Akil denilen zevatlar kan kusuyor, kin kusuyor. Türk’ün vatanında Türk’ün tarihine, insanına, şehidine, kültür ve medeniyetine haçlının söylemeye cesaret edemediği sözleri söylüyor, düşmanın dile getirmeye korktuğu cümleleri kuruyor.
Bu akillerin içinde fetvabazlardan, kâğıttan şeriatçılara, çakma örtülülerden, emperyalist komünistlere, patrik sözcülerinden şığ şakrakçılarına kadar birçok zevat var.
En son katilleri kutsayıp, şehitlerimize ve terör kurbanı vatandaşlarımıza ihanet ettiler. Telef oldu, dediler. Telef olmak ne demektir, hangi canlılar için kullanılır biliyorsunuz. Herhalde bu zevatlar aynada kendilerini görüyorlar.
Bu hükümet sözcüleri, AKP aklaştırıcıları yurdumuzun her yerinde binlerce kişinin protestosu ile karşılaştı. Televizyonlardan ise milyonların bedduasını aldılar.
Başbakan bu kişilerin telef edilmemesi için MHP’yi hedefe koydu ve bu kişilere bir şey olursa sizden biliriz, dedi.
MHP, bunları ateşe siz sürdünüz. Haliyle telef olurlarsa sebebi de sizsiniz, cevabıyla karşılık verdi.
Bebek katilinin sözcüleri; Teröristlerimize bir şey olursa hükümetten biliriz, resti ile olaya dahil olurken CHP, kendi, içinde birliği sağlayamadığı için kimden yana olacağını, kime sahipleneceğini belli edemedi. Bir gün süreç taraftarı olurken diğer gün ulusalcı oldu.
Vatandaş Akın da: “Bu vatana, bu millete bir zarar gelirse topunuzdan biliriz” dedi.
Heybeliada-Milli Görüş Vakfı
“Azınlıklara haklarını vermek boynumuzun borcudur” diyen Bülent Arınç, bu yolda bayağı bir mesafe aldı. Arınç, şu ana kadar; azınlık, farklı inanç grupları ve cemaat vakıflarının 120-125 gayrimenkulünün iade edildiğini, 3’ünün de tazminat olarak bedelinin ödendiğini açıkladı.
Geriye ne kaldı? En başta Heybeliada Ruhban Okulu. Buranın açılması için iyi de bir mazeret bulundu. Çoğu 28 Şubat sürecinde kapatılan vakıfların ve el konulan malların iadesi.
Bu konularla ilgili yasa tasarısının Meclis’e gönderileceğini açıkladı. Bu vakıfların geçmişteki en belirgin özellikleri zamanın siyasi olaylarını ve siyasetçilerini, dini sloganlarla halka yansıtıp, millet ile devleti karşı karşıya getirmekti.
Ülkemizde son on yılda AB, ABD ve İsrail ile dostluklar zirve yaptı. İslam coğrafyası kan deryası. Ülke içinde yolsuzluk, hırsızlık, fuhuş en yüksek değerlere ulaştı. Faiz her eve girdi. Hukuk artık taraf. Bakalım bu vakıflar açıldığında geçmişteki sisteme karşı (sözde) dini duruşlarını gösterebilecekler mi? Vatandaşı cami avlularında galeyana getirebilecekler mi?
Ayasofya
İnanın! On yıldır merak edip duruyordum; Bu Ayasofya tartışmaları neden yapılmıyor? Ayasofya’yı açmayanlara neden beddualar edilmiyor, diye. Ve Ayasofya şartlı olarak gündeme getirildi. Hem de bizzat Başbakan tarafından.
Şarta geçmeden önce neden şimdi, sorusuna bir kaç cevap arayalım:
Bir, Suriye’de zulüm had safhayı da aştı ve hükümetimiz maalesef demokrasi adına (!) zalimlerin yanında.
İki, Taviz ve açılımla terörü bitireceğiz, dedi hükümet. Ama teröristin istekleri bitmiyor. Bölünme fiili olarak kapıda. Millet durumun farkına varmaya başladı. Hükümet geri de dönemiyor. Eee
Üç, Erdoğan, İsrail’in telefonuna kandı. O, İsrail katlettiği vatandaşlarımıza hala terörist diyor. Gazze’yi bombalamaya devam ediyor. Suriye’ye saldırıyor. Erdoğan iki arada bir derede.
Ne yapılması lazım? Ayasofya’yı ibadete açalım. Açalım ama önce Sultan Ahmet’i bir doldurun, ondan sonra açarız.
AKP, Ayasofya’yı açabilir mi? Açar. Şaşırmayın! Açar. Nasıl? Atina’dan üç, beş metrelik bir haç getirtilir. Rum patriği ve birçok Ortodoks ileri geleni davet edilir. Ayıp olmasın diye Musevi cemaatinden de davetliler olur. Diyalogcular zaten baş köşededir. Kurdeleler kesilir. Namaz vakti ezan okunur, namaz kılınır. Ayin vakti çan çalınır ayin yapılır. Al sana açılış. Bunlar hayal değil yaşadığımız gerçekler.
Ha! Çamlıca camii tamamlandıktan sonra Ümraniye, Sultanbeyli, Üsküdar, Kadıköy ve Kartal’dan bedava namaz seferleri düzenlenecek. Talep halinde Avrupa yakasından da bu seferler yapılacak. Neden mi? Camiyi dolduramadıktan sonra o kadar trilyonu tepeye gömmenin ne anlamı var! Dimi yani…
Bu akillerin içinde fetvabazlardan, kâğıttan şeriatçılara, çakma örtülülerden, emperyalist komünistlere, patrik sözcülerinden şığ şakrakçılarına kadar birçok zevat var.
En son katilleri kutsayıp, şehitlerimize ve terör kurbanı vatandaşlarımıza ihanet ettiler. Telef oldu, dediler. Telef olmak ne demektir, hangi canlılar için kullanılır biliyorsunuz. Herhalde bu zevatlar aynada kendilerini görüyorlar.
Bu hükümet sözcüleri, AKP aklaştırıcıları yurdumuzun her yerinde binlerce kişinin protestosu ile karşılaştı. Televizyonlardan ise milyonların bedduasını aldılar.
Başbakan bu kişilerin telef edilmemesi için MHP’yi hedefe koydu ve bu kişilere bir şey olursa sizden biliriz, dedi.
MHP, bunları ateşe siz sürdünüz. Haliyle telef olurlarsa sebebi de sizsiniz, cevabıyla karşılık verdi.
Bebek katilinin sözcüleri; Teröristlerimize bir şey olursa hükümetten biliriz, resti ile olaya dahil olurken CHP, kendi, içinde birliği sağlayamadığı için kimden yana olacağını, kime sahipleneceğini belli edemedi. Bir gün süreç taraftarı olurken diğer gün ulusalcı oldu.
Vatandaş Akın da: “Bu vatana, bu millete bir zarar gelirse topunuzdan biliriz” dedi.
Heybeliada-Milli Görüş Vakfı
“Azınlıklara haklarını vermek boynumuzun borcudur” diyen Bülent Arınç, bu yolda bayağı bir mesafe aldı. Arınç, şu ana kadar; azınlık, farklı inanç grupları ve cemaat vakıflarının 120-125 gayrimenkulünün iade edildiğini, 3’ünün de tazminat olarak bedelinin ödendiğini açıkladı.
Geriye ne kaldı? En başta Heybeliada Ruhban Okulu. Buranın açılması için iyi de bir mazeret bulundu. Çoğu 28 Şubat sürecinde kapatılan vakıfların ve el konulan malların iadesi.
Bu konularla ilgili yasa tasarısının Meclis’e gönderileceğini açıkladı. Bu vakıfların geçmişteki en belirgin özellikleri zamanın siyasi olaylarını ve siyasetçilerini, dini sloganlarla halka yansıtıp, millet ile devleti karşı karşıya getirmekti.
Ülkemizde son on yılda AB, ABD ve İsrail ile dostluklar zirve yaptı. İslam coğrafyası kan deryası. Ülke içinde yolsuzluk, hırsızlık, fuhuş en yüksek değerlere ulaştı. Faiz her eve girdi. Hukuk artık taraf. Bakalım bu vakıflar açıldığında geçmişteki sisteme karşı (sözde) dini duruşlarını gösterebilecekler mi? Vatandaşı cami avlularında galeyana getirebilecekler mi?
Ayasofya
İnanın! On yıldır merak edip duruyordum; Bu Ayasofya tartışmaları neden yapılmıyor? Ayasofya’yı açmayanlara neden beddualar edilmiyor, diye. Ve Ayasofya şartlı olarak gündeme getirildi. Hem de bizzat Başbakan tarafından.
Şarta geçmeden önce neden şimdi, sorusuna bir kaç cevap arayalım:
Bir, Suriye’de zulüm had safhayı da aştı ve hükümetimiz maalesef demokrasi adına (!) zalimlerin yanında.
İki, Taviz ve açılımla terörü bitireceğiz, dedi hükümet. Ama teröristin istekleri bitmiyor. Bölünme fiili olarak kapıda. Millet durumun farkına varmaya başladı. Hükümet geri de dönemiyor. Eee
Üç, Erdoğan, İsrail’in telefonuna kandı. O, İsrail katlettiği vatandaşlarımıza hala terörist diyor. Gazze’yi bombalamaya devam ediyor. Suriye’ye saldırıyor. Erdoğan iki arada bir derede.
Ne yapılması lazım? Ayasofya’yı ibadete açalım. Açalım ama önce Sultan Ahmet’i bir doldurun, ondan sonra açarız.
AKP, Ayasofya’yı açabilir mi? Açar. Şaşırmayın! Açar. Nasıl? Atina’dan üç, beş metrelik bir haç getirtilir. Rum patriği ve birçok Ortodoks ileri geleni davet edilir. Ayıp olmasın diye Musevi cemaatinden de davetliler olur. Diyalogcular zaten baş köşededir. Kurdeleler kesilir. Namaz vakti ezan okunur, namaz kılınır. Ayin vakti çan çalınır ayin yapılır. Al sana açılış. Bunlar hayal değil yaşadığımız gerçekler.
Ha! Çamlıca camii tamamlandıktan sonra Ümraniye, Sultanbeyli, Üsküdar, Kadıköy ve Kartal’dan bedava namaz seferleri düzenlenecek. Talep halinde Avrupa yakasından da bu seferler yapılacak. Neden mi? Camiyi dolduramadıktan sonra o kadar trilyonu tepeye gömmenin ne anlamı var! Dimi yani…
Akın Aydın / diğer yazıları
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- İktidarın İsrail laubaliliği / 13.04.2024
- Abanın altındaki 5 kişi / 12.04.2024
- Nasıl bir ayı geride bıraktık? / 11.04.2024
- İlahi emri yerine getirdiğimiz için bayram yapıyoruz / 10.04.2024
- Milli Görüşçülerin İsrail ve dinlerarası diyalog gömleği -2- / 08.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- İktidarın İsrail laubaliliği / 13.04.2024
- Abanın altındaki 5 kişi / 12.04.2024
- Nasıl bir ayı geride bıraktık? / 11.04.2024
- İlahi emri yerine getirdiğimiz için bayram yapıyoruz / 10.04.2024
- Milli Görüşçülerin İsrail ve dinlerarası diyalog gömleği -2- / 08.04.2024