Ticaret merkezlerinin birinde esnafın bir anda toplanarak yönetime şikâyette bulunduğunu, yönetime karşı tepkilerini ortaya koyduklarını gördük. Olayı anlamaya çalıştım, daha önceki aidat 50 TL civarında artırılmış. Yönetim, giderlerin arttığını, dolayısıyla zorunlu bir aidat artışına gidildiğini iddia ediyor; esnaf ise yönetimin savurganlığa engel olduğu takdirde, ya da personel azaltmaya gittiği takdirde aidat artışına gerek kalmayacağını dile getiriyor. Şimdilik tartışmalar böyle devam ediyor, zaman neyi gösterecek göreceğiz.
Şimdi değerli okurlarımızın aklına şöyle bir soru gelebilir; devleti ve milleti ilgilendiren o kadar çok konu varken bu da neyin nesi? Bize ne ticaret merkezindeki bir esnaf grubunun aidat artışına itirazı? Diyebilirsiniz.
Olaya sıradan bir olay gibi bakarsanız haklısınız. Ama bu konuyu gündem etmem; benim yıllardır toplumun genel yapısını ve geldiği noktayı anlatmama yardımcı olabilecek bir örnek teşkil ettiği içindir.
Tabiî ki insanlar haklarını demokratik yollardan aramalı, demokratik tepkilerini dile getirmelidir. Bizim istediğimiz de ölçülü, tepkili ve şuurlu bir toplum yapısıdır.
Bu ve benzeri şahsi konularda; insanın gerçekten bam teline, menfaatine dokununca, sesinin çıktığını görüyoruz. Vatandaş cebinden çıkacak, 50 TL artış için nerdeyse nümayiş düzenleyecek seviyeye gelebiliyor.
Hâlbuki karış karış vatan toprağı satılıyor; madenlerimiz, yollarımız, köprülerimiz satılıyor; geleceğimiz yok ediliyor; dini ve milli konularda olmaz türlü tahribatlar yapılıyor; her gün bu konuda uyarılar yapıyoruz, tabir yerindeyse dilimizde tüy bitti; tık yok. Aidatlar artmış, yer yerinden oynuyor.
Vatandaşımızı öyle bir hale getirdiler ki; günü yaşa, menfaatine bak, gerisine “gölge etme başka ihsan istemem”
Vatandaşımızın bu konuda ortaya koyduğu tepkiye bir şey dediğimiz yok tabiî ki hakkını aramalıdır. Bizim demek istediğimiz cebini düşündüğü kadar vatanını, devletini, milletini de düşünsün.
Unutmayın ki bugün cebinizden biraz fazla para giderse ilerde onu kazanma imkânınız vardır. Fakat Vatan topraklarımız ve milli menfaatlerimiz elimizden gidince; geri gelmesine imkân yoktur. Bizim temas etmek istediğimiz nokta budur.
Şimdi değerli okurlarımızın aklına şöyle bir soru gelebilir; devleti ve milleti ilgilendiren o kadar çok konu varken bu da neyin nesi? Bize ne ticaret merkezindeki bir esnaf grubunun aidat artışına itirazı? Diyebilirsiniz.
Olaya sıradan bir olay gibi bakarsanız haklısınız. Ama bu konuyu gündem etmem; benim yıllardır toplumun genel yapısını ve geldiği noktayı anlatmama yardımcı olabilecek bir örnek teşkil ettiği içindir.
Tabiî ki insanlar haklarını demokratik yollardan aramalı, demokratik tepkilerini dile getirmelidir. Bizim istediğimiz de ölçülü, tepkili ve şuurlu bir toplum yapısıdır.
Bu ve benzeri şahsi konularda; insanın gerçekten bam teline, menfaatine dokununca, sesinin çıktığını görüyoruz. Vatandaş cebinden çıkacak, 50 TL artış için nerdeyse nümayiş düzenleyecek seviyeye gelebiliyor.
Hâlbuki karış karış vatan toprağı satılıyor; madenlerimiz, yollarımız, köprülerimiz satılıyor; geleceğimiz yok ediliyor; dini ve milli konularda olmaz türlü tahribatlar yapılıyor; her gün bu konuda uyarılar yapıyoruz, tabir yerindeyse dilimizde tüy bitti; tık yok. Aidatlar artmış, yer yerinden oynuyor.
Vatandaşımızı öyle bir hale getirdiler ki; günü yaşa, menfaatine bak, gerisine “gölge etme başka ihsan istemem”
Vatandaşımızın bu konuda ortaya koyduğu tepkiye bir şey dediğimiz yok tabiî ki hakkını aramalıdır. Bizim demek istediğimiz cebini düşündüğü kadar vatanını, devletini, milletini de düşünsün.
Unutmayın ki bugün cebinizden biraz fazla para giderse ilerde onu kazanma imkânınız vardır. Fakat Vatan topraklarımız ve milli menfaatlerimiz elimizden gidince; geri gelmesine imkân yoktur. Bizim temas etmek istediğimiz nokta budur.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- 23 Nisan’a ulusal egemenlik açısından bakış / 24.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024