Van'da, Tendürek Dağları'nda kahpe bölücü tuzağında; Bayrağımıza renk veren, toprağı Vatanlaştırmak için canlarıyla mühür olan, 6 Şehidimiz daha var!
Başımız sağ olsun!
Vatan sağ olsun!
Allah ailelerine sabır versin, Türk Milletine sabır versin... Bu yazı yayımlanıncaya kadar, inşaallah başka haber gelmesin!
"Analar ağlamasın"dı değil mi "açılımcılar"ın sloganları?
"Analar ağlamasın" diyeydi değil mi, seyyar mahkemeler?
Pişmanlık yasaları, Valilere ve mülkü amirlere; "Karışmayın!" talimatıyla PKK'lı teröristlerin ellerinde kaleşnikoflarla dolaşmalarına seyirci kalmak, "Analar ağlamasın" diyeydi değil mi?
Genelkurmay Başkanlığı'nın 28 Mart 2016'da yaptığı açıklamaya göre; 7 Temmuz 2015 ile 27 Mart 2016 tarihleri arasındaki 265 günde;
232 Asker,
139 Polis,
6 Geçici Köy Korucusu olmak üzere toplam, 377 Şehidimiz olmuş!
27 Mart 2016'dan beri verdiğimiz Şehitlerimiz, bu sayıya dahil değil!
Malum Nikâh töreni sırasında yüreklerimizi dağlayan 9 Şehidimiz ve Van'da dün Peygamber Âguşuna uğurladığımız 6 Şehidimiz de bu sayıya dahil değil!
Yani; "Analar ağlamasın!" sloganlı sığ "Stratejik Derinlik" politikası neticesinde, halimiz bu!
Analar ağlamıyor, feryâd ediyor!
Semalar inliyor, Ana feryatlarıyla!
Sayısız babalar, Amcalar, Dayılar, Halalar, Teyzeler, Eşler, Nişanlılar, Yavuklular, Kardaşlar, Bacılar yaslı, yaralı!
Analar ağlamıyor, feryad ü figân ediyor!
Bu herc ü mercde, nikâh yapılıyor, Genelkurmay Başkanı nikâh şahidi oluyor!
Dünya Lideri(!)miz; "Huzur ve istikrar" için ille de; "Başkanlık da Başkanlık!" diyor! O olmazsa, Partili Cumhurbaşkanlığı diyor!
Milliyetsiz milliyerçiler de, içlerinde PKK'lı barındıran halk düşmanı halkçılar da bu talebe evet diyor!
Sadece Prof. Dr. Haydar BAŞ; "Başkanlık olursa analar mı ağlamayacak? Açlar mı doyacak? Çıplaklar mı giyindirilecek? İşsizlik, aşsızlık mı bitecek?" diye sorguluyor ve "Başkanlık, bölünmedir!" diye uyarıyor!
Duyuluyor mu? Herkesin işittiğini biliyoruz ama duyan var mı?
Analar ağlamıyor, feryâd ü figân ediyor!
Elbette biliyoruz ki, her sevginin bir bedeli var! Vatan sevgisinin, Millet-Devlet sevgisinin tek bedeli de cândır.. da, bu bedel canlar sadece fakir-fukaradan mıdır?
***
Derya ırmakları çağırmıştı...
22 Mayıs'ta, Ankara'da Deryâmız'a ulaşmak için çağıl çağıl çağıldayarak akıyorduk seller gibi...
"Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır" demişler ya Atalarımız...
Her kafilenin de kendine has kuralları, konaklamaları, yolculuk kaideleri vardır. Biz de Deryâmız'a akarken, yolculuk kaidelerimizi uygulayarak çağlıyorduk.
Otobüsümüzün ses düzeninden istifade ederek; gönlümüzde Gönül Adam, dillerimizde Zikrullah ve duâlarımız; ömrümüzü törpülediğimizin farkındalıkla zamanı tüketmeye, yolu bitirerek bir ân önce Deryâmız'a kavuşmak hevesiyle çırpınıyorduk..
Otobüsümüzün Şöförü, ben yaşlarda ak saçlı, tecrübeli bir kaptandı. Hemen arkasında olduğum için ilk başlarda yaptığımız etkinliklerden huzursuz olur gibi olduğunu ama geçen her dakikada rahatsızlığının yerini memnuniyete bıraktığını izliyor, gözlemliyordum...
Sunucu Serdar Kardeşimizin davet ederek mikrofon verdiği her Gönüldaşımız; Allah diyordu, Resûlullah (s.a.a.) diyordu, Ehl-i Beyt diyordu; Ezan diyordu, Bayrak diyordu, Vatan diyordu, Muhteşem Türk Atatürk diyordu, Baştürk Haydar Hoca diyordu ve Mütedeyyîn Müslüman Türk Milleti diyordu...
Bir mola sonrası tekrar yola koyulmadan önce ak saçlı Kaptanımız:
- Hocam! Ben bir Şehit Babasıyım. Bir şey söylemek istiyorum, lütfen duyurabildiğiniz her yere duyurun ki; AKP'ye verilen her oy, Mehmetçiğimize sıkılan bir mermi olarak geri dönüyor! Allah yardımcınız olsun, şimdilik sadece duâlarımı kabûl edin ve Haydar Hoca'ya selam saygılarımı iletin, demişlerdi...
Gönül Adam'ın muhabbetli çağrısına akan muhabbet ırmakları, yolda bir gönülün daha muhabbetiyle beslenmişti şükürler olsun...
***
"Analar ağlamasın"dı!
Tendürek'te 6 Şehidimiz daha var!
Altı Ana, altı baba, altı amca, altı dayı, altı teyze, altı hala, altı yerleşim bölgesi, altı bölgedeki sayısız komşu, sayısız hemşeri yaslı-yaralı yine!
Başımız sağ olsun!
Vatan sağ olsun!
Hani Arif Nihat ASYA diyor ya:
"Tendürek'te, Kop'ta, Palandöken'de,
Kurtların payı var, gelip geçende!
Ki, alırlar vermek istemesen de!"
Bir öleceğiz, bin dirileceğiz!
Bin yıldır Vatanlaştırdığımız Anadolu Topraklarındayız, önümüzdeki bin yıllarda da yani Kıyâmete kadar burada olacağız...
"BU VATAN BİZİMDİR, BİZİM KALACAK" Vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ...
Başımız sağ olsun!
Vatan sağ olsun!
Allah ailelerine sabır versin, Türk Milletine sabır versin... Bu yazı yayımlanıncaya kadar, inşaallah başka haber gelmesin!
"Analar ağlamasın"dı değil mi "açılımcılar"ın sloganları?
"Analar ağlamasın" diyeydi değil mi, seyyar mahkemeler?
Pişmanlık yasaları, Valilere ve mülkü amirlere; "Karışmayın!" talimatıyla PKK'lı teröristlerin ellerinde kaleşnikoflarla dolaşmalarına seyirci kalmak, "Analar ağlamasın" diyeydi değil mi?
Genelkurmay Başkanlığı'nın 28 Mart 2016'da yaptığı açıklamaya göre; 7 Temmuz 2015 ile 27 Mart 2016 tarihleri arasındaki 265 günde;
232 Asker,
139 Polis,
6 Geçici Köy Korucusu olmak üzere toplam, 377 Şehidimiz olmuş!
27 Mart 2016'dan beri verdiğimiz Şehitlerimiz, bu sayıya dahil değil!
Malum Nikâh töreni sırasında yüreklerimizi dağlayan 9 Şehidimiz ve Van'da dün Peygamber Âguşuna uğurladığımız 6 Şehidimiz de bu sayıya dahil değil!
Yani; "Analar ağlamasın!" sloganlı sığ "Stratejik Derinlik" politikası neticesinde, halimiz bu!
Analar ağlamıyor, feryâd ediyor!
Semalar inliyor, Ana feryatlarıyla!
Sayısız babalar, Amcalar, Dayılar, Halalar, Teyzeler, Eşler, Nişanlılar, Yavuklular, Kardaşlar, Bacılar yaslı, yaralı!
Analar ağlamıyor, feryad ü figân ediyor!
Bu herc ü mercde, nikâh yapılıyor, Genelkurmay Başkanı nikâh şahidi oluyor!
Dünya Lideri(!)miz; "Huzur ve istikrar" için ille de; "Başkanlık da Başkanlık!" diyor! O olmazsa, Partili Cumhurbaşkanlığı diyor!
Milliyetsiz milliyerçiler de, içlerinde PKK'lı barındıran halk düşmanı halkçılar da bu talebe evet diyor!
Sadece Prof. Dr. Haydar BAŞ; "Başkanlık olursa analar mı ağlamayacak? Açlar mı doyacak? Çıplaklar mı giyindirilecek? İşsizlik, aşsızlık mı bitecek?" diye sorguluyor ve "Başkanlık, bölünmedir!" diye uyarıyor!
Duyuluyor mu? Herkesin işittiğini biliyoruz ama duyan var mı?
Analar ağlamıyor, feryâd ü figân ediyor!
Elbette biliyoruz ki, her sevginin bir bedeli var! Vatan sevgisinin, Millet-Devlet sevgisinin tek bedeli de cândır.. da, bu bedel canlar sadece fakir-fukaradan mıdır?
***
Derya ırmakları çağırmıştı...
22 Mayıs'ta, Ankara'da Deryâmız'a ulaşmak için çağıl çağıl çağıldayarak akıyorduk seller gibi...
"Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır" demişler ya Atalarımız...
Her kafilenin de kendine has kuralları, konaklamaları, yolculuk kaideleri vardır. Biz de Deryâmız'a akarken, yolculuk kaidelerimizi uygulayarak çağlıyorduk.
Otobüsümüzün ses düzeninden istifade ederek; gönlümüzde Gönül Adam, dillerimizde Zikrullah ve duâlarımız; ömrümüzü törpülediğimizin farkındalıkla zamanı tüketmeye, yolu bitirerek bir ân önce Deryâmız'a kavuşmak hevesiyle çırpınıyorduk..
Otobüsümüzün Şöförü, ben yaşlarda ak saçlı, tecrübeli bir kaptandı. Hemen arkasında olduğum için ilk başlarda yaptığımız etkinliklerden huzursuz olur gibi olduğunu ama geçen her dakikada rahatsızlığının yerini memnuniyete bıraktığını izliyor, gözlemliyordum...
Sunucu Serdar Kardeşimizin davet ederek mikrofon verdiği her Gönüldaşımız; Allah diyordu, Resûlullah (s.a.a.) diyordu, Ehl-i Beyt diyordu; Ezan diyordu, Bayrak diyordu, Vatan diyordu, Muhteşem Türk Atatürk diyordu, Baştürk Haydar Hoca diyordu ve Mütedeyyîn Müslüman Türk Milleti diyordu...
Bir mola sonrası tekrar yola koyulmadan önce ak saçlı Kaptanımız:
- Hocam! Ben bir Şehit Babasıyım. Bir şey söylemek istiyorum, lütfen duyurabildiğiniz her yere duyurun ki; AKP'ye verilen her oy, Mehmetçiğimize sıkılan bir mermi olarak geri dönüyor! Allah yardımcınız olsun, şimdilik sadece duâlarımı kabûl edin ve Haydar Hoca'ya selam saygılarımı iletin, demişlerdi...
Gönül Adam'ın muhabbetli çağrısına akan muhabbet ırmakları, yolda bir gönülün daha muhabbetiyle beslenmişti şükürler olsun...
***
"Analar ağlamasın"dı!
Tendürek'te 6 Şehidimiz daha var!
Altı Ana, altı baba, altı amca, altı dayı, altı teyze, altı hala, altı yerleşim bölgesi, altı bölgedeki sayısız komşu, sayısız hemşeri yaslı-yaralı yine!
Başımız sağ olsun!
Vatan sağ olsun!
Hani Arif Nihat ASYA diyor ya:
"Tendürek'te, Kop'ta, Palandöken'de,
Kurtların payı var, gelip geçende!
Ki, alırlar vermek istemesen de!"
Bir öleceğiz, bin dirileceğiz!
Bin yıldır Vatanlaştırdığımız Anadolu Topraklarındayız, önümüzdeki bin yıllarda da yani Kıyâmete kadar burada olacağız...
"BU VATAN BİZİMDİR, BİZİM KALACAK" Vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017































































































