.
ABD "İkinci Vietnam" sendromunu yaşamamak için, öncelikle Afgan dağlarında kendisine yol açacak Kuzey İttifakı'yla devre yaptığı biliniyor. Özbek General Raşit Dostum'un bu noktadaki çabaları, belki ABD için iyi bir başlangıç oldu.
Ancak ittifak içindeki görüş ayrılıkları, Taliban'a karşı "ABD'nin kendilerini kullanmasına fırsat vermeme" kararlılığını doğurdu. Taliban karşıtı bu muhalif ittifakın Savunma Bakan Yardımcısı General Borjalai, ABD'nin kendilerine dışarıdan siyasi direktifler vermeye çalışması halinde, "onların askerleri ile de savaşacaklarını" açıklaması, ABD'nin hesabında zorlanacağını gösteriyor. Şimdi Kuzey İttifakı, Taliban'a karşı taarruzunu sürdürmenin yanısıra bu konuyu yoğurmakla meşgul.
Pakistan'la da yoğun temasını sürdüren ABD, halkın, Pervez Müşerref'e karşı olan protestolarına rağmen Pakistan'ı tam bir ayak taşı olarak değerlendirmk istiyor. Fakat Pakistan yönetimi, hem iç protestolarla bunalmış, hem de dış politik senaryolar bakımından rahat değil. Özellikle Hindistan'ın çomakları Pakistan'ı düşündürüyor.
Pakistan'a göre Hindistan'ın konumu, Ortadoğu'da Araplar'a göre İsrail'in konumu mesabesindedir. Dolayısıyla Hindistan'ın ABD projesindeki sağlam yeri, Pakistan'ı son derece rahatsız etmektedir.
İşin bir başka ilginç tarafı, Pakistan yönetimine göre, Taliban'a karşı ABD'nin destekçisi olarak görülen Kuzey İttifakı'nın Hindistan İstihbarat Teşkiletı/RAW ile çok yakın bir ilişkisi sözkonusu. Bu ilişki, hem operasyon sonrası Afganistan yönetiminin geleceği hem de Pakistan'ın sınır sorunları ve Hindistan'la münasebetleri bakımından son derece riskli görülmektedir. Pakistan'ın durgunluğu biraz da bundan.
Pakistan yetkilileri, bir de Peştun olmayan ittifak kuvvetlerinin Taliban'a karşı mücadelesinin Güney Asya'daki tüm Peştunları ABD'ye karşı birleştireceği yönünde Amerikalıları uyarma ihtiyacı hissediyorlar.
Anlaşılan; Afganistan'da muhtemel bir operasyon, sadece coğrafi şartlar bakımından değil, jeo-stratejik ve sosyo-kültürel şartlar bakımından da ABD'nin aleyhine gelişecektir. ABD'nin, çok taşlı ve çok köşeli oyununu, Asya karakteri karşısında tutturması zor, belki de imkansızdır.
ABD "İkinci Vietnam" sendromunu yaşamamak için, öncelikle Afgan dağlarında kendisine yol açacak Kuzey İttifakı'yla devre yaptığı biliniyor. Özbek General Raşit Dostum'un bu noktadaki çabaları, belki ABD için iyi bir başlangıç oldu.
Ancak ittifak içindeki görüş ayrılıkları, Taliban'a karşı "ABD'nin kendilerini kullanmasına fırsat vermeme" kararlılığını doğurdu. Taliban karşıtı bu muhalif ittifakın Savunma Bakan Yardımcısı General Borjalai, ABD'nin kendilerine dışarıdan siyasi direktifler vermeye çalışması halinde, "onların askerleri ile de savaşacaklarını" açıklaması, ABD'nin hesabında zorlanacağını gösteriyor. Şimdi Kuzey İttifakı, Taliban'a karşı taarruzunu sürdürmenin yanısıra bu konuyu yoğurmakla meşgul.
Pakistan'la da yoğun temasını sürdüren ABD, halkın, Pervez Müşerref'e karşı olan protestolarına rağmen Pakistan'ı tam bir ayak taşı olarak değerlendirmk istiyor. Fakat Pakistan yönetimi, hem iç protestolarla bunalmış, hem de dış politik senaryolar bakımından rahat değil. Özellikle Hindistan'ın çomakları Pakistan'ı düşündürüyor.
Pakistan'a göre Hindistan'ın konumu, Ortadoğu'da Araplar'a göre İsrail'in konumu mesabesindedir. Dolayısıyla Hindistan'ın ABD projesindeki sağlam yeri, Pakistan'ı son derece rahatsız etmektedir.
İşin bir başka ilginç tarafı, Pakistan yönetimine göre, Taliban'a karşı ABD'nin destekçisi olarak görülen Kuzey İttifakı'nın Hindistan İstihbarat Teşkiletı/RAW ile çok yakın bir ilişkisi sözkonusu. Bu ilişki, hem operasyon sonrası Afganistan yönetiminin geleceği hem de Pakistan'ın sınır sorunları ve Hindistan'la münasebetleri bakımından son derece riskli görülmektedir. Pakistan'ın durgunluğu biraz da bundan.
Pakistan yetkilileri, bir de Peştun olmayan ittifak kuvvetlerinin Taliban'a karşı mücadelesinin Güney Asya'daki tüm Peştunları ABD'ye karşı birleştireceği yönünde Amerikalıları uyarma ihtiyacı hissediyorlar.
Anlaşılan; Afganistan'da muhtemel bir operasyon, sadece coğrafi şartlar bakımından değil, jeo-stratejik ve sosyo-kültürel şartlar bakımından da ABD'nin aleyhine gelişecektir. ABD'nin, çok taşlı ve çok köşeli oyununu, Asya karakteri karşısında tutturması zor, belki de imkansızdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019