Öyle arkadaşlıklar, komşuluklar, kardeşlikler var ki unutulmaz. 1996 yılında İstanbul Güngören'e tayinim çıkmıştı. Yeni Mesaj Gazetesi, İcmal Dergisi temsilcisi rahmetli Ali Tay abimi orada tanıdım. Uzun boylu, güler yüzlü, alçak gönüllüydü. Ben Kur'an-ı Kerim Kursu hocası idim. Onun yanında kendimi talebe görürdüm. Hikmetli konuşurdu. Dolu konuşurdu. Bir defa malayani konuştuğuna şahit olmadım. İnsana değer vermesi kendi gönlündeki büyük zenginliğiydi. İnsanı ayırmazdı. Günahlarından dolayı küçümsemezdi.
Prof. Dr. Haydar Baş Bey, bir toplantıda, "Aslanım" diyor.
Gerçekten başarmanın, insan kazanmanın aslanı idi.
İcmal Dergisi kapak yazısı 'Önce İnsan' demişti. Şifre bu idi. Şifreyi en iyi anlayan ve çözenlerdendi.
Rahmetli Baki Hoca, bir gün bana demişti ki:
"İyi bir doktor olsa nasıl olur?"
"İyi olur" dedim.
"İyi bir asker?"
"İyi olur" dedim.
"Vatanını, milletini seven bir belediye başkanı olsa nasıl olur?"
"İyi olur" demiştim.
"İyi bir avukat…"
"İyi olur" dedim.
"İşte bu yol bunları yetiştiriyor" cevabını vermişti.
Bugün ülkemiz insanı Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in çıkış formüllerini görse her bakımdan kurtuluruz.
Ali Abi bana dedi ki: "Falanca arkadaşla ilgilenmeni istiyorum. Ona şu konularda nasihat eder misin?" "Tabi" dedim. Sonra anladım ki, her yönü ile bir çiçeğin bakımını yapıyor.
Bir arkadaşla ilgileniyor. Aradan dört ay geçiyor. Arkadaş tutum ve davranışlarını değiştirmiyor. Bir gün yanına gidiyor. Sohbet nasihat etse de oralı olmuyor. Birden ciddileşiyor. "Vallahi ağlarım." "Bırak abi öyle şey olur mu" diyor. "Vallahi ağlarım." "Abi ne diyorsun." Ve oturup hüngür hüngür ağlıyor…
Genç etkileniyor. Ali Abinin sözünden çıkmıyor.
Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in öğretilerini ciğerine kadar solumuş yürekli abimizdi. Bugün, başta öğretmenler, hocalar, imam ve müezzinler, tüm meslek grupları, kadın ve erkek karşısındakine bu merhametle, Genel Başkanımız Hüseyin Baş Bey'in dediği gibi empati ile bakabilse huzursuzlukların, kargaşaların önüne geçilecektir. "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" sözünün pratiği budur.
Ehl-i Beyt gönüllü, alperenlerin Anadolu'yu İslamlaştırmasının formülü insana insanca yaklaşmaktır.
Kur'an'ın emri budur. Sevgi ve ikna.
Minnet etmez, el emeğini çalışmayı çok severdi. Bazen soğan satar, bazen patates…
Diyelim ki kısa bir müddet görüşmediniz, hemen telefonla arar. Hatır sorar. Teşvik eder. İkram eder. Hatırnaz, iffet madeni, cesaret aslanı, dürüstlük deniziydi. Kıymet adamı oldu. Zikir meclislerini saf imanı ve aşkı ile tuttu. Korudu. Yeşertti.
Başta Prof. Dr. Haydar Baş Bey olmak üzere annelerden, babalardan, abilerden çok dua alırdı. İyilik saçardı. Sabrı ile, samimiyeti ile kanatlanırdı. Sırlarını saklardı. Okumayı çok severdi. Hocamın eserlerini su gibi içerdi.
Yapmadığı şeyi söylemezdi. Dert ortağı olurdu. İnsanın seviyesini iyi görürdü. Tutmak tutunmak, kardeşlik, vefa gibi müminin özelliklerini üzerinde topladı.
Genç yaşta vefat etti. Acısı büyük oldu. Hayatımın silinmeyen izlerinden biri oldu. Abim oldu. Kardeşim oldu.
Hayatında hep güzel kokular saçtı. Allah kabrini pür nur eylesin.
Allah demek, Allah için çalışmak, Allah için kazanmak, Allah'ın rızasını kazanmaya, cemaline ve nimetlerine kavuşmaya vesiledir.
Cümlemizin akıbeti hayrola.
- Kulluğun gerçek tarifi / 06.05.2021
- Asli ihtiyaçlar / 30.04.2021
- Mecnun’un Leylası / 29.04.2021
- Rahman Suresi-II / 21.04.2021
- Rahman Suresi / 19.04.2021
- 14 Nisan / 15.04.2021
- İmam Muhammed Et-Takî’nin (a.s) Öğütleri / 14.04.2021
- Sağlam kale Ehl-i Beyt / 12.04.2021
- Bizi deryaya salan / 08.04.2021